Kılıçdaroğlu’ndan kritik PM öncesi Bakan’a istifa çağrısı

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Parti Meclisi toplantısında konuşma yaptı.
 
Kılıçdaroğlu, özetle şu ifadeleri kullandı:
 
Bizim bir demokrasi mücadelemiz var. Bizim sorumluluklarımız diğerlerinden daha fazla. Türkiye’nin içinde bulunduğu girdaptan çıkarmalıyız. Bütün dünya kaygıyla izliyor. Kimsenin ötekileştirmediği bir Türkiye yaratmak istiyoruz. Önemli bir süreçten geçiyoruz, herkes gözlerini çevirmiş CHP’ye bakıyor.
 
Demokrasi sandıktan ibaret değil. Sandıktan çıkanların ülkeyi yönetirken hukuka uymaları lazım. Sandıktan çıktım istediğimi yaparım, bu demokrasi değil, başka bir şeydir. Halkın denetimine açık olacak. Demokrasilerde denetimsiz bir yönetim olmaz. Demokrasiyi de hukuku da çok iyi anlatacağız.
 
Birileri için yargı denetim yapmayacaksa bu ülkede demokrasiden söz edilemez. Özel Aklama Mahkemeleri kurdular.
 
12 Ekim’de HSYK seçimleri var. İktidar bütün gücüyle bu seçime yoğunlaştı. Başbakan’ı ziyaret ettiler, özel rüşvet talebinde bulundular. Buradan bütün savcı ve hakimlere sesleniyorum; adalete saygı duyulacaksa önce siz duyacaksınız. Rüşvete teslim olan adaletten adalet beklenmez. Bunu yapmayan yargıca yargıç, savcıya da savcı denmez.
 
Adalet ve Kalkınma Partisi hep vesayetlere karşı çıktığını söyledi. Biz de vesayete karşı çıkıyoruz. Ama bunu söylemde değil, eylemde de gerçekleştirmeleri gerekir. Adalet ve Kalkınma Partisi şimdi yeni vesayetin tam kendisi.
 
Anayasa için daha fazla maddede uzlaşabilirdik. Dedik ki, başkanlık teklifini geri çekin, geri çekmediler. Anayasayı çağdaş normlara ulaştırmak bizim görevimizdir, bunu yapacağız. Dedik ki darbe hukukunu değiştirelim, teklif de verdik. Kabul etmediler.
 
Türkiye, Ortaçağ’ın vahşi kapitalizmine teslim edilmiş bir ülkedir. Madende 301 işçi ölüyor, fıtratında var diyor. Muhalefet olarak ben oraya gidiyorum, Enerji Bakanı firmayı övüyor.
 
Herkes topu birbirine atıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na bakacaksın, sorumlusu o. Şikayet ediyor, merak ediyorum o koltukta niye oturuyor? Kar hırsına, vahşi kapitalizme teslim oldun sen. Bu görevi bırakması, istifa etmesi gerekir. Yaşam odası kurulmasına itiraz edeceksin, sonra konuşacaksın.
 
Kimlik üzerinden siyaset sömürü düzeninin devam etmesidir.