HABERLER>POLİTİKA
17 Şubat 2019 Pazar - 17:28

İzmir'de miting gibi açılış: Kılıçdaroğlu'ndan 'ithal aday' ve 15 Temmuz çıkışı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’yi isim vermeden hedef aldı ve “Beyefendi Denizli’den kalktı geldi buraya. İzmir kiracı kabul etmez. İzmir’in aklı, demokrasi kültürü gerekir. Bunlar yoksa senin ne işin var burada? Gezeceksin ben İzmir’i yöneteceğim diyeceksin. Bir de laf aramızda ekonomi bakanıymış! Ekonomiyi ne hale getirdiğini biliyoruz değil mi?” dedi.

İzmir de miting gibi açılış: Kılıçdaroğlu ndan  ithal aday  ve 15 Temmuz çıkışı

Mehmet İŞLER/EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkapınar Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen aday tanıtım programının sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenleme çalışmaları tamamlanan 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı Açılış Töreni’ne katıldı.

CHP Lideri tanıtım programı sonrasında mevcut belediye başkanlarından bazılarıyla bir araya geldi. İzmir’deki köklü değişimin ardından bir ‘gönül alma ve buzları eritme’ niteliği taşıdığı belirtilen toplantıya başkanların  büyük çoğunluğunun katılmadığı öğrenildi.

Basına kapalı gerçekleşen başkanlar zirvesinin ardından Kılıçdaroğlu deniz yolu ile meydan açılışına geldi. Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, İzmir Milletvekilleri, İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ilçe belediye başkanları, belediye başkan adayları, ilçe başkanları ve örgüt temsilcilerinin yer aldığı törende önemli açıklamalarda bulunan CHP Lideri net mesajlar verdi.

TAKSİM’DE İNSANLAR NEDEN TOPLANAMIYOR?
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Meydanlarda vatandaşlar oturur, dinlenir, eğlenir, halay çeker, miting yapar. Kentlileri bir araya getiren ana unsurlardan biri meydanlardır.  Mademki meydanların böyle bir işlevi var neden Taksim Meydanı'nda insanlar halay çekemiyor, toplanamıyor? Kent kültüründen yoksun olanların anlayışıdır bunlar.  Eğer meydan yapıyorsanız insanlar barış içinde gösteri,  miting yapacak,  düşüncelerin ifade edecek.  Meydanların özelliği budur” diye konuştu.

2 TANE 15 TEMMUZ VAR; BİRİ HALKIN BİRİ SARAYIN, BİZ HALKIN 15 TEMMUZ’UNA ‘EVET’ DİYORUZ
15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ tarafından gerçekleşen darbe girişimi üzerinden konuşan Kılıçdaroğlu, “Şu sorunun yanıtını hepimiz bilmek zorundayız.  2 tane 15 Temmuz var.  Biri halkın 15 Temmuz'u biri de sarayın 15 Temmuz'u.  Biz halkın 15 Temmuz'una 'evet' sarayınkine 'hayır' diyoruz.  Halkın 15 Temmuz'u bu meydanın tanımlandığı şekliyle bir demokrasi şölenidir.  Karşılığında bedellerin ödendiği demokrasi şölenidir.  İnsanlar demokrasi için hayatlarını verdiler.  Ama birileri de 15 Temmuz'u Allah'ın lütfu sayıp 15 Temmuz'dan sonra 20 Temmuz sivil darbesini yaptılar.  Biz OHAL görüşmelerinin başladığı 20 Temmuz'da OHAL görüşmelerine 'hayır' diyen,  demokrasiyi savunan,   demokrasi kültürü olan siyasal gelenekten, Kuvayi Milliye geleneğinden,  Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği gelenekten geliyoruz. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra kolektif suç oluşturuldu.  Bir kişi suçluysa onların anneleri,  babaları, eşleri de suçlu görüldü.  Yüz binlerce kişi dünyada örneği olmayan bir haksızlıkla karşı karşıya kaldı.  Biz buna da karşı çıktık.  Kolektif suç olmaz. Can Dündar yurt dışında eşinin günahı olmamasına rağmen Türkiye'de hapsedilmiş, yurt dışına çıkamamaktadır. 20 Temmuz'dan sonra öyle bir atmosfer oluşturdular ki hakimler suçlu mu suçsuz mu diye bakmadan 'acaba bizi de FETÖCÜ diye suçlarlar mı' diyerek insanları içeri attılar.  Balyoz,  Ergenekon olaylarını hatırlıyorsunuz.  O dosyalarda sahte deliller var.  20 Temmuz sivil darbesinden sonra sahte delillere bile bakmadılar.  100 binlerce kişi hapse atıldı.  Bu dönem içinde gazeteler, televizyonlar, dergiler,  radyolar kapandı.  Yüzlerce gazeteci hapse atıldı.   2 binin üzerinde gazeteci işsiz kaldı” dedi.

