İzmir'in bit pazarında 'dram' tezgahları! İflas etmiş bir iş adamının hikayesi...

EGEDESONSÖZ- (ÖZEL HABER) Halkapınar’da geçtiğimiz ay kapatılan, “Bit Pazarı” yeni yer için çalışmalarını sürerken Eski ve Yeni Eşyaları Değerlendirme Derneği Başkanı Murat Gürer pazara ilişkin çarpıcı bilgiler verirken kendisinin de iflas etmiş bir işadamı olduğunu söyledi.

En son Buca ve Menderes Belediyeleri tarafından bit pazarı talepleri reddedilen dernek, Menemen Belediyesi ile görüşmelere yeniden başlarken pazarda stant açarak hayatlarını kazanan emniyetten emekli Hacı Arıkan ve 2010 yılında iflas ettiği için pazarda tezgah açan ve aynı zamanda Eski ve Yeni Eşyaları Değerlendirme Derneği Başkanı Murat Gürer ile görüştük.

'BEN ÇOCUKLARIMI NASIL OKUTACAĞIM?'
Gürer, “Bit Pazarı lafını duyan belediye başkanları bize karşı ön yargılı olduklarına tanık oluyoruz. Bit pazarı kafalarındaki gibi hırsızlık malı satan, milleti kandıran hırsızların olduğu bir yer değildir. Son KHK’larla uzaklaştırılan, açığa alınan savcılar, polisler, öğretmenler, iflas eden işadamları var.

Ekonomik olarak başarılı olamamış, iflas eden işadamları var ki biri de benim. 2010 yılında Güçer Medikal Dış Ticaret Limited Şirketi sahibiydim. İşlerim yolunda gitmedi, iflas ettim. İnşaatlarda çalıştım. Hafta sonu çay ve su satarak ayakta kaldım. Hafta sonu çay su satarak haftalık 250-300 TL kazanıp evin mutfak masraflarını karşıladım. 3 çocuğum var biri ilkokul, biri ortaokul ve biri lisede 3 çocuk okutuyorum. Kışın inşaat işleri olmuyor. Pazar da kalktı. Ben çocuklarımı nasıl okutacağım? Evimin kirasını nasıl ödeyeceğim?” dedi.

“YÜZÜMÜZÜ KAPATIP CAMİ ÖNÜNDE Mİ OTURSAK”
Yaklaşık 13 yıl önce emniyetten emekli memur Hacı Arıkan pazarda seyyar arabasıyla dürüm satan bit pazarı esnaflarından biri. Üniversitede öğrenci iki çocuğu var. Ev kirası ve çocuklarının masraflarını karşılamak zorunda olan bit pazarı mağdurlarından sadece biri…

Arıkan “Üniversitede okuyan iki çocuğum var. Biri Dokuz Eylül Üniversitesi, bir de Adanan Menderes Üniversitesi’nde. Ben çocuklarıma haftada her birine 250 TL harçlık yolluyorum. Çocuklarımı okutamasan ben nasıl babalık görevimi yerine getireceğim. Ben onlara gidin okuyun, ben size bakacağım demişim bir baba olarak” dedi.

“SON KAPI SON ÇARE”
Cumartesi pazar eşi ile beraber bit pazarında seyyar dürümcülük yaparak çocuklarını okutmaya çalışan baba Arıkan “Bit pazarında cumartesi pazar tezgah açarak üç-beş parça eşya satarak evine bir ekmek götüren insanlar artık en dipte, ekonomik sorunları had safası olan insanlar. Bit pazarında tezgah açan insanların çoğu için burası artık son kapıdır, bundan sonrası yok. Ne yapalım? Yüzümüzü kapatıp cami önünde mendil açıp oturalım mı? Gittiğimiz belediyeler sorunumuza çözüm bulmak istemiyorlar. Cüzzamlı mıyız? Lütfen herhangi bir belediye bize bir yer versin, kiramızı, vergimizi ne ise ödeyelim” dedi.

DENETLENEBİLİR MODERN BİR PAZAR TALEBİ
Belediyelerle görüşmelerin devam ettiğini, önceki bit pazarı alanından çok defa farklı denetlenebilir, otoparkı olan bir alan tasarlayarak başvuru yaptıklarını ifade eden Başkanı Murat Gürer son olarak “Biz önceki gibi denetimsiz, kontrol edilemeyen bir pazar değil, güvenlik elemanı olan, otoparkı, bay-bayan WC’si, cafeleri olan modern bir pazar istiyoruz. Ayrıca burada tezgah açacak olan esnafın kimliği, ne iş yaptığı, her şeyi açık beyan olan bir pazar esnafı olacak. Hangi belediye sınırları içinde olacaksa bize kiralayacağımız alan için hizmet versinler veya işgaliye ücreti alsınlar. Biz dernek olarak Menderes’te büyük bir alan bulduk. Şahıs malı kira sözleşmesi imzaladık 5 yıllığına. Belediye bize burada hizmet verecek. Tezgah açan insanların okuyan çocukları, her ay ödemek zorunda kaldıkları kiraları var. Bize bir an önce başta İzmir Büyükşehir Belediyesi, sonra da hangi ilçe belediye olacaksa bir yer versinler lütfen” şeklinde konuştu.