Konak’taki CHP'yi bölen plan krizinde başkan konuştu: İki ucu da...

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak, belediye meclisinde yeni kent merkezine ait imar planlarının reddedilmesi sonrası süreci değerlendirdi.

- Konak'ta o planlar hem CHP'yi hem AK Parti'yi böldü: Olumsuz rapora onay!

İlçe Başkanı Başak, belediye meclisinin yapısına ilişkin konuşurken, “‘Yalı Grubu’ yok, CHP örgütü var. Mecliste CHP Grubu var. İki tarafta benim örgütüm. Benim bir örgütüm var” diye konuştu.

Çarpıcı açıklamalarda bulunan, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve komisyonda görev yapan meclis üyeleriyle bir araya geldiğini belirten Başkan Başak, “Bu işin bütün sürecinde varım” dedi.

AKP’DE Mİ YALI GRUBUNDAN?
Başkan Başak, “İlçe örgütümüzde grup diye bir şey yoktur. Yalı grubu olarak adlandırılan oluşum parti içindeki düşünce platformlarından biridir.  Seçimlerde kimse bir şey söylemiyor, belediye başkanı dahil, herkes oraya gidiyor, toplantılar yapıyor da şimdi mi ‘Yalı Grubu’ diye bir şey çıkardılar? Seçim çalışmaların da görev alan, parti içi adaylarımız, belediye başkanı aday adayları dahil, herkes oraya gidebiliyor, toplantılar yapabiliyor, fikir alışverişi yapabiliyor o zaman problem olmuyor da şimdi mi Yalı Grubu diye bir şey çıkardılar? Bizim şu an başkanlık sistemi diye bir problemimiz var. Bununla ilgili çalışıyoruz bunlar gereksiz tartışmalar, gereksiz zaman kaybıdır. Baktığımızda karşı olduğumuz başkanlık sistemi belediyelerin de şu an ki yönetim şekli... Duruma biraz da bu noktadan bakmak gerekiyor.  Zaman zaman başkana muhalefet ediyorlar, zaman zaman beraber yürüyorlar. O zaman bir ayrıştırma yoktu. Şimdi niye bu ayrıştırma? Ben bunu anlayamıyorum. Birileri de bunu körüklüyor. Tabi ki etki tepki meselesi… Ben böyle olmasını istemem. O komisyonda üç tane avukat var. AKP’nin insanları da mı Yalı Grubu’ndan? Nasıl oluyor bu, ben anlamadım” diye konuştu.

BİLE BİLE LADES DER Mİ?
“Özellikle avukatların bulunduğu komisyonda oy birliğiyle reddediliyorsa düşünmek lazım” diyerek konuşmasında devam ederken, “Art niyetle bunun üzerine gitmek yerine sağduyulu bir vicdanla gitmek lazım.  Belediye başkanımla da toplantı yaptım, komisyonu da bir gün önce çağırdım. ‘Bunu bir anlatın’ dedim.  Üç mahkeme birbirinden farklı kararlar veriyor.  Bu olay benim anladığım kadarıyla kamu yararına olan bir olay değil. Bireylere özel bir durum teşkil ediyor. Ötesinde de mahkeme kararı var. Ben hukukçu değilim, komisyondaki hukukçular bu olayda haklı olduklarını söylüyorlar. Adam bile bile lades der mi?  Bir avukat böyle bir konuda böyle bir kararla kendini riske atar mı? ‘Yalı Gurubu’ deyip olayı basitleştirerek, olayı farklı bir noktaya getirmek etik değil.  Ben örgütümü bilirim. Meclis üyeleri de benim örgütümün bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

İKİ UCU DA…
Başak, “Bir hukukçu öyle diyor bir hukukçu böyle diyor. Biz parti tüzüğümüz gereği imar konularında grup kararı alamıyoruz. Özgür bırakıyoruz. Çünkü böyle bir yetkimiz yok.  Grup kararı aldırtmaya kalkarsam bana senin bu konuyla ne alakan var? Bu yerlerin sahibi kim? diye sormaya başlarlar. İki ucu da sıkıntı. Birileri geçirtmeme noktasında ‘Niye geçirtmediler, acaba bir şey mi istediler?’ diye değerlendirebilir. Birileri de ‘Bu bireysel olan yerle ilgili bu kadar bastırmalarının nedeni ne? Acaba bir şey mi var?’ diyebilir. Tek bir taraftan bakmamak lazım. Israrla bu işin üstünde bu kadar durmanın nedeni ne? Anlam veremiyorum. Kamu yararı olacak bir yer olsa, kellemizi koyarız. Zaten öyle olduğunda grup kararı alıyoruz. Dediğim gibi ‘Yalı Grubu’ yok, CHP örgütü var. Mecliste CHP Grubu var. Diğerleri kim oluyor peki? Madem bu Yalı Grubu, karşısındakiler kim? Bunu buraya indirgemek CHP’ye haksızlık ve hakarettir. Ben bunu kabul etmiyorum. Yalı Grubu siyasi bir düşüncedir. Ayrıştırma falan değil” diye konuştu.

SEMA BAŞKAN NİYE ZOR DURUMDA KALSIN?
Başak, Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın planların geçmemesinden dolayı zor durumda kalmadığını belirtirken, “Sema Başkan niye zor durumda kalsın? Kendi de söyledi, ‘bunu reddedecekseniz reddedin, geçirecekseniz geçirin’ dedi. Ama kendisi geçirilmesi gerekir düşüncesinde… Diğer hukukçu arkadaşlar da o görüşte değil.  3 davada 3 hakim farklı kararlar veriyor. Hukukta bunlar olabiliyor. Bu da böyle bir şey oldu. Ortada bu haklıdır, bu haksızdır diye bir şey yok. Ben göremedim. Ola da bilirdi, olmaya da bilirdi.  Ben teknik eleman değilim, sadece kamu yararı ve şehre yararı var mı yok mu, ben ona bakarım” dedi.

BENİM BİR ÖRGÜTÜM VAR!
“Birilerinin çıkarı, menfaati doğrultusunda bir şeyler yapılma peşinde değildir benim örgütüm” diyen Başak, “AKP Grubu da bu noktada olduğunu gösterdi. Komisyonda AKP’den arkadaş da var. AKP’dekiler ‘olur’ verseydi geçecekti. Demek ki bir şey var yani burada.  Şimdi karar verme yetkisi İzmir Büyükşehir Belediye meclisine geçecek. Bu insanlar ‘mahkeme bir karar vermiş, bu karar doğrultusunda ben bunu yapmam’ diyor. Mahkeme ‘yürütmeyi durdurmuş’ diyor.  Biz geçmişte bir karar çıkardık, Büyükşehir meclisine gönderdik onlar reddetti. Böyle oluyor. Bu konuda özgür bir irade var. Kimsenin kimseye tahakkümü olamaz. İki görüş var. İkisine de ısrarla sahip çıkan ve savunan insanlar var. İki tarafta benim örgütüm. Benim bir örgütüm var” açıklamasını yaptı.  

İL BAŞKANI NE DİYEBİLİR?
“Burada komisyondaki 3 avukattan birinin AKP’li olduğunu, kararın oy birliğiyle alındığını, mecliste AKP’nin bir kısmının ‘evet’ bir kısmının ‘hayır’ verdiğini unutmamak lazım” diyen Başak, il başkanıyla gerçekleşen toplantıyı anlattı. Başak, “Meselenin sadece CHP ve ayrışma meselesi olmadığını bilmek lazım.  Konuyu il başkanıma da götürdüm. Bu işin bütün sürecinde varım.  Belediye başkanı, il başkanı ve komisyonla bir araya geldik. Komisyondaki arkadaş il başkanına anlattı. Savunmasını yaptı, kararını savundu. İl başkanımız ne diyebilir? Avukat bu arkadaş. ‘Ben verilen kararı böyle okuyorum ve komisyondan geçirtmiyorum’ dedi.  Ben böyle istedim diye bir şey değil. ‘Ben savunuyorum’ diyor. Yıllarca belediye avukatlığını yapmış bir arkadaş. Bu konularda bilgili... İki tane de arkadaş var yanında. Bunlar haklı değil de diğerleri mi haklı? Böyle bakmamak lazım. Bu bir bakış açısı.  Altında başka bir şey aramak gereksiz. Israrla ‘geçsin’ diyen arkadaşlara da birileri olumsuz bakıyor. Bu doğru değil.  Geçirmek isteyenler niye istiyor o zaman? Bu da ayrı bir soru işareti oluşturmaya başladı” dedi. 

BİZİM MECLİSİMİZ ELİNİ İNDİR, KALDIR YERİ DEĞİLDİR
Başak, “Bizim meclisimiz TBMM’de AKP Grubu’nun elini indir elini kaldır dediği bir meclis değildir. Bugün AKP Grubu da bunu göstermiştir. Önerge sadece bizim oylarımızla reddedilmemiştir. Bu çok önemli bir konudur. Birilerini hedef göstermek doğru değildir. Siyasi düşmanlığa, bana göre bireyselleşmeye girer. Ya da ithamda bulunmak karşı ithamı getirir bu kadar ısrar varsa” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİR NİYE REDDETTİ? /AK PARTİ’Yİ KUTLUYORUM!
Geçmiş dönemden ve Türkiye Büyük Millet Meclisinden örnek veren Başak ayrıca AK Parti Grubunu da kutladı. Başak, “Büyükşehir zaten müdahale edip geçirecek. Biz daha önce bir dosyayı kabul edip Büyükşehir meclisine gönderdik, ama reddetti. Niye reddetti? Şimdi biz reddediyoruz, büyükşehir kabul edebilir ya da reddedebilir. Bunlar doğaldır. Bunlar demokrasinin gereğidir. Herkes aynı görüşte olacak diye bir şey yok. Bugün anayasa konusunda 18 maddede 316 kişiden farklı düşünen bir kişi bile yok muydu? Vardı. Ama kendilerini baskı altında gördüklerinden hepsi elini indirdi, kaldırdı. CHP Grubu böyle bir şey değildir. Olamaz. Bu konuda da AKP grubundaki arkadaşlar iyi bir sınav vermiştir. Onları da kutluyorum. Özgür iradelerini kullanmışlardır. Demokrasinin gereği budur. Meclis demokrasiyi yaşamıştır. Hepimiz aynıyız anlayışını kabul etmiyor, reddediyoruz” ifadelerini kullandı.