Somalı çocukların ‘İzmir düşü’ gerçek oldu

Türkiye, 13 Mayıs 2014 günü Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden 301 madenci ile beraber karanlığa gömüldü. Gözü yaşlı analar, kadınlar ve yetim çocuklar acılarıyla baş başa kaldı. Türkiye bu acıyı dindirmek için seferber oldu, ailelere destek olmak için pek çok yardım kampanyaları düzenlendi. Ama bu kaos içinde çok önemli bir şey daha vardı. Acının tam ortasına düşen ve bu acıyla nasıl baş edeceğini bilemeyen çocuklar…

Küçük yüreklerin sessiz çığlığına ses verenler arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi de vardı. Yılların anaokulu tecrübesini köye taşıyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 14 şehit veren Köseler Köyü’nde madenci çocuklarına okul öncesi eğitim verdi. Büyükşehir’in psikologları ile gönüllü abla ve ağabeyleri, bu süre içerisinde hep onların yanında oldu.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da Kınık’ta şehit veren Elmadare ve Köseler köylerini sık sık ziyaret ederek acılı aileleri yalnız bırakmadı.

Aradan bir yıl geçti. Yaşananlar unutulmadı. Faciadan en çok etkilenen kuşkusuz çocuklardı. Artık babaları yoktu. Ama onların hayalleri vardı ve en önemlisi yalnız değillerdi. Hürriyet Gazetesi’nin (Hürriyet Dünyası) “Soma’nın Hayalleri Var” projesi kapsamında, hayaller de bir bir gerçek olmaya başladı. Kimi bisiklet istedi, kimi Ankara’yı, Çanakale’yi görmek. Türkiye’nin her köşesinden insanlar, onların hayallerini gerçekleştirmek için adeta seferber oldu.
 


Yiğit’in hayali itfaiyeci olmaktı
Soma maden faciasında babalarını yitiren 11 çocuğun dileği de İzmir’i görmek oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Soma Kırkağaç ve Kınık Elmadere’den aileleriyle birlikte aldıkları 11 çocuk için unutulmaz bir gün hazırladı.

Büyüdüğünde itfaiyeci olmak isteyen Elmadereli 6 yaşındaki Yiğit Ay, Yenişehir’deki İtfaiye Daire Başkanlığı’nda arkadaşları ile birlikte birkaç saatliğine de olsa itfaiyeci oldu. Yangın ihbarı alarak araçlara binen minik itfaiyeciler, atv aracıyla da kısa bir tur yaptı. Merdivenli itfaiye araçları ise çocukların büyük ilgisini çekti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyolog ve psikologlarının da yer aldığı gezi, Körfez turu ile devam etti.


 
İlk kez denizi gördüler
Üçkuyular Vapur İskelesi’nden kalkan arabalı vapurla Bostanlı’ya geçen çocukların yüreği, Körfez’in mavi sularıyla birlikte pır pır etti. İlk kez vapura binen ve ilk kez deniz gören 12 yaşındaki Beray, 11 yaşındaki Talha, 13 yaşındaki Gökhan ve 9 yaşındaki İbrahim’in heyecanı görülmeye değerdi. Gezinin en ele avucu sığmaz çocuğu 4 yaşındaki Yağmur oldu. İtfaiyeci olmak isteyen Yiğit’in kardeşi Yağmur’un hayali de doktor olmaktı. Neşesi ve sevimli hareketleriyle kendini sevdiren Yağmur’u gezi boyunca yerinde tutmak pek mümkün olmadı.
 


Boa yılanı ile heyecan dolu dakikalar
Soma’nın çocuklarının İzmir’de  en çok hayalini kurdukları ve görmek istedikleri yer ise hiç kuşkusuz Doğal Yaşam Parkı’ydı. Keyifli bir vapur turunun ardından araçlara binilerek Sasalı’ya yola çıkıldı. Doğal Yaşam Parkı’nda öğle yemeğinin ardından ilk durak fil ailesi oldu. Çocuklar elma vererek  anne fil Begümcan ile Türkiye’de doğan ilk filler olan İzmir ve Deniz’i besledi. Tropik merkezde ise çocukları bir sürpriz bekliyordu. Doğal Yaşam Parkı görevlileri, onları 16 yaşındaki boa yılanı ile tanıştırdı. Kırkağaç’tan geziye katılan 20 yaşındaki Kadir Aldemir, Ahu adlı yılanı boynuna alarak cesareti ile büyük alkış aldı. Çocuklar ise korkmalarına rağmen meraklarına yenik düşerek boa yılanına dokunmayı başardı. Doğal Yaşam Parkı’nda lemurlara meyve veren, keçileri ve tavşanları seven çocukları çıkışta bir sürpriz daha bekliyordu. Yaş gruplarına göre çeşit çeşit hediyeler alan çocukların mutluluğu görülmeye değerdi. Yüreklerindeki acı dinmedi belki ama Soma’nın çocuklarının geleceğe daha umutlu, daha istekli koştukları kesindi.