Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Doğal yapısıyla, uluslararası ölçekte koruma altındaki nadir bitki ve hayvan varlığıyla, hala yaşatılmakta olan gelenek görenekleriyle, kara keçisi, nergisi, zeytini, çipurası, kefali, enginarıyla, tertemiz toprağı ve deniziyle İzmir’in cennet köşesi olan Karaburun Yarımadası’nda rüzgar santrallerine karşı mücadele sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yeni projeye Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu (ÇED) onayı geldi.
Gelinen süreçte ‘Yurttaş Davası’ parolasıyla yola çıkan yerel inisiyatif ve çevreci avukatlar Karaburun'a bağlı Yaylaköy'de kurulan yarımadanın önemli bir bölümünde bulunacak olan rüzgar enerjisi santralinin 47 türbini için, vatandaşlar ve çevreciler, hukuk mücadelesi başlatmıştı. 166 rüzgar türbini ile yarımadanın en büyük projesi olan LODOS Karaburun Elektrik Üretim A.Ş.'ye ait Karaburun RES projesi için, 25 Mayıs'ta mahkeme, şirketin RES proje iznini iptal etti. Bunun için de halen çalışıp elektrik üreten proje kapsamındaki 47 türbin de durdurulmuştu.
Yargı kararının ardından santral için yeniden ÇED süreci başlarken, çevreciler ve köylüler, 166 türbin direkli RES projesinin, ilk 47 türbinini yapan Lodos firmasının, kalan bölümleri tamamlamak için yapılan halkın katılım toplantısını protestoyla önlemişti.
RAPOR YETERLİ BULUNDU
Bölge halkının yaşam alanlarına kadar giren RES projesinin olaylı ÇED görüşmesinin ardından Bakanlık hazırlanan ÇED raporunu değerlendirdi. Bakanlık, Lodos Karaburun Elektrik Üretim A.Ş.tarafından yapılması planlanan Karaburun Rüzgar Enerji Santrali projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca yeterli bulunduğuna ilişkin duyuruyu gerçekleştirdi.
ÇED raporu 10 gün boyunda askıda kalacak. Halkın görüşüne açılan proje, görüş ve öneriler için süreç içerisinde İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na müracaata açık olacak.