TÜRKİYE’DE BU KOŞULLAR ALTINDA KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOKTUR
Kılıçdaroğlu, “Bir başka önemli konu daha var. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra Türkiye Cumhuriyeti adına Birleşmiş Milletler’e bir dilekçe gönderildi. Adil yargılamayı uygulamayacağız, tutulanlara insanca davranamayacağız diye gönderildi. Uluslararası kişisel ve siyasal anlaşma askıya alındı. Bir ülke düşünün tutulanlara insanca davranamayacağız diye dilekçe gönderiyor. 16 Temmuz’da yaptığım konuşmada, ‘hiç kimseye yargıç tarafından mahkum edilmediği süre suçlanamaz’ dedim. Evrensel hukuk kuralıdır. Herkesi adalet içinde yargılayacaksınız ki tüm dünya Türkiye’de hukuk var denilsin. Bunların hiçbir uygulanmadı. Bir kişinin kin ve öfke nöbetlerine teslim edildi Türkiye Cumhuriyeti… Sendika, üniversiteler konuşamaz hale getirildi. Bir ülkede anayasa değişiyor üniversitelerden tık yok. STK’lar, sendikalar konuşamıyor. Bu nasıl demokrasi anlayışıdır? Bu meydanda gezen arkadaşlarımızın tüm bu olayları düşünmelerini isterim. Bu meydan kalıcı olacaktır. Ama bu meydanın açılışına yol açan 15 Temmuz’dan sonra yaşananların yarattığı travmayı unutmayın. 50 bin kişiden fazlası tutuklandı. 43 kişi intihar etti. 966 şirkete el konuldu. 45 bin kişi işten atıldı. Barış bildirgesini imzaladı diye yüzlerce akademisyen üniversitelerden atıldı. Bunları kimse unutmasın. Bunlar olurken demokrasiyi her yerde ve ortamda savunmaya devam ettik. Bize her türlü baskı yapıldı. Bugünkü koşullarda hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Tekrar söylüyorum Türkiye’de bu koşullar altında kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Biz öncü bir parti olarak, demokrasiyi, çağdaşlığı, hakkı, hukuku adaleti savunan bir parti olarak her türlü mücadeleyi vermeye kararlıyız” açıklamasını yaptı.

İZMİR’İ BİR YÜZÜK GİBİ TÜM DÜNYAYA TAKDİM ETMİŞ BAŞKANI 397 YILLA YARGILIYORSUNUZ, AKIL, MANTIK ALMIYOR
Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanımız az önce bir sürü ayrıntıyı anlattı. 397 yıl hapisle yargılandı. Sonunda beraat etti. Bir büyükşehir belediye başkanı düşünün, tüm azmini ve kararlığını bir kente vermiş, devletin tüm engellemelerine rağmen İzmir’i bir yüzük gibi tüm dünyaya takdim etmiş. Siz bu belediye başkanını 397 yılla yargılıyorsunuz. Aklın almayacağı bir şey! Bir başkan haksız yere 397 yılla yargılanıp beraat ediyorsa bu meydan demokrasi sözcüğünü hak ediyordur. Öyle bir noktaya geldik ki, demokrasi ayaklarımızın altından kaydı, giderek kan kaybediyor. Ama Türkiye bir istihbarat devletine dönüştü. Ne demek bu? Herkesi fişlemek demek. Herkesin telefonlarını dinlemek demek. Hele rakiplerin teflonlarını dinlemek bir kişiye rapor vermek demek. Bunları ben söylemiyorum. Allah konuşturuyor, arada bir söylüyor. Erdoğan söylüyor; partimizin genel merkezinde önümüze konulan tüm adaylarımıza GBT denilen soruşturmayla tepeden tırnağa mili istihbarla inceledik diyor. Devletin istihbaratının başka işi mi yok? akılla, mantıkla, demokrasiyle bağdaşır bir yönü var mı bunun? Devlet ayrıdır, siyasi iktidar ayrıdır. Siyasi iktidar 5 yıllığına devleti yönetmeye taliptir. Siyasi iktidar geçicidir devlet bakidir. Hiçbir siyasi iktidar ben devlet olacağım demez. Ama ilk kez 20 Temmuz’da sivil darbe yapanlar ben devletim diyor. Tüm siyasi partiler devlete hizmet yapar” ifadelerini kullandı.

