İZMİR - İzmir’in Konak İlçesi’nde geçen Kurban Bayramı’nda iddiaya göre, 30 yıl önce kardeşi Haydar A.’yı öldürdüğünü iddia ettiği Hacı Eyüp D’yi (64), önce tabancayla ateş edip yaralayan, ölmeyince de, bıçakla boğazını kesen 57 yaşındaki Sadullah A.. hakkında ‘‘Kan gütme saikiyle ve tasarlayarak insan öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme ve ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından biri ağırlaştırılmış iki kez müebbet ve 6 yıl, ve olayda kendisini yaralayan Yavuz Han D. (30) hakkında “Adam öldürmeye teşebbüs’’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya başlandı.
Olay, geçen yıl Kurban Bayramı’nın birinci günü saat 09.30 sıralarında 528/1 sokak, Sabit Bey Camii önünde meydana geldi. İddiaya göre, Sadullah A’nın müzik aletleri satan dükkanı bulunan kardeşi Haydar A., 1981 yılında İstanbul Gaziosmanpaşa’da kimliği belirsiz kişi veya kişilerce işyerinde başına keser vurulup, boğazı bıçakla kesilerek öldürüldü.O dönem Libya’da işçi olarak çalışan Sadullah A., kardeşini, iddiaya göre İzmir’de gayrimenkul işiyle uğraşan eski köylüsü Hacı Eyüp D’in öldürdüğünü öğrendi. Libya’dan kesin dönüş yapan Sadullah A., önce Kayseri’de ardından da Alanya’da yaşamaya başladı. Kardeşini öldürdüğünü düşündüğü köylüsü Hacı Eyüp D’in İzmir’de yaşadığı adresini temin eden Sadullah A., olay sabahı cami içerisinde beklemeye başladı. Sadullah A., kurban kesmek için otomobile malzemeleri koyan Hacı Eyüp D’e cami içerisinden ateş edip yaraladı, ardından da yerdeyken bıçakla boğazını kesip kaçtı. Balkondan babasını öldüren kişiyi gören Yavuz Han D., aşağıya inip Sadullah A’nın peşinden koşturup yakaladı.Yavuz Han D., kendisine ateş etmek isteyen Sadullah A.’nın elinden tabancayı alıp kabzasıyla kafasına vurup yaraladı. Yere düşen Sadullah A., hastaneye kaldırılıp tedavi altına alındı. Polis, Sadullah A.’yı işlemlerin ardından tutuklarken, Yavuz Han D., ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olay anı bir işyerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Sedat Özgün, Sadullah A., hakkında “Kan gütme saikiyle ve tasarlayarak insan öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme, ruhsatsız silah bulundurma ” suçlarından biri ağırlaştırılmış, iki kez müebbet ve 6 yıl, Yavuz Han D. hakkında ise “Adam öldürmeye teşebbüs”ten müebbet hapis cezası istemiyle 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Bugün yapılan ilk duruşmaya tutuklu yargılanan sanık Sadullah A., ile tutuksuz yargılanan Yavuz Han D., ile tarafların avukatları katıldı.Ölenin eşi müşteki Kadriye Deniz, sanığı tanımadığını, eşinin iyiliksever biri olduğunu, eşiyle sanığın hiçbir ilgisinin bulunmadığını, sanığın kardeşinin ölümüyle ilgili internette ‘‘örgüt işi’’ olduğunu yazdığını, sanıktan şikayetçi olduğunu ifade etti.
Sadullah A., cinayeti neden ve nasıl işlediğini ayrıntılı olarak açıkladı. İstanbul’da yaşayan kardeşi Haydar A’nın 1981 yılında işyerinde başına keser vurulup, ardından da boğazı bıçakla kesilerek öldürüldüğünü söyleyen sanık Sadullah A., “ Libya’da çalışıyordum. Kayseri’de müzik işleri ile uğraşan kardeşim bana mektup gönderdi. Mektubunda, çalışmaya götürdüğü kadınlara Hacı Eyüp D’nin taciz ettiğini, aralarında husumet oluştuğunu söyledi. Kardeşim o dönem kirli işlerle uğraşan Hacı Eyüp D’in kendisine zarar vermesinden korktuğu için İstanbul’a gidip, müzik aletleri satan dükkan açtı. Kardeşim, Hacı Eyüp D.’nin üç dört kez kardeşimin yakınındaki kahvehaneye gelip onu taciz ettiğini köylümüz Salih Özkan’a anlatmış. Ben Libya’dan kesin dönüş yapıp, Kayseri’de marangoz dükkanı açtım. 1981 yılında kardeşimden postacı telgraf getirdi. Telgrafta kardeşim beni İstanbul’a çağırdığı yazıyordu. Basit bir konudur diye ben gitmedim. Bir gün kardeşim Haydar A., öldürülme olayı sırasında Hacı Eyüp D’nin tuvalette saklandığını yakın bir akbabasından öğrendiğini’’ söyledi.
Sadullah A., “Sonunda kardeşini öldüren kişinin köylüsü olan Hacı’nın olduğuna kanaat getirdim. Kardeşimin öldürülme şekli sürekli rüyalarıma girmeye başladı. Kayseri’den Alanya’ya taşındım. Alanya’da Hacı Eyüp ile kardeşini bir inşaat önünde gördüm. Yanımda silah olmadığı için o an bir şey yapmadım. 1500 liraya bir tabanca aldım. Bir köylümüzün cenazesi için köye gittim. Burada Hacı’nın kardeşi İsmet D. ile karşılaştım. Ağabeyinin nerede olduğunu sordum. Kendisi bana İzmir’de yaşadığını ve çok zengin olduğunu söyledi. Beş yıl önce onu bulmak için İzmir’e geldim. Fuar yakınlarında karşılaştım. Ama beni tanımadı. Kümbeli köyünden olduğumu, ucuz bir ev alacağımı söyledim. Bana işyerinin adresini yazıp verdi. Vurmak için işyerine gittim. İşyeri kalabalık bir yerde olduğu için vazgeçtim. Olay günü tekrar İzmir’e geldim ”dedi.İzmir’e geçen yıl Mayıs ayında geldiğini ve Hacı Eyüp D.’nin evinin yakınındaki camide iki gün beklediğini söyleyen Sadullah A., “Bir türlü kendisine denk gelmedim. Apartmanın zilinde kendi ismi değil oğlunun ismi yazıyordu. Alanya’ya döndüm. Bayramda eve gelir diye tekrar İzmir’e geldim. Camide bayram namazı kıldım. Kendisi gelmedi. Apartmanın kapısından çıkıp, arabaya bir şey koyduğunu gördüm. Aracın arka kapısını açtığında ateş ettim. Sendeleyip yere düştü. Ardından yanına gidip bir kaç kez daha ateş ettim. Kendisini kardeşime yaptığı gibi, çantamdan bıçağı çıkartıp boğazını kestim. Kaçarken oğlu gelip beni yakaladı. Elimde bulunan tabancayı alıp kafama 5-6 kez vurdu. Bayılıp yere düştüm. Gözümü hastanede açtım. Ölürüm diyerek de öldürme kararını da evimdeki kasada yazdığım mektupta belirttim. Beni yaralayan Yavuz Han D.’den şikayetçiyim ”dedi.
Bir süpermarket zincirinde sebze alım ve satım müdürü olarak çalışan Yavuz Han D., ise verdiği ifadesinde “Babamla kurbanlığı kesmeye gidecektik. Kendisi benden önce aşağıya indi. Asansörü beklerken, dışarıdan silah sesleri geldi. Dışarı çıktığımda, bir kişinin babamın başına silah ile vurup, bıçakla da boğazını kestiğini gördüm. Bu kişi beni görünce kaçmaya başladı. Bende peşinden koşturup, elimdeki leğenle başına vurdum. Sendeleyip yere düştü. Yerde boğuşmaya başladık. Bıçak elinden düştü. Silahı bana doğrultup ateş etmek istedi. Tabancayı elinden alıp, başına kabzasıyla vurmaya başladım. Az illeride yatan babamın yanına gittim. Öldüğünü anlayınca da tekrar sanığın peşinden koşturup yakaladım. Boğuşmaya başladık. Trafik polisi gelince de elimdeki tabancayı yere atıp, sanığı teslim ettim” dedi.
Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, müşteki sanık Yavuz Han D.’nin ''suçluyu yakalama'' kapsamında değerlendirilerek beraatini, sanık Sadullah Akgül'ün ''Kasten tasarlayarak öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını, ''Kasten öldürmeye teşebbüs'' ve ''mala zarar verme'' suçlarından beraatini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın esas hakkında yazılı savunmasını hazırlamasına ve tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi
.
Polis, Hacı Eyüp D., tarafından öldürüldüğü iddia edilen Haydar A’nın cinayetinin faili meçhul olduğunu ve siyasi bir amaçla öldürüldüğünü belirtti.
.jpg)
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri