Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - İzmir’in iki büyük devlet üniversitesinde gözler Temmuz ve Ağustos aylarında yapılacak rektörlük seçimlerine çevrildi. Süreçte arka arkaya adaylık açıklaması yapan akademisyenlerden hangilerinin rektörlük koltuğuna oturacağı merak konusu oldu.
Sayılı günler kalan seçimlerde Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz iki dönemi geride bırakması nedeniyle yasa gereği 12 Temmuz’da yeniden yarışa giremeyecek. EÜ’de iddialı isimler arasında olan ve adaylığını ilk açıklayan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Kamil Kumanlıoğlu Egedesonsöz’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘İyi ki Ege Üniversiteliyim dedirtmek istiyorum’ mottosuyla yola çıkan ve geçmiş dönemde Tıp Fakültesi Dekanlığı yapan Kumanlıoğlu, ışıl ışıl bir kampüs yaratmak istediğini vurguladı.
42 YILDIR OKULUN İÇİNDEYİM
Özgeçmişinden bilgiler veren Kumanlıoğlu, “1974 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi girişliyim. 42 senedir üniversitenin içindeyim. 1980’de mezun olduktan sonra iç hastalıkları daha sonra 1985’ten itibaren de şu an görev yaptığım Nükleer Tıp bölümünde görev yapıyorum. 1993’te Doçent, 1999’da profesör oldum. 2001-2004 yılları arasında ana bilim dalı başkanlığı ve 2011-2014 döneminde de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı yaptım. Ondan sonraki süreçte en son olarak 2015 Aralık’ta Sağlık Bakanlığını üst kurulu olan Tıpta Uzmanlık Kurulunda Yüksek Öğretim Kurulu’nu (YÖK) temsilen 4 asil üyeden biri olarak 2 yıllığına atandım. Bu görevi de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alan ilk öğretim üyesi olmanın mutluluğunu yaşamaktayım” diye konuştu.
‘İYİ Kİ EGE ÜNİVERSİTELİYİM’ DEDİRTMEK İSTİYORUM
Aday olmasının sebeplerini sıralayan Kumanlıoğlu rektör olduğu takdirde hayata geçireceği projelerden bahsetti. Kumanlıoğlu, “Ege Üniversitesi’nin şu anda huzura ve sükuna ihtiyacı var. İlk bildirgemde de belirttim; en önemli amacım insanlara, ‘İyi ki Ege Üniversiteliyim’ dedirtebilmektir. Buraya gelirken koşarak gelmeyi sağlamak, çalışma sonunda da yaptığı işin karşılığını alarak huzurla eve gidebilmelerini sağlamak istiyorum. Gerek öğrenci, gerek akademisyen, gerekse personelimiz için bunu düşünüyorum. En büyük idealim budur. Değişik projelerle akademik kadro sıkıntısının giderilmesi için çalışmalarımız olacak. Yine ihtiyaç duyulan nitelikli ara eleman, memur, araştırma görevlisi kadrolarının, hastanede hemşire kadrolarının sıkıntıda olanların sıkıntılarını giderebilmek için çalışmalarımız var. Bunun yanında kampüsteki yeşil ortamın korunması, onların oturulabilir, dinlenilebilir alanlara dönüşmesini istiyoruz. Ege Üniversitesi kampüs hastane birleşkesinde ring seferleriyle kolaylaştırıcı tedbirler almayı düşünüyorum. Bisiklet yolları ve kaldırımların revizyonu ile bisiklet kullanımını arttıracak bisiklet istasyonları oluşturmak istiyoruz. Yani kampüsümüzü daha rahat daha soluk alınabilir ortam haline getirmek istiyoruz. Kitap Ege adını verdiğimiz bir projeyle nezih ortamlar oluşturarak Ege Üniversitesi yayınlarının, dergilerinin, CD’lerinin satıldığı ve öğrencilerimizin, öğretim üyelerimizin oturup çayını, kahvesini içebildiği ortamlar oluşturmak istiyoruz. Bu yola 7 gün 24 saat ışıl ışıl bir kampüs hedefiyle girdik” dedi.
GÜNEŞ GİBİ KENDİNİ HİSSETİRMEDEN OLACAK
Kampüs güvenliğine ilişkin de açıklama yapan Kumanlıoğlu, “Güvenlik tedbirlerinin mutlaka olması gerekir. Güvenliksiz bir ortam düşünülemez fakat haddi aşacak, insanlık onurunu etkileyecek tarzda da olmamasını sağlayacak bir yapılanmaya gitmemiz gerekli. Güvenlik ekibimizi hizmet içi eğitimle davranışlarının daha farklı hale getirilme çabası içinde olacağız. Farklı güvenlik önlemlerini ilgili birimlerle görüşerek bir güneş gibi hissettirilmeden koruyucu vazifesini yapacak bir sistem kuracağız” ifadelerini kullandı.
‘BEN YAPTIM’DAN ‘BİZ YAPTIK’ DURUMUNA GEÇMELİYİZ
Birlik, beraberlik vurgusu yapan Kumanlıoğlu, “Buradan mezun olmuş ve idarecilik deneyimi yaşamış biri olarak gördüğümüz ve hedeflediğimiz bulgularımızı daha ileriye götürmek istiyorum. El ele, gönül gönüle hareket edeceğiz. ‘Ben yaptım oldu’dan, ‘Biz yaptık en iyisini yaptık’ durumuna geçmek istiyoruz. Ben her şeyi bilmeyen rektörüm. Kendi konumumda tıbbi olarak en iyisini bilmek için çaba sarf ederim ama her konuyu bilme şansım yok. Tek çözüm kendi konularında en iyisini bilen bir ekiple nihai kararda sorumluluğu alarak, alınacak kararları hep beraber almak için yola çıktık” dedi.
KAPIMIZ DA GÖNLÜMÜZ DE HERKESE AÇIKTIR
Seçilme şansını da değerlendiren Kumanlıoğlu, seçimde oy verecek akademisyenlerin kararlarına her koşulda saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi. Kumanlıoğlu, “ Her bir aday rektör olmak için yola çıkıyor. Bir aday şansını düşük görse yola çıkmaz. Ben şu anda tıp fakültesi öğretim üyesiyim ama rektör olduğum zaman Ege Üniversitesi Rektörü rütbesiyle hareket edeceğim. Herkesi kucaklayıcı, sorunları dinleyici, uzlaşı ve hoşgörü kültürünü yaşatan, paylaşan, katılımcı ve dinleyen, ulaşılabilir rektör olarak akılcı, dinamik, üreten, evrensel değerlere saygılı, bilimsel ve hakça paylaşan bir sistem oturtmaya çalışacağım. Bu er geç olacaktır. Tüm öğretim üyelerimizin vicdanlarının sesini inleyerek en doğru olanı yapacaklarını düşünüyorum. Onların kanaatine saygı duymamız lazım. Ben şöyleyim ben böyleyim den ziyade tercihlerini kabullenmeliyiz. Üniversitemizi daha iyi yere götürmek üzere desteklerini bekliyorum. Kapımız da gönlümüz de açıktır. Gönül ehli olarak gönüllere hitap etmek istiyorum” diye konuştu.