İZMİR’DEN SORUYORUM: BU PARALAR NEREYE GİTTİ?
Kılıçdaroğlu ayrıca, “15 Temmuz şehitleri diyoruz. Size bir örnek vereceğim. OHAL kararnameleri çıkarmaya başladıkları andan itibaren 696 sayılı bir kararname çıkardılar. Buna göre 15 Temmuz şehitleri ve gazilerinin yakınlarına yardım yapılacak ve bir vakıf kurdular. Bunun için bir genelge yayınlandı. Binali Yıldırım imzasıyla genelge çıktı. Ona göre Türkiye genelinde 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için yardım yapılacak. Kampanyalar açıldı, banka kayıtları verildi. Toplanan paralar ne oldu? 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için toplanan milyonlarca lira ne oldu? Soruyorum! Onlar her türlü istismarı yapıyorlar ama para nereye gitti diye soruyorum tık yok. Malı götürmeye, parayı götürmeye meraklılar! Bu kadar büyük bir istismarı anlamak mümkün değil. Genel kurulda, gurup toplantılarında sordum; para nerede? Şu ana kadar yanıt yok. Şimdi İzmir’de demokrasi Meydanı’ndan soruyorum; ne yaptınız bu parayı, nereye gitti bu paralar? İzmirliler sizin soracağınız kişi de burada kiracı olarak duran kişidir” dedi.

İZMİR KİRACI KABUL ETMEZ
AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’yi isim vermeden hedef alan Kılıçdaroğlu, “Beyefendi Denizli’den kalktı geldi buraya. İzmir kiracı kabul etmez. İzmir’in aklı, demokrasi kültürü gerekir. Bunlar yoksa senin ne işin var burada? Gezeceksin ben İzmir’i yöneteceğim diyeceksin. Bir de laf aramızda ekonomi bakanıymış! Ekonomiyi ne hale getirdiğini biliyoruz değil mi? Bir de tanzim satıştan bahsediyorlar. İstanbul’un varoşlarından insanlar otobüse binecek gelip alacak. Biz ne yapacağız? Başkan söyledi; 35 bin hanenin götürüp evine vereceğiz. İzmir’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunun adı sosyal demokrasi, bunun adı insan sevgisi. İstanbul’da,  Ankara’da yapıyorsun, insanları kuyruğa diziyorsun. Vatandaş geçinemiyorum deyince, vatandaşı suçlayacak, ‘merminin fiyatını biliyor musun?’ diyor. Beyefendi sen Hasan Tahsin’in kurşununu biliyor musun? Asıl kurşun odur. Kime atıldığı biliniyor” diye konuştu.

BEN ONA CUMHURBAŞKANI DEMİYORUM
Kılıçdaroğlu, “Geçtiğimiz günlerde üzücü bir olay yaşadık. Kartal’da bina çöktü. Orada cenazede konuşuyor. Oraya bir arkadaşımızın ismini veriyor, ondan başkası gelmedi diyor. Orada bizim arkadaşlarımız var. İl başkanımız var. Ekrem İmamoğlu var. Görmüyor. Sen cenazeleri 1 buçuk saat nasıl bekletirsin? Eğer sen insana saygıyı önemsiyorsun 1 buçuk saat geç gelmeyeceksin oraya. O çöken binada ölen insanların yakınlarından özür dileyeceksen o binaya ruhsat veren kişi şu an Erzurum’da Büyükşehir Belediye başkanlığı yapıyor. Onu getireceksin o özür dileyecek. Ama sen bunları bir tarafa bırakıyorsun küçük istismarların peşinden gidiyorsun. Yalancıdan devlet başkanı, cumhurbaşkanı olmaz. Cumhurbaşkanı olacak kişinin özü sözü bir olacak. Ben ona cumhurbaşkanı demiyorum. Çıldırıyor. Yalancıdan cumhurbaşkanı olmaz. Meşru yollardan gelmeyen kişiye de cumhurbaşkanı denmez” dedi.

