HABERLER>SAĞLIK
26 Nisan 2016 Salı - 09:11

Suç duyurusu: Ebe bebeği oksijensiz mi bıraktı?

E.G., eşi G.G.'yi üçüncü çocuklarının doğumu için özel bir hastaneye götürdü. Ebe hemşire N.G., doğum başlayınca, iddiaya göre doktor olmadığı için bebeği eli ile rahime geri itti. Bu sırada havasız kaldığı öne sürülen bebek kuvözde yaşam mücadelesi verirken, aile suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu: Ebe bebeği oksijensiz mi bıraktı?

Üçüncü çocuğuna hamile kalan G.G., geçen 12 Şubat'ta sancıları başlayınca doğumunu yaptıracak doktoru O.G.T.'yi telefonla aradı. Gelmelerini söylemesi üzerine eşi ile birlikte özel hasteneye gitti. Normal doğum sırasında bebeğin saç ve başının görünmesine rağmen, iddiaya göre ebe hemşire olan N.G., doktor O.G.T. henüz ameliyathaneye gelmediği gerekçesiyle eliyle iterek rahim içerisine soktu, ardından tampon yaparak bebeğin rahimden çıkmasını engelledi. Doktor O.G.T.'nin gelmesi ardından doğum gerçekleşti.

Ancak, tampon yapılması ve başından içeri itilmesi nedeniyle havasız kaldığı öne sürülen bebek yoğun bakıma alındı. Doğduğu günden itibaren kuvözde yaşam mücadelesi vermeye başladı. 2.5 aydan bu yana kuvözde yaşam mücadelesi veren bebeklerini henüz kucaklarına alıp sevemeyen baba E.G. ve anne G.G., doğumu yaptıran doktor ve hemşire başta olmak üzere sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Aile adına avukatları Seyit Ahmet Akyüz tarafından savcılığa verilen dilekçede, şöyle denildi: "Anne, doktoru beklemeden doğumu yaptırmasını istemesine ve bebeğin bu şekilde zarar göreceğini söylemesine rağmen ebe hemşire, müşteki anneyi tersleyerek eylemine devam etmiştir. Bebek uzunca bir süre bu şekilde kalmış ve doktorun gelmesi beklenmiştir. Doktor şüpheli O.G.T'nin alınan ifadesinde belirttiği gibi, doktor ameliyathaneye girdiğinde dahi ebe hemşirenin bebeğin başını bastırarak doğumu engellediğini gördüğünü söylemiştir. Doktorun gelmesi ile bebeğin başı serbest bırakılmış ve doğum gerçekleşmiştir. Ancak, bebeğin ana rahminde tampon yapılması ve başından içeri iteklenmesi nedeni ile havasız kalmıştır. Bebeğin havasız kalmasının etkisi ile bebek apar topar yoğun bakıma alınmış ve bu güne kadar da halen yoğun bakımda tutulmaktadır. Bebeğin yoğun bakımda tutulduğu hastaneden alınan raporda, beyin hücreleri yüzde 95 oranında hasar gördüğü belirtilmektedir. Bu nedenle bebeğin kendi başına solunumunu gerçekleştirmesi mümkün değildir. İlerleyen zamanda da bebeğin hareketlerini yönlendirmesi imkansız olacaktır. Adeta bitkisel hayata girmiş ve bu şekilde yaşamını sürdürmektedir. Yaşam süreci 6 ay civarında sürebileceği ve ölümünün gerçekleşeceği raporla da belirtilmiştir. Her ne kadar şüphelilerin ifadelerinin alınması sırasında taksirle yaralamaya neden olmak suçundan işlem yapılmış ise de doktor ve ebe hemşirenin eylemlerinin görevi ihmal ve ihmali davranışla kasten yaralama, şayet bebeğin ölümü gerçekleşir ise bu durumda ihmali davranışla kasten öldürme suçu kapsamında değerlendirilmesini talep ederim."

