Kocaoğlu’ndan gündeme bakış ve ilginç çıkış: Sayın Başbakanı gördüğümde…

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Can Radyo, Romantik Türk ve Yıldız FM’nin ortak yanında soruları yanıtladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu dün test sürüşlerine başlayan Karşıyaka Tramvayı’nın yanı sıra Cumhuriyet tarihinde bir ilk olacak opera binası projesi ve Homeros Bulvarı Tünelleri gibi projelerin yanı sıra kent ve ülke gündemine de dair önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Kocaoğlu Narlıdere Metrosu için Yüksek Planlama Kurulu’ndan gelen onayın ardından çıkan haberlere gönderme yaparak, “Devletin parasıyla Büyükşehir Belediyesi’nin parası aynı... Sayın Başbakanı gördüğümde gazete kupürlerini kendisine takdim edip ‘Hadi bakalım parayı alalım’ diyeceğim” dedi.

İşte Başkan Kocaoğlu’nun öne çıkan mesajları:

KARŞIYAKA TRAMVAYI…

2017’NİN İLK 3 AYINDA BAŞLAYACAK

Tramvay, Karşıyaka’nın belirli bölümünde başladı. Bostanlı Köprüsü’nde inşaat devam ediyor. Karşıyaka sahile oradan Alaybey Tersanesine kadar devam edecek. Konak kısmı Ekim gibi, Karşıyaka kısmı da 2017’nin ilk 3 ayında açılacak.  Tüm dünyada otobüslerin yerini metro, tramvay, vapur banliyö aldı. Bunu yapmadan trafiği rahatlatmak mümkün değil. Raylı sistemi 11 kilometre devraldık şimdi 130 kilometre raylı sistem çalışıyor.

NARLIDERE METROSU…

BAŞBAKANA ‘PARAYI ALALIM’ DİYECEĞİM

Sayın Başbakan açıkladı. Narlıdere Metrosu’nun Yüksek Planlama Kurulu onayı çıktı. Yılbaşından itibaren yapım ihalesine çıkacağız.  Hükümet yapıyormuş gibi bir algı var. Keşke yapsa… Devletin parasıyla Büyükşehir Belediyesi’nin parası aynı... Sayın Başbakanı gördüğümde gazete kupürlerini kendisine takdim edip ‘hadi bakalım parayı alalım’ diyeceğim. İzmir’de Binali Bey’in başbakan olmasıyla birlikte bir şeyler değişti. Bunu kimse inkar edemez. Sadece imza istiyoruz. Paramız, kredimiz, projemiz, hazır. Narlıdere bir örnek…  Burada merkezi hükümetten yasa gereği izin almamız lazım. Başbakan devreye girdiği halde 30 Eylül’de müracaat ettiğimiz izni, bugün başbakan izniyle alıyoruz. Herkesin gözü kapalı ‘yapılsın’ diyeceği Narlıdere Metrosu’nun projesini biz yapmışız, her şey hazır, bütün serüven Ankara’nın imzasıyla ilgili… 1 senelik olay. Başka yerde 15 günde çıkar sizde 1 senede çıkar. Eskiden bunu da alamıyorduk.  Belli medyanın yaptığı algı yönetimi siyaset değil. Narlıdere Metrosu’nda A’dan Z’ye bütün yatırımı Büyükşehir Belediyesi yapacaktır.

OPERA BİNASI…

GÖKÇE İÇİN ASALETEN TALEBİ

Opera binasında teklifler alındı, inceleniyor. Türkiye’de ilk defa yapılacak.  Bu işin dört başı mamur bitmesi gerekiyor.  Salonun akustiği çok önemli ve birçok eksiğin tamamlanması lazım. Deneyimi olanın yapması lazım... Türkiye’nin ciddi firmaları bu ihaleye girdi.  ‘Çankaya müteahhitleri giriyor’ söylemi var. Genel Sekreter Vekili Buğra Gökçe Bey oradan geldi. Bu arada vekaleten olan görevin de asaleten olması için yazı göndereceğim.  Yeterli olan müteahhitler Ankara’da devlet ihalesine giriyor. Birçoğu orada örgütlü… İzmir’de nasıl bir numaralı ilçe Konak ise Ankara’da da Çankaya’dır.  Her şey Çankaya’da... Müteahhit ofisleri de orada. Kayseri’de, İstanbul’da, İzmir’de varsa gelsin girsin. Elini tutan mı var?  Ben göreve geldiğimde 12 yıl önce ihalemize ‘Paramızı alamayız’ diyerek kimse girmiyordu.

İZMİRİM KART…

VATANDAŞ VERSE NE OLUR?

Hukukçular bu kartın parası alınmaz ise personele zimmet çıkar görüşünde…  Bundan dolayı 6 lira parayı vatandaş verse ne olur? Kartların ömrü de bitmiş, başımızdan felaket geçti, saklımız gizlimiz yok. 1 hafta problem çözeceğiz diye uğraştım.  Vatandaşımız verse ne olur? Belediye almasa kamu zararı olur. 6 lira vatandaşı batırmaz ama 6 milyon para 3 bin lira maaş alan bir kişinin hayatını söndürür.  Bu uygulama kamu zararına karşı yapılmıştır.