MEYDANIN ADINA DAİR DETAYLI BİLGİLENDİRME
Tarihi bilgiler vererek konuşmasına başlayan Kocaoğlu, düzenlemeye ve projenin ismine dair açıklamalar yaptı. Kocaoğlu, “Uzun yıllardır "Karantina" olarak bildiğimiz yerdeyiz. Bu semt ismini, 1840'lı yıllarda yurt dışından İzmir'e gelen gemiler için yapılmış Karantina binasından alıyor. Gelen gemiler gözetim altında tutulur hastalık yoksa kente, ülkeye geçmesi için serbest bırakılırdı. Cumhuriyetin ilk yıllarında Müslüman ve Rum nüfuslara göre ‘Birinci Karantina’ ve ‘İkinci Karantina’ olarak adlandırılan mahalleler, 1930'lu yıllarda Murat Reis ve Küçükyalı olarak değiştirilmiş. Ama İzmirliler bu bölgeyi hala Karantina olarak tanımlıyor. Biz de bu yüzden, hemen yanı başımızdaki iskelemizin adını ‘Karantina İskelesi’ koyduk. Bugün açılışı için bir araya geldiğimiz bu meydana ise, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonraki ilk meclis toplantımızda, 8 Ağustos 2016'da ‘oy birliğiyle’ alınan karar doğrultusunda, ‘15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı’ adını verdik. O gün orada, o meclis toplantısında demiştik ki; ‘Türk demokrasisine yöneltilen bu haysiyet ve hukuk dışı girişimi hazırlayan ve uygulayanları şiddetle kınıyoruz’. Ve bugün diyoruz ki; 15 Temmuz'dan alacağımız en büyük ders,  ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruyabilmek için mutlaka demokrasiyi geliştirmemiz ve hukuk sistemini yeniden tesis etmemiz olmalıdır.   Bu ülkenin üzerinde dolaşan kara bulutları ancak kol kola,  omuz omuza,  aramızdaki ayrılıkları bir tarafa bırakarak,  tek vücut olarak defedebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti, prangalarından arınmış olarak yoluna devam edecek ve Ulu Önder’imiz Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyet düzeyinin üstüne çıkacaktır. İzmir buna kararlıdır, inançlıdır” diye konuştu.

GÜNDOĞDU VE KONAK’TAN SONRA ÜÇÜNCÜ BÜYÜK OLDU
Kocaoğlu, “71 dönümlük bu meydanımız, Gündoğdu ve Konak meydanlarıyla birlikte, İzmir'in en büyük 3 meydanından biri oldu. Çok da güzel oldu. İçinden tramvay geçiyor. Kıyısına vapurlar yanaşıyor. Gençler artık burada buluşacak. Çocuklar buradaki oyun ve su parklarında eğlenecek. Bisikletliler burada soluklanacak. Yaşlılarımız burada huzur bulacak. İzmirliler imbatı, burada daha bir keyifle hissedecek. Daha önce Sahil Bulvarı nedeniyle körfeze ulaşmakta zorlanan bölge halkı, hiçbir engelle karşılaşmadan, araçların durmasını beklemeden denizle buluşabilecek. İzmir'in kıyıları biraz daha şenlenecek” dedi.

ÖDÜL MÜJDESİ!
Kocaoğlu, “Sanatçı Günnur Özsoy’un ayağa kalkmış çakıl taşlarıyla omuz omuza duran halkı çağrıştıran anıt heykeli de meydana ayrı bir anlam katıyor. Bu meydan, Mavişehir-Üçkuyular arasındaki yaklaşık 40 kilometrelik kıyı şeridinin yenilenmesi ve ‘İzmirlilerin denizle ilişkisini güçlendirilmesi’ için hazırladığımız İzmir Deniz projesinin önemli bir ayağıdır. İzmir Deniz, Akdeniz’in tasarım ve yenilik kenti olma hedefi çerçevesinde geliştirdiğimiz, katılıma önem veren yönetişim anlayışının bir ürünüdür.  İzmir'e has kolektif bir çalışmadır.  Birlikte tasarlama ve birlikte uygulamanın güzel bir örneğidir.  Mimar, şehir plancısı, endüstriyel tasarımcı, mühendis ve akademisyenden oluşan sayısı 100’ü aşan uzmanın emeği vardır bu projede. İzmir Deniz projesi, dün akşam, Türk Serbest Mimarlar Derneği'nin iki senede bir verdiği Mimarlık Ödülleri'nde, Seçici Kurul tarafından "Jüri Özel Ödülü"  ile ödüllendirildi. Bunu da taze bir haber olarak sizinle paylaşmak istedim. Tıpkı İzmir Deniz'de olduğu gibi, yatırım ve projelerimizdeki nihai amacımız, İzmir'in huzurlu yaşamını koruyarak yaşam kalitesini geliştirmektir. ‘Huzurlu yaşam’ ve ‘yaşam kalitesi’, biz İzmirliler için, sadece seçim bildirgelerinde yer alacak kavramlar değildir. O nedenle biz, yerel yönetim erkini kullanırken, çağdaş İzmir'in yapısına ve değerlerine uygun projeler geliştiriyoruz. Yaşam kalitesinin yerelden geliştiğine yürekten inanıyoruz. Bireysel çıkarlara yönelik değil, ayrım yapmaksızın, tüm İzmir ve İzmirliler için çalışıyoruz. Toprağı ve suyu koruyarak geleceği düşünen çevre yatırımları, ‘İnsan odaklı’ kentsel dönüşüm, karbon salımını azaltmayı hedefleyen çağdaş ulaşım sistemimizle örnek oluyoruz ülkemize. Kalkınma problemine kafa yoruyoruz. Hep İzmirlilerin lokmasını büyütebilmek için çabalıyoruz. Temelinde yerelden kalkınma yatan İzmir Modeli’nin çıkış noktası da işte budur!” açıklamasında bulundu.

TANZİM SATIŞ ÇIKIŞI: ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE 35 BİN AİLEYE ÜCRETSİZ DAĞITACAĞIZ
“Yaşam kalitesini geliştirmenin sürdürülebilir kalkınmayla eşdeğer olduğunu çok iyi biliyoruz” diyen Kocaoğlu, hükümetin son dönemde büyük şehirlerde belediyeler eliyle uygulamaya başladığı tanzim satış noktalarına göndermede bulundu. Kocaoğlu, “Ama aynı zamanda ahlaklı, devletin malını kendi malından bile daha çok sakınan, gözeten; vatandaşın hakkını-hukukunu her türlü değerin üzerinde tutan,  doğru bildiğini sonuna kadar savunan ve gerektiğinde direnen bir belediyeyiz. Biz İzmir'de, çok uzun yıllar görmezden gelinmiş, itilip kakılmış tarım kesimine pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Gerçekten güzel işler başardık kırsalda. Süt üreticisini, çiçek üreticisini, zeytinciyi, fidancıyı, arıcıyı destekleyip onları tarlada ve pazarda birleşmeye ve sonunda marka olmaya teşvik ettik. Bugün İzmir’deki tarımsal üretim, Türkiye ortalamasının iki katından fazla büyüyor. Türkiye “tarımda yoksullaşmayı” konuşurken, İzmirli üretici mucizeler yaratıyor. Biz bunu, “komünist işi”  diye görmezden gelinen kooperatiflerimizle başardık. Peki İzmir’de bu model hayata geçebiliyor da, Türkiye’de neden uygulanmıyor? Azalan tarımsal üretimle birlikte artan fiyatları dengelemek için "Tanzim Satış" gibi palyatif yöntemler uygulanacağına, neden kooperatifçilik bir ‘devlet politikası’ olarak benimsenmiyor? Tanzim satış için İzmir’den bir model önerdik. 35 bin ailemiz desteğe muhtaç bu 35 bin ailemize önümüzdeki günlerden itibaren ücretsiz kuru soğan ve patates desteği vermeye başlayacağız ve devam edeceğiz” dedi.

İSTİYORUZ Kİ, TÜRKİYE "İZMİR GİBİ" OLSUN!
Kocaoğlu, “Bugün Türkiye'nin bir başka önemli gündem maddesi olan kentsel dönüşümde de öncüyüz, örneğiz. Sayın Cumhurbaşkanı geçenlerde "Kentsel dönüşümde bütün mesele gönüllülük esasına dayalıdır" dedi ya! Biz yıllardır işte bu temel üzerinde yürüyoruz.  Kaybolmaya yüz tutmuş eski komşulukları yaşatabilmek için “yerinde” ve “gönüllü” dönüştüren, parçalamayıp birleştiren; herkesin hakkına, hukukuna saygı duyan;  oluşacak rantın tamamını bölge halkına bırakan; yoğunluğu değil yaşam kalitesini gözeten kentsel dönüşüm modelimizi de Türkiye’ye sunmaktan gurur duyuyoruz. Aslında sadece yerelden kalkınma ve insan odaklı kentsel dönüşümü değil; yaşam kalitesinin yerelden geliştiğini ispatlayan bir yönetim modeli de sunuyoruz ülkemize. İstiyoruz ki, Türkiye "İzmir gibi" olsun! İzmir’in konuta ihtiyacı yok. İzmir’de konutlar müteahhitlerin elinde kaldı. Biz yaşanacak kentlerin yaratılmasına çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

BAKAN ALBAYRAK’A GÖNDERME: ATATÜRK TAM AKSİNE SESLENİRDİ!
Geçtiğimiz günlerde kente gelen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın İzmir’deki CHP’li yerel yönetimleri hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Kocaoğlu, “Ama Kabine'nin etkili bir bakanı, İzmir'e gelip "Atatürk mezarından kalksa, İzmir'in bu halini görse, bunları yani bizleri denize döker" diyebiliyor. Oysa tam aksine; iktidar partisinin tüm çifte standartlarına, tüm engellemelerine, bu kenti görmezden gelmelerine rağmen bir başarı öyküsü yazan; gösterdiği istikametten hiç şaşmayan, çağdaşlık ve aydınlıktan hiç taviz vermeyen; çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirlilerle gurur duyardı Atamız. Ve Ulu Önder’imiz Mustafa Kemal Atatürk, eminim iktidar partisi yöneticilerine dönüp şöyle seslenirdi; Sevgiyi, saygıyı ve empatiyi hiçe sayacağınıza, kafanızı çevirip biraz da İzmir’e bakın! Demokrasiye inanın; hoşgörülü olun, İzmirliler gibi. Güzel İzmir’de güzel şeyler olduğunu kabul edin artık. 'Benim partimden olmayanı yok sayarım' saplantısından kurtulun. Yerelden kalkınma başarısını kıskanmayın; aksine gurur duyun İzmir ile! Benim köylüme 'milletin efendisi' olduğunu yeniden hatırlatan, insanların birbirine nefretle değil sevgiyle baktığı ve herkesin yaşamak için can attığı İzmir’i görün artık!” dedi.  

BU BAYRAĞI, BU MODELİ VE İLKELERİN DEVAM EDECEĞİ İNANCIYLA YENİ ARKADAŞIMIZA, SAYIN TUNÇ SOYER’E DEVRETMEK İSTİYORUM!
Kocaoğlu ayrıca, “Büyükşehir Belediyesi olarak, 15 yılda İzmir'e, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinden daha fazla yatırım yaptık. İki tane rakam vermek istiyorum; 2004-2017 yılları arasında İzmir merkezi bütçeye vergi olarak 429 milyar TL aktarmıştır. Onun karşılığında her türlü masraf, valisinden bekçisine kadar, yatırımlar dahil devletin İzmir’e gönderdiği para 105 milyar TL’dir. Yani İzmir merkezi hükümete 323 milyar net katkı sağlamıştır. Ve İzmir’de yapılan yatırımlara, özellikle belediyenin yatırımlarına 15 yıldır merkezi hükümetten 1 kuruş destek gelmemiştir. Bunun yanında İzmir’e Denizli’ye bakın, örnek alın diyen başkan adayı, şimdi yine 2004-2017 tarihleri arasında Denizli ne vermiş ne almış? Ona da bakalım. Denizli bu yıllar içinde merkezi hükümete 16 milyar TL vergi vermiş. Karşılığında 20 milyar merkezi hükümetten para almış. Denizli’yi örnek alın diyen kişinin ekonomi bakanı olarak görev yaptığı hükümete İzmir 323 milyar para vermiş, Denizli 4 milyar fazladan para almıştır. Önce ne yaptığına bakacaksın, rakamlara bakacaksın. Bu rakamların hepsi TÜİK’in onaylanmış rakamlarıdır. Oluşturduğumuz yerelden kalkınma modeliyle ülkemize örnek olduk.  Ama bizim yaptığımız asıl iş, kentimizin değerlerine sahip çıkmak ve korumak oldu. Kuruluşun ve kurtuluşun kenti İzmir olarak, Mustafa Kemal Atatürk'e, onun ilkelerine ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığımızdan hiç bir zaman taviz vermedik. Kimsenin en küçük tereddüdü bile olmasın. İzmir aydınlık yolda ilerlemeye, kalkınmaya ve Ulu Önder’imizin ilkelerine sahip çıkarak yürümeye devam edecektir. Bu bayrağı, bu modeli ve ilkelerin devam edeceği inancıyla yeni arkadaşımıza, Sayın Tunç Soyer’e devretmek istiyorum. Bu meydanın da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” açıklamasını yaptı.

KENT SORUMLULUĞU BİZE BÜYÜK ATATÜRK’TEN GELİYOR
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ise, “Çok güzel bir İzmir günündeyiz. Çok güzel bir birliktelikle çok güzel bir etkinliği gerçekleştiriyoruz. İzmir güzel bir şehir. İzmir mutlu insanların şehri. Şehrimizin 8 bin 500 yıl geçmişi var ama biz İzmir olarak aynı yerde kent yaşamını sürdüren bir iliz. Kuruluş öykümüz Büyük İskender’e dayanır. İskender sefere giderken Kadifekale eteklerinde uykuya dalar. Rüya görür. Rüya yorumcuları, ‘İskender burada bir şehir kur, buradaki insanlar diğer yerlerden 4 kat daha mutlu ve zengin olacak’ der. Bu kehanet tutmuştur, İzmirliler 4 kat daha mutlu ve zengin insanlar. Demokrasi sevdası da buradan geliyor. Biz İzmirli olmanın bilincinin hep yaşatmak istedik. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve tüm arkadaşlarımızla birlikte İzmir’in kimliğini çok önemsedik. Kentler pazarlanan yerler değildir. Yaşanan kültürün barındığı yerlerdir. Bu kent sorumluluğu bize Büyük Atatürk’ten geliyor. İsmet Paşa hemşerimizdir. Onlar bu kentin ruhundan aldıkları özgürlük ateşini hep sonuna kadar yaşattılar. 9 Eylül ilk kurşun atıldı, İzmir’e girildi. Çok şehitler verdik. İşte bu meydan da bu yüzden anlamlıdır” ifadelerini kullandı. 

PROJE BİLGİLERİ
15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı trafiğini rahatlatmak ve bölgeye yeni bir soluk getirmek amacıyla Mithatpaşa Parkı önündeki trafiğin yer altına alınmasıyla oluşturuldu.  Mithatpaşa Parkı önünde düzenlenen 71 bin 500 metrekarelik meydan,  çocuk oyun alanı, sahne olarak kullanılabilecek gösteri alanı, su oyun alanı, dinlenme alanları, bisiklet ve yaya yolları, özel tasarlanmış kentsel donatılar, otomatik tuvaletler ve etkinlik alanlarından oluşuyor. Yeşil dokusu, farklı peyzaj uygulamaları ve oyun gruplarıyla bölgeye estetik açıdan önemli bir değer katacak olan bu yeni meydan, İzmirlileri bin 200 metrekarelik sahil şeridi ile buluşturuyor.  Ayrıca yeni düzenleme sayesinde, Mithatpaşa Parkı’nın kara tarafında kalan tarihi doku da daha görünür ve algılanır hale geldi. Konak Tramvayı’nın da geçtiği meydanda, sanatçı Günnur Özsoy'un anıt heykel çalışması da yer alıyor.  Meydanda yer alan anıt heykel, 8 proje arasından seçildi Sanatçı Günnur Özsoy’un “tek bir parçadan başlayıp gittikçe sıklaşarak devam eden ve kumsaldaki çakıl taşlarını hatırlatan” eserinin seçilmesinde,  hayatın içinde törpülenmiş çakıl taşlarının ayağa kalkarak birlikte bir bütün olması ve omuz omuza duran halkı çağrıştırması unsurları öne çıktı. Tamiratı kolay, hafif ve dış koşullara dayanıklı bir malzeme olan polyester malzemenin kullanıldığı heykel, bütün olmuş bir milleti temsil etmesi yönünden beyaz renk seçildi. Su havuzuna yerleştirilen 60 santim genişliğinde, 120 santim uzunluğundaki 23 heykel, aynı zamanda teknelerin yelkenlerini ve kuş kanatlarını hatırlatarak özgürlük enerjisi de yayıyor. Anıt heykel, heykeli yansıtacak su havuzu üzerinde yer aldı ve havuzun kenarı su perdesi ile çevrildi. 241 demokrasi şehidinin adının yazıldığı anıt heykel çevresinde yaya yolu, anıt alanında ise bir anma bölümü de bulunuyor. Anıt, hem birlik ve beraberliği hem de İzmirlilerin demokrasiye inancını anlatıyor. Bölgedeki deniz ulaşımını güçlendirmek amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi kıyıya iskele ve tekne yanaşma yeri de yaptı.  Kent içi ulaşımda Körfez’den daha çok yararlanmayı hedefleyen Büyükşehir,  Karantina Vapur İskelesi’ni de 2018 yılı Aralık ayında hizmete aldı.

MEYDANIN İSMİ TARTIŞMA KONUSU OLDU
Geçtiğimiz birkaç gün boyunca sosyal medyada bazı CHP’li eski yöneticiler meydanın adına tepki gösteriyordu. Yapılan projeye resmi olarak 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı adı verilmesine tepki gösteren bazı vatandaşlar da alanda pankart açtı. Pankarta, ‘Adını halk koydu, Karantina Meydanı’ yazılması dikkat çekti.

 
Başkan Selvitopu’ndan 1 günde 2 açılış
 
Ünlü sanatçı hayatını kaybetti!
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 2 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Işık Dikicigil 18 Şubat 2019 Pazartesi 09:55

KARANTİNA MEYDANI OLSUN

Yorumu oyla      6      6  
İZMİRLİ 18 Şubat 2019 Pazartesi 08:19

REFERANDUM YAPILSIN...ADINI ZATEN HALK KOYMUŞ,ÇOK DA GÜZEL OLMUŞ...KARANTİNA.15 temmuz ADINI CEBİNİZE KOYUN....İZMİRLİ İSTEMİYOR

Yorumu oyla      11      7  
Sinan Öztan 17 Şubat 2019 Pazar 22:17

Olur olmaz her yere 15 Temmuz adını vermekle işin cılkı çıktı.Halkımız bu ismi benimsemiyor. Bu meydanın adı "Karantina" meydanıdır.

Yorumu oyla      11      6  
ahmet 17 Şubat 2019 Pazar 21:49

volkan,15 Temmuz'da seni taciz mi ettiler yavrum?..

Yorumu oyla      7      9  
İZMİRLİ 17 Şubat 2019 Pazar 21:06

Bay kemal ilçe belediye başkanların mevcutlar aday gösterilmeyenler iki dönem üç dönem ve bir dönem adayların neden gelmediler bu aday tanıtım etkinliğine teşkilatı küstürdünüz oy bile vermeyecekler bu seçimi izmirde nasıl kazanmayı düşünüyorsunuz .

Yorumu oyla      5      7  
izmirli 17 Şubat 2019 Pazar 20:24

15 temmuza senaryo de sonra meydan yap aç..tam bir komedi..oyum zeybekçiye..

Yorumu oyla      6      13  
17 Şubat 2019 Pazar 20:10

Meydanın adı nedeniyle Soyerciler Kocaoğlunu yerden yere vurmuşlardı, aynı zevat kurdelayı kesenleri sağdan sola bir daha saysın. Sosyal medyada solculuk oynamak kolay nasılsa. Ona salla, buna salla valla güzel iş.

Yorumu oyla      4      5  
sabuncu 17 Şubat 2019 Pazar 19:40

Yanılyorsun demokrasi için sokağa çıkmadılar Tayyip erdoğan istediği için çıktılar ki ülkenin güvenlik görevlileri varken halkı sokağa çağırmak ve ölümüne sebeb olmak suçtur suç

Yorumu oyla      26      13  
Obi 17 Şubat 2019 Pazar 18:43

Çok güzel bir meydan oldu, İstanbul''da boş alanlar, yeşil alanlar müteaahhitlere satılırken İzmir''de tam tersi yapılması Türkiye''ye örnek olmalıdır. Hala daha şu Kılıçdaroğlu ve Tuncay Özkan''a İzmir halkı dayanamamaktadır, keşke kendi memleketi Tunceli''den milletvekili olabilme cesaretini gösterseydi!!!

Yorumu oyla      16      16  
Bucalı 17 Şubat 2019 Pazar 18:28

Kocaoğlu nereliydi...sen nereden geldin aday oldun..biraz düşünün öyle yorum yapın...

Yorumu oyla      18      26  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan: Terör ağalarına taşeronluk yapmıyoruz
Afyonkarahisar'da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ...
Kılıçdaroğlu'ndan İzmir'de mesaj seli: Hükümete 'ithal aday' ve 'tarım' salvosu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kente gelerek partisinin İzmir’deki ...
Menüde Menemen... 'Masterchef' Zeybekci mutfakta
WhatsApp hattına gelen isteklere cevaplar veren Zeybekci, Ege Üniversitesi ...
 
AK Parti Konak adayı Eroğlu: Esnaf çözüm ortağımız
Konak Belediye Başkan Adayı Mimar Melek Eroğlu, Konak’ın bir bütün olduğunu ...
'Babo bu adam 5 yıl önce neredeydi?' deyip kıyafetini yırttı
AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeynel Abidin Beyazgül, ...
CHP adayı Soyer projelerini anlatacağı tarihi açıkladı
CHP İzmir Büyükşehir Adayı Tunç Soyer, İzmir projelerini 26 Şubat’ta açıklayacağını ...
 
AK Parti adayı Aslan: Bayraklı'da gönüllere gireceğiz
Cumhur ittifakı ve AK Parti Bayraklı Belediye Başkanı Ali Aslan, seçim ...
FETÖ elebaşının iadesi için yeni açıklama
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ...
DSP'ye gidenler için ne dedi?
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya bugünkü yazısında, CHP Genel Başkanı ...
 
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva