Özgener'den 'kredi kartı' ve '40 saat' iddialarına yanıt: Her okuduğunuza inanmayın!

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İzmir Ticaret Odası (İZTO) Şubat ayı Meclis Toplantısı İZTO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
Odada hizmet yaptığı yıllara göre ödül kazanan isimlere plaketleri takdim edildi.
Plaket takdiminin ardından Oda’nın Şubat ayı faaliyet raporu meclis üyelerine sinevizyon gösterimi ile sunuldu.
ODAYI BÜYÜKŞEHİR ADAYLARI ZİYARET EDECEK
Toplantıda konuşma yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, bu dönemde yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. Mart ayı boyunca önemli ziyaretler içerisinde bulunacaklarını belirten Özgener,  “Şubat ayı Büyükşehir Belediyesi Başkan Adaylarımızla da önemli temaslar gerçekleştirdiğimiz bir ay oldu. Adaylarımız Odamızı ziyaret etti, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Geçen mecliste konuştuğumuz üzere Büyükşehir adaylarımızın katılımlarıyla Odamızda siz değerli üyelerimizle birlikte toplantılar yapma konusunda mutabık kaldık. İlerleyen dönemde odamızı Büyükşehir Belediye Başkan adayları ile bakanlar ziyaret edecek. Bu toplantılarımızda, Başkan Adaylarımızın önümüzdeki dönemde kentimiz için ürettikleri projeleri kendilerinden dinleme fırsatı bulurken, iletmek istediğimiz konuları da tüm detaylarıyla görüşebileceğiz” dedi.

‘KREDİ BÜYÜMESİ VE MEVDUAT FAİZİNE DİKKATLE BAKILACAK’
Ülke ekonomisinde önemli gelişmeler yaşandığını belirten Özgener, bu ay gerçekleşen ekonomik gelişmeler için, “Her ay ülkemiz ekonomisindeki gelişmeleri sizlere aktarıyor, görüşlerimizi paylaşıyoruz. Bu ay ekonomi alanında önemli bir gelişmeye tanık olduk. 3 Şubat’ta Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığına, 28 Temmuz 2023 tarihinden bu yana Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmekte olan Dr. Fatih Karahan atandı. Yeni Başkan ile birlikte Merkez Bankamızın enflasyonla mücadele kapsamında izlediği öngörülebilir, tutarlı ve gerçekçi hedeflere dayanan çalışmaların aynı şekilde devam etmesini diliyoruz. Merkez Bankası son olarak 22 Şubat faiz kararı ile mevcut duruşunu koruyacağını ortaya koydu. Faiz aracından çok makro ihtiyati tedbirler yoluyla piyasaya yön vereceğini paylaştı. Bugünkü tabloda, TL’nin aşırı değer kaybetmesinin istenmediğini görüyoruz. Yanı sıra Merkez Bankası’nın enflasyonla ilgili faiz indirimlerini konuşmayı, mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon % 1,5’a düşene kadar değerlendirmeyi tercih etmediğini de anlıyoruz. Enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulma olursa, parasal sıkılaştırmaya başvurulacağı mesajının da alt metin olarak yer aldığını görüyoruz.  Bu anlamda, kredi büyümesi ve mevduat faizine de dikkatle bakılacağını anlıyoruz. Bu doğrultuda, Merkez Bankası’nın 2024 ve 2025 için enflasyon tahminlerini %36 ve %14 olarak sabit bırakması önem taşıyor” yorumunda bulundu.

‘TÜKETİMDE YAVAŞLAMA OLABİLİR’
Özgener, gelecek dönem ekonomisine dair görüşlerini şöyle aktardı:
Merkez Bankası Başkanı, enflasyon görünümüne yönelik en büyük riskin, asgari ücret artışlarının öngörülerin üstünde gelmesi olduğuna vurgu yaptı. Bu anlamda; mevduat faizlerinin Ocak ayında gevşemesinden memnun olunmadığı, pozitif reel faizin dezenflasyonist süreç için önemli olduğunu bizlerle paylaşmış oldu. Mevduat faizlerindeki pozitif reel faizin, rezervlerdeki yükselişi desteklemek için de önemli olduğunu bizlere gösterdi.  Bu durum, TL varlıklara olan ilginin devam etmesi ile de yakından ilişkili. Sadeleşen makro ihtiyati politikalar ile TL mevduat faizlerinde artış sağlanmaya çalışılıyor. TL mevduatta artış olduğunu ama döviz mevduatta anlamlı bir azalma olmadığını görüyoruz.

TL mevduat faizlerindeki artış, yakın zamanda ana yatırım aracı olarak önem kazanmasına ve diğer yatırım araçlarının değerinin düşmesine neden olabilir. Bu politikalara devam edilmesi ile TL’nin altın, döviz ve konut karşısında alternatif haline getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu aşamada, Merkez Bankası’nın ana araç olarak politika faizlerini değil; likidite yönetimi ve sterilizasyon araçlarını kullanacağını anlıyoruz. Bu aşamada enflasyon beklentileri üzerinde, tüketimdeki yavaşlama işaretlerinin ve kredi büyümesiyle ilgili sınırlamaların ana belirleyici olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, FED’in yıl içerisinde faiz indirimlerine başlamasıyla birlikte gelişmekte olan ülkelere ve ülkemize para girişi olabileceğini, bu durumun ülkemiz ekonomisine olumlu yansıyacağını görüyoruz.

Merkez Bankası’nın mesajları dezenflasyonist bir süreç içinde olduğumuzu anlatıyor. Büyümenin önümüzdeki dönemde daha limitli olacağını görüyoruz. Bu bağlamda, önümüzdeki dönemde sektörlerin durumu ve ihracatın seyri önem taşıyacak. İç piyasa siparişlerinin miktarını Haziran 2023-Ocak 2024 dönemi için analiz ettiğimizde; içecek, makine ve ekipman, elektrikli teçhizat, giyim, tekstil, bilgisayar, ana metal ve mineral maddelerde azalma yaşandığını görüyoruz. Ağaç ve mantar, kimyasal, fabrikasyon metal, kayıtlı medya, mobilya ve kauçuk ve plastik sektörlerinde ise artış yaşandığını görüyoruz. Bu durumu derinlemesine analiz etmek amacıyla; 13-26 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen Meslek Komiteleri toplantılarında; üyelerimizin 2024 yılında sektör bazında, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarlarındaki değişimler ile ilgili değerlendirmeleri ve önümüzdeki dönemde bu konu ile ilgili öngörülerini aldık.

‘ULUSLARASI PİYASADA REKABET GÜCÜ DÜŞTÜ’
Komite Üyelerimiz iç piyasada, enflasyon nedeniyle hane halkının alım gücünde ve işletmelerin ödeme gücünde yaşanan düşüşler nedeniyle sipariş miktarlarında azalmalar yaşandığını belirttiler. Vadelerin kısalması ve satış fiyatlarının artması nedeniyle müşterilerin ödeme güçlüğü çektiği, ciro bazında artış olmakla birlikte satışlarda belirgin bir düşüş olduğu hususlarını dile getirdiler. Dış piyasada ise kur farkı ve enerji maliyetlerinin fiyatlara yansıması nedeniyle yerel üreticinin uluslararası piyasada rekabet gücünün azaldığını, tedarikçilerin daha ucuz olan ekonomilerden sipariş talebinde bulunduğunu aktardılar. Bununla birlikte, Avrupa pazarının daraldığını, gelecek dönemde sorun yaşanmaması amacıyla ihracatta Avrupa harici ülkelere (Afrika, Rusya gibi) yönelinmesinin önem taşıdığını da belirtiyorlar.

SEYAHAT GELİRLERİNDE REKOR KIRILDI
İhracat rakamlarına değinen Özgener, seyahat gelirlerindeki rekora değinerek, “Hizmet ihracatında ilk defa 100 milyar dolar rakamını yakaladık. Hizmetlerin altında yer alan seyahat gelirleri de 48 milyar dolara ulaşarak rekorunu yeniledi. Bu gelişmenin cari işlemler ve dış ticaret açığına da olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Cari işlemler hesabında kalıcı iyileşmenin sağlanması için ihracatı güçlendirmeye yönelik politikaların devamı ve refah artışı için ekonomik istikrarın güçlendirilmesi en önemli beklentilerimiz arasında. Cari denge verilerinin, bu ay beklentilerden iyi geldiğini görüyoruz. Ancak söz konusu sürecin güçlenmesi için tüketim malları ithalatının yavaşlaması gerekiyor. Bugün toplam ithalat aşağı yönlü bir seyir halinde ama esas düşüşün enerji ve altından kaynaklandığını görüyoruz. Yanı sıra TL’nin reel anlamda değer kazanacağı bir döneme giriş yapacağımızı anlıyoruz. Merkez Bankası’nın bu anlamda geleceğe dair mesajlarının iyi okunması gerektiğine inanıyoruz. Bu dönemi ihracatçılarımızın hazırlıklı olarak karşılamaları gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

DOLAR REVİZYONUNA DEĞİNDİ
Dövize yönelik olarak Resmi Gazete’de yayımlanan revizyona dikkat çeken Özgener, “Ayrıca bugün Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de üyelerimiz için önem taşıyor. Tebliğ ile, 32 Sayılı kanunda geçmişe dönük döviz yükümlülüklerin bir kısmında dövizle ödeme esnekliği getiriliyor. Böylece, son 2 yılda döviz piyasasında serbest piyasa koşullarından uzaklaşmamıza sebep olan adımların geri alındığını görüyor ve piyasalarda normalleşme adımı olarak olumlu buluyoruz. Meclis konuşmalarımda da sıkça vurguladığım gibi; ihracatın sürdürülebilirliği için ihracatın finansmanı, yurt dışına satılacak mal ve hizmetlerimizin katma değerinin yükseltilmesi ve teknoloji yoğunluğunun arttırılması artık daha fazla önem taşıyor” dedi.

‘BAKAN IŞIKHAN’A SORUNLARIMIZI İLETTİK’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın odaya ziyaretleri sonrasında iş dünyasının sorunlarını kendilerine aktardıklarını belirten Özgener şunları söyledi:
Asgari ücrette yaşanan artışlar, ihracatçılarımız başta olmak üzere tüm üyelerimizi yakından ilgilendiriyor. Özellikle ücretlerde yaşanan değişimin işçilik maliyetlerine doğrudan yansıması nedeniyle, iş dünyamızın yabancı rakipleriyle eşit şartlarda mücadele etme şansı ve dolayısıyla uluslararası rekabet gücünü azaltıyor. Asgari ücret başta olmak üzere çalışma hayatına dair bir çok konuyu, geçtiğimiz hafta Cuma günü Odamızda düzenlenen toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’a aktardık. Kendilerine tüm sektörlerimizi ilgilendiren kapsamlı beklentiler dosyamızı sunduk. Öncelikle bundan sonraki süreçte asgari ücret düzenlemelerinin, hedeflenen enflasyon oranlarına göre yapılması önerimizi ilettik. Haftalık çalışma saatlerinin düzenlenmesi konusundan istihdam maliyetlerinin azaltılmasına, gelir vergisi dilimlerinin düzenlenmesinden iş kanunumuzda esnek çalışmaya dair düzenlemelerin geliştirilmesine kadar daha bir çok konuyla ilgili önerilerimizi Bakanımıza ilettik. Sayın Bakan, SGK Başkanı Dr. Raci Kaya ve İşkur Genel Müdürü Samet Güneş ile birlikte üyelerimizin tüm sorularına cevap verdi. Özellikle çalışma saatlerinin kısaltılması konusunda Sayın Bakan, Bakanlık tarafından doğrudan bir açıklama gelmediği sürece kamuoyunda yer alan haberlerin dikkate alınmaması gerektiğini ayrıca vurguladı. İŞ-Kur’un veri tabanının tüm iş gücünü kapsayacak hale getirilmesi önerimizi sunduk. İşkur Genel Müdürü, bu talebimizi oldukça efektif ve iş verenlere destek olacak bir yaklaşım olarak değerlendirdi. İşkur’un tüm vatandaşlarımıza yönelik olması ve web sitesinin mutlaka güncellenmesi gerektiği konusunda önerimize destek verdiğini dile getirdi. Bu konuda daha önce 78. Temizlik Faaliyetleri Grubu Meslek Komitemizin girişimiyle konuyu Bakanlığa aktarmış, düzenleme yapılmasını talep etmiştik. Sayın Bakan, çalışma hayatına yönelik düzenlemelerin tüm paydaşlarının ortak görüşleriyle belirleneceğini de ayrıca belirtti ve Odamızın da üzerinde durduğu gibi istişareye özel önem verdiklerini paylaştı.

ÖZGENER KENTTEKİ FUARLARA DEĞİNDİ
Kentte yapılan fuarlara değinen Özgener, “Bu ay, eş zamanlı düzenlenen Horeca ve Food Fair Gıda Fuarı ile Pack Fair Ambalajlama Fuarları’na ev sahipliği yaptık. Yine kentimizin gelecek vadeden fuarları arasında yer alan IMATECH Endüstriyel Üretim Teknolojileri Fuarı ziyaretçilerini ikinci kez ağırladı. Haftaya Çarşamba günü ise, kentimizin en köklü fuarlarından, sektörün ülkemizdeki en önemli etkinliklerinden biri olan MODEKO Uluslararası Mobilya Fuarı kapılarını 35. kez açacak. 33. Gözlükçüler Grubu Meslek Komitemizin önerileriyle kentimize kazandırdığımız Optic World İzmir 1. Optik, Gözlük, Oftalmoloji ve Teknolojileri Fuarı, 8-10 Mart tarihleri arasında ilk kez düzenlenecek. İlgili sektörlerde faaliyet gösteren tüm üyelerimizi fuarları ziyaret etmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

133’ÜNCÜ KARDEŞ ODA İLE ANLAŞMA İMZALANDI
Odanın yurt dışı temaslarına değinen Özgener, “Odamız yurt dışı temasları da oldukça hareketliydi. Kardeş Odalarımıza bir yenisi daha eklendi. Kosova Ticaret Odası Başkanı Lulzim Rafuna’nın Odamızı ziyareti kapsamında kurumlarımız arasında kardeş oda anlaşması imzaladık. İmzaladığımız bu anlaşma ile Odamızın dünya genelinde iş birliği anlaşması imzaladığı oda, kurum ve kuruluş sayısı 133’e yükseldi. Odamız 4 kıtaya yayılan küresel bir etkileşim ağına sahip. İmzaladığımız anlaşmalar, Odamızın uluslararası platformlara entegrasyonunu hızlandırırken, üyelerimiz için yeni ticari fırsatların kapılarını aralıyor ve şehrimizin ekonomik görünürlüğünün gelişmesine katkı sağlıyor. Şubat ayında temas kurduğumuz diğer kurumlar ise İran İsfahan Ticaret Odası ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası oldu. İran ile tarım ve hayvancılık sektörünün ekonomiye katkısını ve gerçekleştirebilecek potansiyel iş birliklerini değerlendirdik. Tataristan heyetiyle de kapsamlı bir B2B etkinliği organize ettik. İnşaattan tekstile, kozmetikten kimyasal malzemelere kadar farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve doğrudan İzmir ile iş yapmak isteyen 10 Tatar firma ile üyelerimiz arasında, 200’ün üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleşti.  Tataristan’a yönelik bu ilgi, ihracatçılarımızın yeni pazar arayışlarının bir göstergesi. Alternatif pazarlara yönelik ikili iş görüşmesi etkinliklerimizi önümüzdeki aylarda da sürdürüyor olacağız” dedi.

‘HER YAZILANI OLDUĞU GİBİ KABUL ETMEYİN’
Son olarak kredi kartlarındaki taksitlendirmenin sona ereceği ve haftalık çalışma saatinin 40 saate düşeceği yönündeki iddialar hakkında bilgi veren Özgener, şunları söyledi:
Maalesef sosyal medyada aslı olmayan bilgiler ile ya da hayali senaryolarla bilgi kirliliği oluşuyor. Her yazılanı ve okuduğunuzu doğru olarak kabul etmeyin. Gerekli araştırmayı yapın ve öyle gündeme getirin. Kendi kendimize moral bozmayalım. 40 saat konusunda söylemler oldu, bakanımız açık bir şekilde bunu dile getirdi. Aynı konuyu kredi kartı taksitleri ile de ilgili söylemek isterim. Bakan Şimşek buna dair açıklama yaptı. Sizden ricam söylenenleri araştıralım. Kendi kendimize moral bozmayalım. Evet büyüme daralacak, bunlara katılıyorum. Enflasyonla mücadele için tüketim düşürüldü. Türkiye de aynı süreçten geçiyor. Sıkıntılarımız olacak, acı çekeceğiz ve işlerimiz daralacak. Bunları yaşamazsak çok daha acı günler bizi bekliyor olacak. Son 8 ay içerisinde bunları çok net bir şekilde söylemiştim. Ekonomi soğuyacak ama kredi kartı kısıtlamaları olmayacaktır.