60-65 YAŞ ARASI

SIRTIMIZDA TAŞIMAYA RAZIYIZ AMA…

Az kullanan da var, aşırı kullanan da var. İstanbul ve Ankara gibi öğrenci fiyatına çekelim dengeleyelim istedik. Ben 69 yaşındayım ama emekli değilim ki.  Bana bu hakkı verdi diye ücretsiz mi bineceğim? Çalışıyorum, üretiyorum. Ben binmiyorum. Çalışamayan, evden çıkamayan, engelli, refakate ihtiyacı olanlar için… Belediye otobüsünü niye ücretsiz yapar? İhtiyaç söz konusu olduğunda yapar.  Fakir de engelli de yaşlı da bizim vatandaşımız. Sırtımızda taşımaya razıyız ama endazesi olması lazım. ‘Şekerim var’ diyor engelli kartı alıyor. Belli bir yaş sonrasında herkeste birtakım hastalıklar var.  Ben paramı alırım ESHOT’un kasasına koyarım. Büyükşehir kaşsından çıkartır seve seve ihtiyacı olan vatandaşımızın, çoluk çocuğunun ihtiyacını karşılarım. Ben sosyal yardım için yüz lira harcadığımı bilirim. Şimdi harcıyorum ulaşımdan yaptığım destek 600 lira. 6 katı... Bu bana ‘İZBAN, ESHOT, İZULAŞ zarar etti’ olarak dönüyor. Ben zarar etmiyorum. Bütün binenlerden 2.40 kuruşu aldığımda sistemim işliyor. ESHOT zarar etmiyor aksine kuruşun tasarrufu için çırpınıyorlar. ESHOT işini yapsın ben kaç para vereceksem belediye bütçesinden vereyim.

ELEKTRİKLİ OTOBÜS…

YAŞAYARAK ÖĞRENELİM İSTEDİK

20 tane elektrikli otobüs ihalesini yaptık. Yerli bir firma aldı, geliyor.  Başından beri ‘20 otobüs alıp deneyeceğiz, biz bu işi bilmiyoruz, kimse de bilmiyor’ dedik. Yaşayarak öğrenelim istedik. Otobüsler gelecek. Bakacağız. Eğer muvaffak olursak ‘bu sefer elektrikli otobüs alıyoruz’ diyeceğiz. Şu an da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin otobüse ihtiyacı yok. Hiç kullanılmayan milyonlarca liralık otobüsleri de kızakta bekletmenin bir alemi yok. Yoğurdu üfleyerek yiyeceksin sütten ağzın yandıysa.

HOMEROS BULVARI TÜNELLERİ

800 MİLYONU BULACAK

Homeros Bulvarı, Ankara Caddesi kadar önemlidir.  Toplamda minimum 800 milyona çıkacak bir yoldur. Çok ciddi bir projedir. Sabah kentin boşaltılmasında akşam tekrar dolmasında önemli bir rolü olacaktır.  Hükümet katkı sağlarsa çok memnun oluruz ama İzmir Büyükşehir Belediyesi 2017, 2018, 2019 için büyük projelerdir. Sadece İZSU’da 2 milyarlık büyük projeler var. 2017’de böyle bir yatırım öngörülmüştür. Sadece metro için kredi alınacaktır. Diğerleri kendi öz kaynaklarımızla karşılanacaktır. Biz de yaptığımız hesaplara göre bu işin altından kalkıyoruz. Biz ülke ekonomisine bağlıyız. Ödenen vergiden pay alıyoruz. 3-4 aydır bütçemizi yaparken ciddi bir tasarrufa da girmemiz gerektiğinin bilincindeyiz.  Bu süreci bu şekilde aşıp yatırımlarımızı gerçekleştireceğiz. Dolar ve kurun artması önemli değil.  Dolar yükselir, Türk parası yükselir, borsa, altın aynı şekilde yükselir düşer, en sonunda gelir hepsi bir hizaya gelir. Yeter ki doların yüksek olduğu gün ödemeye yakalanmamak.

KIRSAL KALKINMA…

BUGÜNE KADAR HARCADIĞIMIZ PARA FUAR KADARDIR

Eğer Sütaş buraya gelip 80 milyon bütçeyle yılda 1 ton süt üretecek tesisi kurduysa Tire Süt Kooperatifi’nin süt ve yoğurdunun kaliteli olması, nitelikli ürün üretmesi, üreticinin sütünün değerlendirilmesindedir. Üretim ve pazarın oluşu yatırımda etkili oldu.  Tire bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yaptı. Süt üretimi ülkede yüzde 80-100 artarken Küçük Menderes’te yüzde 440 arttı. Ham maddenin olduğu yere sanayini kurarsın. Sütaş da fizibilitesini yaptı. 850 kişi çalışacak.  Bu çok iyi olmuştur. Tarıma 12 senede tek proje üreten Büyükşehir Belediyesi’dir. Semeresini görmüşüzdür. Belediye sadece yol ve kanalizasyon yapan kurum değil, kentin kalkınmasından da sorumludur. Bunu düşünen bir belediyeyiz. Tüm sektörlerin kalkınması için çalışıyoruz. Tarım öne çıktı? Niye? Bugüne kadar harcadığımız ara bir fuar kadardır.

O İĞRENÇ MESAJ HAKKINDA…

BU NİFAKTIR…

Ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. ‘İzmir’de niye bomba patlamıyor’ diyen şahsa tepki göstermezsek o zaman birlik beraberlik sağlanmaz ki. Hep beraber çırpınıyoruz.  Bunun acilen savcılık ne yaptı bilmiyorum ama cezalandırılması lazım. Bu nifaktır. Ülkeyi kim bölüyor? Kim ikilik çıkarıyor? Bu tweeti atan çocuk bölüyor. Niye izin veriyorsun? Yakalayacaksın. O kadar tehlikeli bir mesaj ki 4 milyon İzmirliyi A’dan Z’ye rencide ediyor. Başımızdan bir süreç geçiyor, barış için çırpınacağız.

İZBAN GREVİ

DELİCAN’A ELEŞTİRİ: ROL ÇALIYORLAR

Bu işin zararı hesaplanmaz. Bu çok yanlış bir şeydir. ‘Bu kadar yolcu taşınmadı’ demek doğru değildir. ‘Toplu sözleşmeye siz niye müdahale etmediniz?’ deniyor. Biz müdahale ettik. Gerekli görüşmeleri yaptık. Benim müdahale ettiğim kadar kimse müdahale etmedi. Yüzde 10 verdik. Vali beye gitti arkadaşlar 'greve gidilecek tehlikeli durum var', ‘Bir iki puan verin’ dedi vali. Geldiler ‘12’ dedik.  Yüzde 12 deyince kilitlendiler. ‘3 puan daha bizden, grev olmasın’ dedik. Sendika yine kabul etmedi. Sonra bıraktık. ‘16 buçuk verin’ dedi. Sonra ‘onu da imzalamıyorum’ dedi. Bir hafta geçti. Pazartesi günü buradaki problem nedir diye ilk defa sendikayı çağırdım. ‘TCDD Genel Müdürü'nden onay almak şartıyla konuşuyorum’ dedim. Birkaç rakam verdik. Sendika dağılmış, işçiyle arasında problem yaşıyor. Sendikanın o sözleşmeyi yüzde 50’de versen imzalayacak durumu yok. Kilitlenmiş. Ankara’ya gittik. İzmir’de benim teklif ettiğimin üzerine bir kuruş vermeden bitirdik, geldik. Problem bizde değil. Sendika işçiyi şişiriyor. Adam bir türlü imzalayamıyor. Gittik Ankara’da çözdük geldik. Hiç anlamı yok. 

AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın, zararı oldu. Ya ben yönetmesini bilmiyorum ya yeni nesil bilmiyor. Aramızda korkunç bir fark var. En çok korkutan şey bu… Ben pazarlık ediyorum. Benim ortağım Devlet Demir Yolları. Sendikayla toplu iş pazarlığı yapıyorum. İl başkanını sabahleyin kalkıp yanına bürokrat arkadaşı ‘alıp şunu verelim’ diyor. İl başkanı hükümetin temsilcisi değildir. Genel başkanın temsilcidir. Böyle bir şey yok. İl başkanı bürokrasiye müdahale edemez. Böyle bir hakkı yok. Bülent benim arkadaşım. Hala "haklıyım" penceresinden bakıyor. Onun penceresinden haklı benim penceremden külliyen yanlış. Her şeye bakışımız farklı. Bunu "yetkililer çözer" dedim nitekim de böyle oldu. Sözleşmeyi bitirdikten sonra Bakan Bey'in yanına gittim. İmzaladık. Ayrıldık. Mutlu son ilan ediliyor. Arkasından Bakan Bey, Bülent Bey, milletvekilleri fotoğraf çektiriyorlar sözleşmeyi bitirdik diye. Ben Ankara’da görmedim. Ne bakanın yanında ne hiçbir yerde A’dan Z’ye pazarlığını ben yaptım. Bunlar bu fotoğrafı niye çektiriyor? Benim için bir kıymeti yok. Hepsini de seviyorum. Bülent arkadaşım… Necip Kalkan’la Bülent Delican’ın iki gündür metroda yaptığı rol çalmayı aynı şekilde İZBAN grevinde yaptılar. Ne yaptın İZBAN grevinde? Hiçbir şey yapamazsın. Ne para vermeye ne masaya oturmaya yetkin var. Devlet apayrı bir şeydir. Tüm partilerden bağımsızdır. Biz hükümetle devleti karıştırıyoruz.

AZİZ KOCAOĞLU DİYE BİR ÇOCUK VAR…