Otokent’ten iyi haber… 2. el araçta geriye dönüş!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Altın değerinde olan ikinci el araç piyasasında normalleşme sürecine girildi. İzmir Otokent Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Demir, aylardır süren ikinci el araçlara olan talep ve fiyatlardaki yükselişin önemli ölçüde azaldığını, yakında daha da düşeceğini tahmin ettiklerini söyledi.

150 BİN LİRALIK ARACIN FİYATI, 125 BİN LİRAYA GERİLEDİ
Son üç haftadaki düşüş eğilimiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Fevzi Demir, "Bir ay önce 150 bin liraya çok kolay alıcı bulabilen bir araç, bugün 125 bin lira. 60 bin liraya peynir ekmek gibi satılan bir otomobil, bugün 50 bin lira" dedi. Otokent esnafının işlerinin de azaldığına dikkat çeken Fevzi Demir, şu bilgileri verdi:

"Sıfır araçların periyodik olarak piyasaya sürülmesi, üretimin artması, ikinci el araç fiyatlarındaki yükselişin durmasına, rakamların gerilemesine sebep oldu. Üretim ne kadar çok artarsa, piyasa o hızla kendini bulacak. Artık eskisi gibi iş yapmıyoruz. Noterlerin önünde araba devir işlemi için bekleyenlerin oluşturduğu uzun kuyruklar olurdu. Şu günlerde o fotoğraf yok. Bir ay önce astronomik rakamdan alıcı bulan araçların fiyatlarında yüzde 20 civarı bir gerileme oldu. Yakında piyasanın biraz daha geriye geleceğini, fiyatların düşeceğini öngörüyoruz."

BİRİNCİ EL ARAÇLARIN, İKİNCİ EL SATIŞ FURYASI BİTTİ
Sıfır arabaların plakası takıldıktan çok kısa bir süre sonra ikinci el olarak müşteriye sunulduğu iddialarına da cevap veren Başkan Fevzi Demir, bu konuda şu açıklamada bulundu:

"Evet; bir süre önce böyle şeyler oldu, bizim de kulağımıza geldi. Otokent esnafı, başkanları olarak beni sever, sayar. Bu tür bir esnaflık olmayacağını, kesinlikle kabul etmediğimi esnaf arkadaşlara söyledim. Bizim esnafımızdan bunu yapan olduysa da uyarımızdan sonra yapmadı. Otokent dışında bu tür yöntemlere başvuranlar oldu. 200 bin liraya alınan sıfır bir aracın plakasını çıkartıp, hemen ikinci el pazarına sürüp 10 bin, 20 bin lira karla sattılar. Zaten bayilerin elinde de sıfır araç yok. Dolayısıyla bu yönteme başvuranların da kalmadığını düşünüyorum."