HABERLER>POLİTİKA
29 Şubat 2016 Pazartesi - 08:55

PM Üyesi Kılıç Egedesonsöz’e konuştu: Taraf olmayacaksanız…

Siyaset yapma anlayışını ‘Taraf olmayacaksanız siyaset yapmayacaksınız’ diyerek ortaya koyan CHP PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç ile konuştuk.

PM Üyesi Kılıç Egedesonsöz’e konuştu: Taraf olmayacaksanız…

Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ - İl ve ilçe Gençlik Kolları Başkanlığı, İl Disiplin Kurulu Üyeliği, İl Başkan Yardımcılığı, İl Sekreterliği, seçim ve hukuk komisyonları gibi partide birçok kademede görev aldı... 7 Haziran seçimleri için parti içi ön seçime girerek, ön seçimden İzmir 1.bölgede tek kadın aday olarak çıktı. Parti kurultayında ise kadın kotasından Parti Meclisi Üyesi oldu.

Aktif, genç, avukat, kadın ve Deniz’in annesi...

“Partiye ne kadar emek verirsem o kadar mutlu oluyorum. Bu kadar fazla görev almak benim için avantaj” diyor...

‘Taraf olmayacaksanız siyaset yapmayacaksınız’ diyerek siyaset yapma anlayışını ortaya koyan CHP PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç ile İzmir siyasetini konuştuk.

Seçimleri ve kongreleri değerlendiren Kılıç, yeni örgütlenme modeline olan ihtiyacı anlattı.

Söz hakkı olan gençlik ve kadın kollarının oy hakkının olmadığını hatırlatarak İl Gençlik Kolları’nın konuyla ilgili yürüttüğü çalışmayı anlamlı bulduğunu ve desteklediğini belirtti.

Kılıç, “CHP’de kendinizi ifade edebileceğiniz çok fazla alan var. Demokratik bir şekilde her şeyi söyleyebilir, her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz. Kimse sizi susturmaz. Ama bunu parti içinde yapmanız lazım. Çıkar da basınla kamuoyuyla paylaşırsanız, bu partiye zarar verme gayesi güttüğünüzü gösterir” diye isim vermeden eleştiride bulundu.

‘Alaattin Yüksel’in ekibinden’ olduğu eleştirilerine de yanıt veren Kılıç, “Bu bir ekip değil, siyaset yapma anlayışı ve yol arkadaşlığı” dedi ve ekledi “Toplumsal menfaatleri kendi menfaatlerinden önde tutan herkesle siyaset yapabilirim.”

‘KENDİMİ ÖRGÜTÜN TARTISINA KOYMAK İSTEDİM’
Ön seçimde İzmir 1.bölgeden tek kadın olarak çıkan Kılıç, kendisini örgütün tartısına koymak  amacıyla ön seçime girdiğini ifade ederek, “Bu güne kadar örgüt içinde hep eleştirdiğimiz şey, örgüte emek vermemiş, örgütün tanımadığı isimlerin bir anda Ankara’dan atanıp gelip burada milletvekili, belediye başkanı olmasıydı. Bu hep bizim eleştirdiğimiz yönümüzdü. Ön seçim beni çok heyecanlandırdı ve kendimi bir örgütün tartısına koymak istedim. İlle milletvekili olayım diye değil, kendimi bir anlatayım istedim. Hem örgütün kantarını görmüş hem de kendimi yoklamış oldum. Çok zor ama çok güzel bir deneyim ön seçim. Siyaset yapan herkesin tatmasını isterim. Sonucu ne olursa olsun çok güzel bir deneyim” dedi.

‘İZMİRLİLİĞİ SİYASETE YANSITIYORUZ’
‘İzmirlilik’in siyasete de yansıdığını ifade eden Kılıç, İzmir siyasetiyle ilgili, “İzmir’de siyaset yapmak avantajlı. Çünkü gerçekten İzmir özgürlüğün, insani anlayışın ve insani ilişkilerin yüksek olduğu uyumlu bir kent... Sahada çalışırken başka bir partinin adayını gördüğünüzde selamlaşıyorsunuz. Medeni bir şehir, çağdaş bir şehir bu da siyasete yansıyor. İzmir bu konuda avantajlı… Partilerle ilgili doğru bulmadığınız şeyleri ifade ediyorsunuz ama insani ilişkilerinizi kaybetmiyoruz. İzmirliliği siyasete de yansıtıyoruz” ifadelerini kullandı.

ANAHTARLAR HATTA MAYMUNCUKLAR VARDI...
Ön seçimle ilgili yaptığı değerlendirmede silahların eşit olmadığına dikkat çeken Kılıç, “Çok kısa bir süre vardı, çok kısa sürede çok üyeye ulaşmak lazımdı en büyük handikap buydu. Ayrıca silahlar da eşit değildi. Ben kendimden çok ‘emeğe oy verin’ diye ısrar ettim. Ve emeğimi anlatamaya çalıştım. Siyaset kabarık cüzdanların işi değil, bu yürek işi. ‘29 Mart’tan sonra omuz omuza mücadele edemeyeceğiniz kimseye oy vermeyin, sizinle o sokakların tozunu yutacak insanlara oy verin’ dedim. Takdir tabii ki örgütündü sonuç olarak. Kadın olarak zordu... Farklı ittifaklar vardı, anahtarlar hatta maymuncuklar vardı. Maalesef bazı üyeler verilen numaralara oy verdi o numarada kimin olduğunu bilmeden.. Benim anahtarla, maymuncukla işim olmaz, herhangi bir ittifaka da girmem ben Sevda Erdan Kılıç’ım diye aktardım. Hem bunlar olmasaydı hem de zaman olsaydı adaylar örgüte kendisini anlatabilseydi belki daha sağlıklı sonuçlar çıkardı” diye yorumladı.

1 KASIM’DA ANTRENMANLIYDIK
İzmir’de 7 Haziran ile 1 Kasım seçimlerinin süreçlerini değerlendiren Kılıç, 1 Kasım’da İzmir’de CHP’nin oy artışıyla ilgili şu  şekilde konuştu: “Biz 7 Haziran’dan sonra oturup nerelere ulaştık, nerelere ulaşamadık çalışması yaptık. 1 Kasım’a hazırlıklı girdik aslında. Nereye gidememişiz, hangi kapıyı çalamamışız, hangi kesime ulaşamamış hitap edememişiz çalışmalarını yaptık. Projelerimiz de insana dokunan ve çözüm sunan projelerdi. CHP iktidar olduğunda ne yapacak 7 Haziran’da anlattık. 1 Kasım’da İzmir açısından daha çok yere ulaştık, projelerimizi insanlara daha çok anlatabildik. Örgütümüz de daha iyi kanıksadı. O nedenle 1 Kasım’da oy artışımız normaldi. Antrenmanlıydık. 1 Kasım sürecinde halkla konuştuğumuzda ‘projelerin hepsinin ayakları yere basıyor, kaynaklar hazır, çalışmalar yapılmış ve CHP iktidar olduğundan bunları yapabilir’i İzmirlilere anlatabildik.”

YENİ ÖRGÜTLENME MODELİ
CHP’nin yüzde 25 bandına takılıp kalmasıyla ilgili çözüm sunan Kılıç, yeni örgütlenme modeline olan ihtiyacı dile getirerek, “Örgüt il, ilçe, gençlik ve kadın kollarının seçilmiş yönetim kurulları değildir sadece. Bunların çalışması yeterli değil. Bizim yeni bir örgütlenme modeline ihtiyacımız var. Eskiden vardı, bizim asıl illerdeki ve ilçelerdeki komisyonlara ihtiyacımız var. Her alanda, her konuda, alanında ve dalında uzman olanların yer alacağı komisyonların sokağın nabzını tutması gerekiyor. Sokak ne istiyor, vatandaş ne istiyor o nabzı tutup oradan aldığı bilgileri harmanlayıp bilgilerden oluşan projelerin üretilmesi gerekiyor. Bu üretilen projeleri de tekrar dönüp vatandaşa soracaksınız. Sokağın nabzını tutalım, sokağı laboratuar olarak görelim dediğimiz bu. Kentteki herkesi dinlemek durumundasınız. Dinlemezseniz yaptığınız çalışmaları çöpe atmış olursunuz” şeklinde konuştu.

ÖRGÜT ‘DEĞİŞİM’ İFADESİNİ YANLIŞ YORUMLUYOR
‘Değişim’ ifadesinin örgüt tarafından yanlış yorumlandığını belirterek bu konuya açıklık getiren Kılıç, “Yeni örgütlenme modeli için gençlik kolları ile kadın kollarının mutlaka değişime ihtiyacı var. Değişim deyince bizim partide maalesef kişiler üzerinden algılanıyor. Bu öyle bir değişim değil. Örgütün herhangi bir yapılanmasında, kademesinde yer almış, parti tozunu bir şekilde yutmuş, örgütle bir şekilde vakit geçirmiş kişilere ve aktif görevlere getirildiğinde halkla örgüt arasında bir köprü oluşturabilecek birliktelikteki çıkarımları raporlayıp genel merkeze sunabilecek kişilere ihtiyacımız var. Bizim değişimden ve yenilikten anladığımız bu” dedi.

KADIN VE GENÇLİK KOLLARI ‘YAN KOL’ OLMAKTAN ÇIKMALI
Gençlik Kolları ile Kadın Kolları’nın ‘yan kol’ olmaktan çıkması gerektiğine dikkat çeken Kılıç, “Gençlik kollarına siyaset yapmak için gelen gençlerin kendisini ülkenin geleceğinde bir rolü olduğuna inanması gerekiyor. Senin işin bayrak asmak, anons yapmak, afis asmak, adayın yanında broşür dağıtmak değil. Tabii ki bu görevleri el birliğiyle hepimiz yapıyoruz. Ama asıl gençlik kollarının asıl görevi bu değil. Bir genç CHP’ye geldiğinde, ‘Ben CHP’de siyaset yapıyorum, ülkenin geleceğini yönetmeye talibim, ben de bunun içinde olacağım’ diyerek bu umudu taşıması gerekir. Gençleri vitrin olarak, beden gücü olarak kullanırsanız, siyaset yapmaya çalışan gençlere umut vaat edemezsiniz. Umut vaat edebilmeniz için onun siyasetin oluşumuna ortak olduğunu katkısı olduğunu görmesi lazım. Ortak olacak, katkısı olacak, mücadele edecek ve sonrasında ya kendisini ya da kendisi gibi bir arkadaşının bu partiye, bu şehre, bu ülkeye bir hizmet ettiğini görürse, umut kapısı olursa, o zaman daha başarılı oluruz. Kadın kolları da bir anlamı olduğunu bilmeli, siyaset üretebilmeli, ürettiği siyasetin de uygulandığını görebilmeli. Böyle olduğu zaman bir anlamı olur, aktif siyasetin içinde olur ve yan kol olmaktan çıkar” diye konuştu.

Söz hakkı olan gençlik ve kadın kollarının oy hakkının olmadığını hatırlatan Kılıç, İl Gençlik Kolları’nın bu konuyla ilgili yürüttükleri çalışmayı anlamlı bulduğunu ve desteklediğini belirtti. Ayrıca, bu konuları parti meclisi toplantılarına da taşıyacaklarını kaydetti.

‘TÜRKİYE’Yİ İZMİR GİBİ YÖNETECEĞİZ’
Parti yönetimindeki İzmir ağırlılığıyla ilgili memnuniyetini dile getiren Kılıç, İzmir’deki çalışmalarla Türkiye’ye ışık tutulması gerektiğini söyleyerek, “Parti yönetiminde İzmir ağırlılığının olması güzel ve doğru bir şey. Bildiğiniz gibi yerel yönetimlerde İzmir’de iktidarız. İzmir’de yerel yönetimlerin yaptığı çalışmalarla Türkiye’ye ışık tutmamız gerekiyor. ‘iktidar olduğumuzda Türkiye’yi İzmir gibi yöneteceğiz’ dememiz gerekiyor. Bu ışığı Türkiye’ye verebilmek adına parti meclisinde ne kadar çok İzmirli olursa o kadar daha iyi. İzmir gibi Atatürk’e bağlı, çağdaş ve siyaset yapma anlayışı daha insani olan bir şehirden insanların parti meclisinde İzmir’i temsil etmesi İzmir’e de partiye de avantaj” dedi.

‘TARAF OLMAYACAKSANIZ SİYASET YAPMAYACAKSINIZ’
‘Taraf olmayacaksanız siyaset yapmayacaksınız’ diyerek siyaset yapma anlayışını ortaya koyan Kılıç, kendisiyle ilgili olarak ‘Alaattin Yüksel’in ekibinden’ eleştirilerine de yanıt verdi. Kılıç, yapılan eleştirilere bir nokta koymak adına neden ve nasıl siyaset yaptığını uzun uzun anlattı: “Her kongrede, her seçimde taraf olurum. Neye inanıyor, neyin doğru olduğunu düşünüyorsanız, vicdanınız ne diyorsa ondan yana taraf olacaksınız. Taraf olmayacaksanız siyaset yapmayacaksınız. Bir şeyler olmak için değil, bir şeyler yapmak için, bu partiye bir  katkım olsun diye siyaset yapıyorum. Siyasete başladığım günden beri şiyarım, önce ülkem, sonra Cumhuriyet Halk Partisi, sonra kendim, ailem. Çalışmalarımı da öyle yaparım, dünya görüşüm de o. Toplumsal menfaatleri, ülkenin ve partinin menfaatlerini her zaman üstte ve önde tutarım. CHP bir kitle partisi herkes üye olabilir. Kimseye gelmeyin demez. Siyaset yaparken tabii ki aynı pencereden bakan insanlarla siyaset yaparsınız. Ben penceremi anlatıyorum, toplumsal menfaatleri kendi menfaatlerinden önde tutan herkesle siyaset yapabilirim. Yeter ki bu anlayışı taşısın, katılımcı, adil ve vicdanlı olsun. Siyaset insanlarla yapılıyor, tek başınıza siyaset yapamazsınız bu partide. Taraf oldum ve toplumsal menfaatleri önde tutanlarla oldum. Ekip değil, bu bir yol arkadaşlığı. Ben İl Gençlik Kolları Başkanıyken Alaattin Bey İl Başkanıydı. Ona çok saygı duyarım, siyaset yapma anlayışını benimserim, birçok şeyi de ondan öğrendim. Bu da doğal bir süreç. Ben bu anlayışta olan herkesle siyaset yapmaya hazırım. Yeter ki  ben bir şey olacağım diye ya da şu bir şey olmasın diye negatif düşüncelerle siyaset yapılmasın. Alaattin Yüksel o kadar eleştiriliyor ama zamanında 16 milletvekili çıkarmış, genel başkan yardımcılığı yapmış, milletvekilliği yapmış, işini gücünü bırakmış yeniden bir fedakarlığa soyunmuş ve İzmir’i toparlamak adına, ülke böylesine çıkmazdayken yeniden dönüp siyaset yapmaya çalışıyor. Biz zorladık, örgüt zorladı Alaattin Bey’i. Yeniden dönüp il başkanı olması büyük fedakarlık. Bu bir ekip değil, siyaset yapma anlayışı ve yol arkadaşlığı.”

İSİM VERMEDEN ELEŞTİRDİ: ‘PARTİYE ZARAR VERME GAYESİ GÜTTÜĞÜNÜ GÖSTERİR’
Parti içinde yaşanan bazı sorunlara da isim vermeden eleştiri getiren Kılıç, CHP’de kişilerin önemi olmadığına vurgu yaparak, “CHP’nin kurumsal bir kimliği var ve kişilerin hiçbir önemi yok. O yüzden de sırf medyatik olmak adına bu kurumsal kimliğin önüne geçmeye çalışan kişileri de tasvip etmiyorum. CHP’in üstünde kimse yok. Sırf kendisini ön plana çıkarmak için partiye zarar verecek, basın açıklamaları yapan hiçkimseyle yan yana durmam tasvip de etmem. CHP olarak danışma kurullarımız var, grup toplantılarımız, parti meclisi var.. Kendinizi ifade edebileceğiniz çok fazla alan var CHP’de. Demokratik bir şekilde her şeyi söyleyebilir, her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz. Kimse sizi susturmaz. Ama bunu parti içinde yapmanız lazım. Eğer bir partiye katkı koymak istiyorsanız, partinin iyiliğini istiyorsanız bunları parti içinde yetkili kurullarda ve söylenecek yerlerde söyleyin. Biz de ‘partiyi seven kişi, partiye katkı koymak istiyor’ olarak algılarız. Ama çıkar da basınla kamuoyuyla paylaşırsa, bu partiye zarar verme gayesi güttüğünüzü gösterir” dedi.

SİYASETTEN BİREYSEL TEK TALEBİM...
Siyasetten bireysel olarak tek bir beklentisi olduğunu aktaran Kılıç, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Kendimle ilgili tek bir talebim, beklentim var. Ben Deniz’in düzgün güzel bir ülkede onurlu bir şekilde yaşamasını istiyorum. Deniz’imin ve bütün çocukların sosyal hukuk devletiyle yönetilen, özgürlüklerin olduğu, inançlara saygı gösterilen, basının hür olduğu, herkesin anayasal çerçevede her şeyi dile getirebildiği ve eylemini tepkisini gösterebildiği bir ülkede onurlu bir şekilde yaşamalarını istiyorum. Siyasetten bireysel talebim bu.”

 
Menderes’te şoförlere eğitim
 
Buca’nın park gönüllüleri iş başında
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 6 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 2 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
HALK 1 Mart 2016 Salı 06:21

SAYIN KILIÇ...PARTİDE KENDINI IFADE EDECEK BIR DURUM BIR ELESTIRI YAPIN HEMEN SURULURSUNUZ.........BIR BIRIMIZE YANLIS ANLAMLARLA KANDIRMAYALIM

Yorumu oyla      11      5  
Konak 29 Şubat 2016 Pazartesi 23:31

Genç ve idealist, kadın ve yürekli, eğitimli ve mütevazi üstelik örgütün tozunu yutmuş her halinden belli yolun açık olsun yoldaş.

Yorumu oyla      11      5  
seval 29 Şubat 2016 Pazartesi 21:29

sizi kutluyorum.sizi il yöneticisi olduğunuz dönemden tanıyorum.kişiliğinize ve siyaset yapma anlayışına dik duruşunuza hayranım.

Yorumu oyla      11      5  
Konaklı 29 Şubat 2016 Pazartesi 20:33

Belediye avukatının siyasi derinliği çok yüksek tespitleri.

Yorumu oyla      11      5  
abuzer 29 Şubat 2016 Pazartesi 13:37

BEN SÖYLENEN DEĞİL YAPILANA BAKARIM

Yorumu oyla      11      5  
Mustafa MOROĞLU-Emekli Bankacı-Buca 29 Şubat 2016 Pazartesi 12:40

Sayın KILINÇ' ın ifadelerine katılmamak mümkün değil, doğruları dile getirmiş. Parti ile ilgili düşüncelerin parti içinde tartışılması gereği hepimizin uyması gereken bir etik davranış olur, partiye emek verme ,kurumsal kimliğini ön planda tutan siyasetin bir erdem işi olduğunun bilincinde hareket eden , halkıyla bütünleşen Sn. Kılınç gibi ter akıtan siyasetçilere ihtiyacı var partinin, ayrıca hem İzmir'li hem Buca'lı olması da bizler için övünç kaynağıdır, başarılarının devamını temenni ediyorum.

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan’ın sözleri Meclis’i karıştırdı!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara ...
Erdoğan: Demek ki konuşmam isabetli oldu!
AYM’nin Dündar ve Gül hakkında verdiği 'hak ihlali' kararına uymadığını ...
Davutoğlu ile Merkel Suriye'yi görüştü
Başbakan Davutoğlu, Almanya Başbakanı Merkel ile Suriye'deki son durumun ...
 
AK Parti'nin İzmirli vekillerinden 28 Şubat açıklaması
AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli Meclis'te düzenlediği basın ...
CHP'li Akatlı'dan Erdoğan'ın o sözlerine 'derebeylik' çıkışı
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, ...
Siber saldırıya karşı 'güvenli kamu ağı' geliyor
Türkiye'nin siber saldırı sıralamasında ilk 10 ülke arasında yer aldığını ...
 
Bakan açıkladı: İki ayda 18 canlı bomba...
İçişleri Bakanı Efkan Ala, yılbaşından bugüne kadar 18 canlı bomba eyleminin önlendiğini söyledi.
Davutoğlu'ndan 28 Şubat mesajı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ’28 Şubat 1000 yıl sürecek’ diyenlerin hedeflerinin ...
CHP'li Çam'dan sert çıkış: 'Eyy Erdoğan...'
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Can Dündar ve ...
 
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Anneler Günü Münasebetiyle: Sütveren Meryem Ayazması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yatak odasında tartışma!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Siyaset insanı bozuyor
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sahipsiz kalan eski İzmir…
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Nepotizm hastalığı ve belediyecilik...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva