Mimarların başkanı Kahraman’dan Çeşme Projesi’ne bakış: Yoğurdu üfleyerek yiyelim!

EGEDESONSÖZ- Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Çeşme Projesi, Damlacık’ta yıllar önce kamulaştırılan ve boş kalan binalar için konuşan Başkan Kahraman, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ihaleyle satın alınan, fakat Ankara’dan onayı gelmeyen tarihi elektrik fabrikasının kamuya kazandırılmasını desteklediğini söyledi.

Kahraman ayrıca Alsancak’ta yapılması planlanan ve tartışma yaratan gökdelen projesi için de açıklamalarda bulundu.  

İZMİR İÇİN İYİ BİR ŞEY OLACAKSA HERKESİN DESTEK VERECEĞİNDEN EMİNİZ
Geçtiğimiz Pazartesi Günü kente gelerek proje hakkında bilgilendirme yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıklamalarını değerlendiren Kahraman, “Süreci diğer odalarla beraber takip ediyoruz. Biz hem bakanın yaptığı hem de Çeşme’de başkanın yaptığı her iki toplantıya da katıldık. Bilgi sahibi olmak istiyoruz. İzmir için iyi bir şey olacaksa herkesin destek vereceğinden eminiz. Ama kuşkularımız oluyor, detayları bilmiyoruz. Çeşitli eksiklikler var. Daha proje şekillenmemiş. Golf sahaları hektarlarca alan demek, su sorunu ortaya çıkıyor” dedi.  

KİMSE 12 AYLIK TURİZME KARŞI ÇIKMAZ!
“Kimse turizmin gelmesine hayır demez” sözleriyle açıklamasına devam eden Kahraman, “Herkes destek verir ama neye karşılık destek vereceğiz. Acele kamulaştırma yapılıyor. Kuşadası 1980’lerde çok güzel bir yerdi. Şimdi hiçbirimiz gitmek istemiyor. Çünkü yapılaşma var. Çeşme bizim gözbebeğimiz. O denli yoğun yapılaşmayı tartışıyoruz. Aslında o denli yapılaşmayı da bilmiyoruz. Turizmin kimse 12 ay olmamasını istemez. Neye karşılık veriyoruz? Antalya’da 11 golf sahası varken biz buraya 20 tane yapıyoruz. Kaldırabilecek miyiz? Soruların mantıklı cevabı geldiğinde destek oluruz. Çok büyük umutlarla Formula pisti yaptık İstanbul’a ama olmadı. Çok büyük bir yatırım ve maliyetti. Görmek lazım, neyi, ne kadar zamanda elde etmek istiyoruz? Kimsenin 12 ay turizme karşı çıkacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

YOĞURDU ÜFLEYEREK YİYELİM!
Acele kamulaştırmalara da değinen Kahraman, “Acele kamulaştırma savaş gibi durumlarda ortaya konmuş bir uygulama. Turizm için çok içtihat olarak yok. Turizm tesis alanı ilan edildikten sonra var. Ama alan büyütülmüş durumda. Orada da acele kamulaştırma yapılıyor. Biz buna itiraz ediyoruz. Bin 600 hektar orman alanı var, endemik bitkiler var. Bunların dikkate alınması gerekiyor. Projeyi görmedik, daha tam proje olduğunu da sanmıyorum. Yoğurdu üfleyerek yiyelim, başka Çeşme’miz yok. Herkesin önceliği bu alanda” dedi.

EN İYİ BİNA OLMAYAN BİNA!
Kentteki yapılaşma durumuna dair konuşan Kahraman, Damlacık özelinde açıklama yaptı ve “En iyi bina olmayan bina! Yoksa ihtiyaç da yoktur, doğayı tahrip etmezsiniz. Ama yapamıyoruz, ihtiyaç çıkıyor. En iyi şekilde en keyifli ortak alanlarla nasıl yaparım diye çare bulmak bizim işimiz. Dizilere bakalım aslında Damlacık’taki yaşam özlenen yaşamdır. Öncülük yapılması gerekiyor. Biz kooperatif kurabiliriz. TARKEM’e söyledik. Biz hazırız. Kader değişir. Orada bir mücevher var kömür gibi görünüyor. Onu parlatıp elmas olduğunu göstermemiz lazım. Tarihi İpek Yolu oraya kadar geliyor. Bunca yıllık İpek Yolu hala orada ve siz etrafında yaşam kuruyorsunuz. Bir parçası olmayı deli gibi isteriz” ifadelerini kullandı.

PLANLAR İPTAL EDİLDİ GÖKDELEN PROJESİ DEĞİL!
Gökdelen konusuna değinen Kahraman, iptal edilen planlar için açıklama yaptı. Kahraman, “Gökdelen projesinin iptali anlamına gelmiyor. O onaylanmış bir proje, süreç devam ediyor. Ortak akıl gereken bir bölge. 4 kez iptal olmuş bir plan var. Benzer hatalar yapıldığında benzer sonuçlar ortaya çıkacaktır. Buradaki iş planı yapan açısından da zor… Herkes yeşil alan olsun istiyor ama kimse kendi parselinden yer ayırmak istemiyor. Herkes sosyal donatı alanı istiyor ama kimse vermek istemiyor. Ortak akıl burada devreye girmeli. Ne yapılacağına karar verilmesi gerekiyor. Burada itiraz edilen sosyal donatı alanlarının yetersizliğidir. Alsancak’ta yapılaşma bitmiş durumda. Konutların kaç katlı olduğu beli. Yeşil alan yapacağınız yer yok. Ama plan yeşil alanlar bu kadar olmalı diyor. Yapamıyoruz, yapmak için orayı satın alıp, yıkıp yeniden yapmamız lazım. Üst ölçek size bir vizyon çiziyor. Kent böyle olmalı diyor. Sonucu elde edecek üst plan yaparsak sorun ortadan kalkar. Alsancak’tan 21’inci yüzyılda beklentimiz daha fazla yeşil alan diyoruz. Planı yapan da çaresiz, iş zor. Planı yapanlar ve plana itiraz edenler bir araya gelmeli birlikte yapmalıdır. İtirazımız bu” dedi.

İYİYİ YAPMAK İSTİYORUZ VE KÖTÜYÜ DE KABULLENMEK İSTEMİYORUZ
Bornova’daki Hacılarkırı sürecine değinen Kahraman, “Askıya çıktı. 30 Mart’ta itiraz süreci vardı. Biz takipçisi olacağız. O zaman da söylediğimizin peşindeyiz. Kentliye bırakılmasını düşündüğümüz yerin ranta açılması gibi bir durum söz konusu. İtiraz göz önüne alınmazsa dava yoluyla takipçisi olacağız. Biz İzmir’de kötü senaryoları da iyi senaryoları da biliyoruz. İyiyi yapmak istiyoruz ve kötüyü de kabullenmek istemiyoruz. Sorun çok net aslında. İyinin parçası olmak adına diretiyoruz, elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

ELEKTRİK FABRİKASININ KENTE KAZANDIRILMASI ÇOK GÜZEL OLUR
Elektrik fabrikası için konuşan Kahraman, “Elektrik fabrikası aslında çok keyifli bir yerde. O binanın kente kazandırılması çok güzel bir sonuç olur. Yerel belediyemiz bir teklifte bulunuyor ve ihaleyi kazanıyor. Ama neden bilmiyoruz yapılamıyoruz. Merkezi hükümetin orası için başka projesi olduğunu görüyoruz ama ne olduğunu bilmiyoruz. Onun kamuya yararlı olacağını bilsek elbette destek sunarız. Kamuya destek verecek noktada olmayacaksa itirazımız olacak. Bürokratik bir süreç olacak ama biz ve kentli kazanan taraf olacak” dedi.