Bebeğini her gün gidip camdan görüp uzaktan sevebilen anne G.G., doğum için kendisine gün verildiğini ancak, 1 gün önce sancılarının başladığını anlattı. G.G., şöyle dedi: "Telefonla doktorumu arayıp bilgi verdim. Hastenede olduğunu söyleyince eşimle birlikte geldik. Tetkiklerin ardından, doğum için içeri alındım. Doktor kontrolleri yaptıktan sonra, benimle ilgilenmesi için hemşireye talimat verdi. Doktor doğumhaneden çıktı. Doğum başlayınca da ebe hemşire doktoru arayıp bilgi verdi. Bir süre bekledik doktor gelmedi. Doğum başladı, saçı görüldü. Ben hemşireye çocuğu almalarını, geç kalmaları durumunda çocuğun zarar göreceğini söyledim. Bunun üzerine hemşire N.G., tampon yapıp bebeğin dışarı çıkmasını engelledi. Bir süre sonra doktor geldi ve doğumu yaptı. Çocuğum dünyaya geldiğinde kordonu boynunda değildi. Bunu görünce durumu söyledim. Bebeğim tepki vermeyince de hemen müdahale ettiler, oksijen taktılar. Çocuğumun vücudu simsiyah idi. Bugüne kadar solununum cihazına bağlı olarak yaşamakta. Doğum sırasında ihmali ve sorumluluğu bulunan herkesten şikayetçi ve davacıyım."

İfade veren Dr. O.G.T. ise, ilk kontrolleri yaptığını anlatırken, bebeğin kalp atışlarının normal olmadığını bunu düzeltip, hemşireye doğumu takip etmesini söylediğini belirterek şöyle dedi: "Bebeğin 8-9 santimetre görünmesi halinde bana haber vermlesini istedim. Ancak, beni doğumhaneye çağırdıklarında bebek başınının alın hizasına kadar dışarıda olduğunu, başının sol tarafında göbek kordonunun sıkıştığını ebe hanımın eli ile bebeğin başını bastırarak engellediğini gördüm. Göbek kordonunun göstererek yüksek sesle de 'bunu görmediniz mi?' diye uyardım. Doğumu gerçekleştirdim. Daha sonra da bebeği yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneye sevk ettiler. Ebenin doğumu gerçekleştirmesi lazımdı. 42 yıldır bu meslekteyim böyle bir olay yaşamadım ve bana yaşatılan bu olaydan dolayı çok üzgünüm."

Avukat Seyit Ahmet Akyüz, doğumun gerçekleştiği özel hastanenin aileye, bu olaydan dolayı üzgün olduklarını belirten bir yazı gönderdiklerini belirtti. (dha)

 
Erdoğan: O ana kadar neredeydiniz?
 
AK Parti Muğla’da Mete dönemi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Zayıflamak için İzmir'e geldi!
Bulgaristan vatandaşı 240 kiloluk Nikoloy Velinov, İzmir’de midesini küçülttürdü. ...
Yeni annelere mini rehber
Anneler, bebek bakımıyla ilgili ne kadar kitap okuyup öğüt dinlese de ...
Stresin çaresi sanat eserleri!
italya'da yürütülen bir araştırma, sanat eserlerine bakmanın insan sağlığına ...
 
Ünlü kalp cerrahına 'bıçak parası' tutuklaması!
Ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. M.A., bir hastasının “Bizden bıçak parası ...
Tehlike fokurduyor: Her 2 gençten birinin…
İzmir’deki Gediz Üniversitesi'nin öğrencileri, üniversitelilerin tütün ...
Sağlık Bakanlığı 300 bin bisiklet dağıtacak
Sağlık Bakanlığı, bu yıl içinde çocuklar, gençler ve belediyeler başta ...
 
Bahar nezlesinden korunmanın 7 yolu
Doğanın masum bir ritüeli olan polenlerin rüzgar ile birlikte havada dolaşmaya ...
İzmir’de hemşirelerden ‘serumlu’ isyan!
Ege Üniversitesi Hastanesi'nde görev yapan hemşireler, ağır çalışma şartlarına, ...
Yalnızlık sigara kadar zararlı!
Yeni bir araştırma, yalnızlık ya da toplumdan dışlanmanın ortalama koroner ...
 
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva