Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği, aralarında Eğitim-İş Sendikası, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, Türkiye Liseliler Birliği’nin bulunduğu sivil toplum kuruluşlarıyla beraber bonzai’yle ilgili bir basın açıklaması yaptı.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Basın Lokalinde yapılan basın toplantısında Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği adına açıklama yapan Avukat Tolga Kavun şunları söyledi: Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için çok büyük tehlike arz eden, başta uyuşturucu ve uyarıcı maddeler yoluyla olmak üzere madde bağımlılığı tehlikesinden çocuklarımızı korumak için alınması gerekli önlem ve atılması zorunlu adımlar konusuna dikkat çekmek istemekteyiz.
Madde bağımlılığı söz konusu olduğunda söz konusu olan aslında bireylerin ve toplumların sağlığı, refahı, moral değerleri ve bilinçleridir.
Türkiye’de ve dünyada uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı ve buna bağlı hastalık, ölüm ve madde kullanımına bağlı işlenen suç sayısı hızla bir şekilde artmakta, sigara, alkol ve yasadışı maddelere başlama yaşı ise gittikçe düşmektedir. Özellikle eğitim hayatından kopmuş, aile bağları parçalanmış ya da sokakta yaşayan çocuklarda risk daha da artmaktadır.
İSTATİSTİKLER…
Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) 2012 yılı raporlarından bazı alıntılar yapan Kavun, “Türkiye’de madde kullanımı, genç yetişkinlerde (15-34) genel nüfusa göre daha yaygındır. Esrar, gençler arasında en yaygın kullanılan yasadışı maddedir. Ayrıca 2010 yılında ise İstanbul’da 31 bin 272 lise öğrencisine yönelik yapılan bir çalışmada esrar kullanım oranı yüzde 3,3 olarak görülmüştür. Aynı yıllarda İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa ve Mersin’deki üniversitelerde yapılan kapsamlı bir diğer çalışmada esrar kullanımı yüzde 5.9, extaci yüzde 1.7, uçucu madde yüzde 0.6, kokain yüzde 0.4 ve eroin yüzde 0.2 olarak bulunmuştur.
Son yıllarda gazeteler, televizyon kanalları, ‘sentetik esrar’ bağımlılığı nedeniyle ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalan, hatta ne yazık ki hayatını kaybeden çocuklarımızın ve gençlerimizin haberleriyle doludur.
Sentetik esrar, birçok bitki türü ile kimyasalın karıştırılarak laboratuvar ortamında işlenmiş halidir. Bu kapsamda değinilmesi gereken ‘bonzai’ kokainden daha ağır bir maddedir. Bonzai’nin içeriğindeki maddeler kısmen tespit edilebilmiştir. Bonzai içeriğindeki maddeler daha güçlü bağımlılığa neden olabilmekte, ciddi sağlık sorunlarına hatta ölüme yol açabilmektedir” dedi.
TESPİT VE ÖNERİLER
Bir kimlik geliştirme süreci içinde bulunan ve yoğun içsel çatışmalar yaşanan ergenliğin maddeye başlama açısından riskli bir dönem olduğunu belirten Kavun, “ Bu nedenle de madde kullanımının önlenmesi çalışmalarında risk altında olan çocuklar ve gençler özel bir önem taşımaktadır. Gençlerimizin korunmasında tıbbi, hukuki, sosyal ve güvenlik boyutuyla birlikte bütüncül bir yaklaşım gerekmektedir. Bu noktada en iyi strateji, madde kullanımına yol açan risk faktörlerinin belirlenmesi, koruyucu ve önleyici çalışmaların yapılmasıdır. Bu alanda yapılacak etkin mücadelede, kurumlar arasındaki koordinasyon ve işbirliği arttırılmalı, koruyucu, önleyici ve tedavi edici çalışmalar birlikte ele alınmalı, mücadele, örgütlü kararlı, sistemli, bütüncül, disiplinler arası, karşılıklı iletişime dayanan bir yapıda gerçekleştirilmelidir. Madde bağımlılığı ile mücadele ancak, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları, okul yönetimleri, üniversiteler, belediyeler, hekimler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, rehberlik birimleri, aileler, okul aile birlikleri, eğitim sendikaları, odalar, sivil toplum kuruluşları, bağımlı/risk altında kişiler ile yakın çevresini kapsayan işbirliği/dayanışma içinde yapılırsa etkin ve verimli şekilde yürütülebilir” şeklinde konuştu.
DİĞER STK TEMSİLCİLERİ
Türkiye Liseliler Birliği adına konuşan Ece Pekesen: Okullarımızın önünde satılan bu mallar için gerekirse okullarımızın önünde nöbet tutarak mücadelemizi vereceğiz.
Cumhuriyet Kadınları Derneği adına konuşan Işıl Caner: Vatan mücadelesinde kendini siper eden bir örgüttür. Cumhuriyet gençlerini yok etmek için bu maddelerin ülkemize salındığını biliyoruz. Cumhuriyet kadınları asla buna izin vermeyecektir. Bu bizim vatan mücadelemizdir” dedi.
Eğitim-İş 1 No’lu Şube adına konuşan Osman Taşkın: Bu konuyu çok önemsiyoruz. Toplumun bu konuda çok bilgili duyarlı olmasını bekliyoruz. Özellikle hedef kitlemiz öğrenciler olduğu için öğrencilerimizin velilerin dikkatli olmasını diliyoruz, bekliyoruz. Biz Eğitim-İş olarak bu mücadelede onların yanında olacağız.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti adına konuşan Nezih Bilger: Türkiye için son 2-3 yıldır çok kötü dönem geçiriyoruz. Bunu önlemenin en iyi yolu denetimden geçer. Eğitim sistemimizden dolayı evinde 08: 00’den çıkan öğrenci 14:00- 15:00’ten önce eve elemiyor. Dolayısıyla anne babasının denetiminden uzak kalıyor. Burada rehber öğretmen ya da dışarıdan alınacak destekle tiyatro, spor olabilir çocuk daha çok eğitim çatısı altında olmalı.