Midilli mültecileri 'Papa'ya inanıyor!

Son yıllarda özellikle Suriye'de yaşanan savaştan sonra mülteciler, Türkiye başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin en önemli sorunu haline geldi. Türkiye'den Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilerin, Avrupa öncesindeki son geçiş noktası olan Yunanistan, krizi en derinden yaşayan ülke oldu. Türkiye ile AB arasında 20 Mart'tan sonra gidenlerin geri kabulüne ilişkin varılan anlaşma sonrasında, bugünü kadar 325 mültecinin iadesi yapıldı.

DİNİ LİDERLERDEN MİDİLLİ ÇIKARMASI
Midilli'deki kamplarda bulunan binlerce mültecinin nasıl gönderileceğine ilişkin belirsizliğin sürdüğü sırada, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco ile Fener Rum Patriği Bartholomeos, yarın adada buluşacak. İki dini liderin ziyareti öncesinde adada tüm hazırlıklar tamamlandı. Yunanistan'dan gelen güvenlik ekiplerinin yanı sıra İtalya başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesinden de yine polisler, adaya gönderildi. Adaya bugün akşam gelecek olan Fener Rum Patriği Bartholomeos, yarın gelecek Papa Francesco'yla, Midili Adası'ndaki kampları ziyaret edip incelemelerde bulunacak. Papa'nın bir günlük ziyaretten sonra adadan ayrılacağı öğrenildi.

KAMPLAR KAPATILDI
Papanın ziyareti öncesinde, yaklaşık 3 bin mültecinin kaldığı Moria ve Karatepe kamplarında önlemler en üst seviyeye çıkartıldı. Temizlik yapılan ve bakımdan geçirilen kamplara, özel kart taşıyan görevliler haricinde girişler yasaklandı. Ayrıca kamp bölgesine yaklaştırılmayan ve görevlilerin yakından izlediği basın mensuplarının da çekim yapmalarına izin verilmedi. Birçok ülkeden gelen basın mensupları, kamp yakınlarında haberler için görüntü almaya çalıştı, mültecilerle röportaj yaptı. Yunan polis helikopteri de, iki kamp üzerinde sık sık devriye uçuşu gerçekleştirdi. Moria kampı girişinde Yunan polisleri nöbet tutmaya başladı.

MÜLTECİLER, PAPA'NIN YOLLARINI AÇMASINI İSTEDİ
Kamp dışına çıkışlarına izin verilen mülteciler, buradaki büfelerde alışveriş yapıp ihtiyaçlarını karşıladı. Mülteciler, kamp içinde elektrik yetersiz olduğu için büfelerden çekilen çoklu prizlerde onlarca telefonu sırayla şarj etmeyi bekledi. Burada yakınlarına ulaşıp durumları hakkında bilgi verdi. Türkiye ile AB arasındaki anlaşmaya rağmen 20 Mart'tan sonra Midilli Adası'na geçen 6 aylık hamile Sedeeghe Kavgani, zorlu yolculuktan sonra kaçışlarını gerçekleştirdiklerini anlattı. Sedeeghe Kavgani, "Gece küçük bir bota 80 kişi bindik. Bizi burayla getirdiler. 20 gün önce adaya çıktık. Her tarafım ıslandı. Bot batacak diye çok korktum. Bir çocuğum ve eşimle geldik. Şimdi ne olacağını bekliyoruz" dedi.

Eşi Noorozali Zoonodimoghaddam ise "Karanlıkta yola çıkıp Türkiye'den buraya geçtik. Burada bekliyoruz. Moria kampından buraya getirildik. Ne yapacağımızı bilmeden bekliyoruz. Ben Türkiye'ye geri dönemem, ülkeme de dönemem. İran'da beni geri döndüğüm an yakalarlar ve ceza alırım. Eşim hamile, çocuğum var. Ben ne olursa olsun buradan gitmek zorundayım" dedi.

Kampta kalanlardan Afganistanlı Celal Barakzi de, 20 Mart'tan sonra Türkiye'den, Midilli'ye geçen mültecilerden olduğunu söyledi. Ancak anlaşmadan haberinin olmadığını öne süren Celal Barakzi, "Bizim haberimiz yoktu. Geçtikten sonra bu kampa getirildik. Şimdi burada bekliyoruz. Ne olacağından haberimiz yok. Halimiz ne olacak söyleyen yok. Türkiye'ye mi gönderileceğiz yoksa burada mı kalacağız belli değil" dedi. Papa'yı da umutla beklediğini anlatan Celal Barakzi, "Papa'nın gelişini bekliyoruz. Burada Afganistan'dan, Suriye'den, Irak'tan, Yemen'den gelenler var. Papa bize baksın, yaşadıklarımızı bizden dinlesin, görsün. Papa, bizi dinledikten sonra bize izin versin. Eğer yolu varsa bizi Avrupa ülkelerine Almanya ya da diğer ülkelere göndersin. Kapıları bizlere açsın" dedi. Necip Muhammedi de zor şartlarda kaçtıklarını, aynı şekilde zor şartlarda yaşamaya çalıştıklarını, ancak Türkiye'ye dönmek istemediklerini anlattı. (dha)