İzmir'de gazeteciler ve üreticilerden işbirliği

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Lokali'nde düzenlenen toplantıya İGC Başkanı Misket Dikmen, İzmir Tarım Grubu ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük ile birlikte çok sayıda basın mensubu katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada gazetecilerin en büyük sorununun işsizlik ve tutuklamalar olduğunu söyleyen İGC Başkanı Misket Dikmen, sansür ve otosansürün basının damarlarında zehir gibi dolaştığını öne sürdü. 4 Ocak 1961 tarihinden itibaren 10 Ocak'ın Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlandığını hatırlatan Dikmen, 57 yılda basın emekçilerinin ekonomik ve sosyal kazanımlarının birer birer ortadan kalktığını savundu. 10 Ocak'ın giderek Çalışamayan Gazeteciler Günü'ne dönüştüğünü belirten Dikmen, şöyle konuştu:

"Toplu sözleşme hakları kullanılamaz hale getirilirken sendikal hareket işlevsiz kılındı. Çalışanların iş güvencesi sermayenin insafına kaldı. Gazeteciler düşük ücretler ile karın tokluğuna çalışıyor. Basın özgürlüğü açısından en kötü dönemi yaşadığımız 2017 yılı geride kaldı. Cezaevlerindeki meslektaşlarımız özgürlüğe kavuşamadı. Sürekli yeni davalar açıldı. On bini aşkın gazeteci işsiz kaldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın açıkladığı 18 Aralık tarihli veriye göre 145 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu olarak cezaevinde bulunuyor. Ve biz dışardakiler içerdekilerden farksız adalet istiyor, gün sayıyoruz."

10 Ocak'ın aynı zamanda Tarım Bayramı olarak kutlandığını anlatan Dikmen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve İzmir Tarım Grubu'nun ortak bir etkinliğe imza attığını ve bundan sonra işbirliği yapacağını söyledi.

"HER İKİ KESİM DE MAĞDUR"
Gazeteciler ile üreticilerin 365 gün çalıştığını ve emeğiyle para kazandığını söyleyen İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, her iki kesimin de mağdur konumda olduklarını savundu. Üreticilerin de ithalat baskısı altında olduğunu belirten Eskiyörük, "Bizim dünya çiftçisiyle rekabet etme şansımız yok. Gelecek ile ilgili kaygılarımız var. İzmir Büyükşehir Belediyesi 'Yerel Kalkınmada İzmir Modeli'ni oluşturuldu. İşbirliği yaparak bu modeli geliştirmek istiyoruz. Hedef İzmir'i gıdada ihracatın merkezi yapmak. Toprağımız ve iklim koşullarımız buna müsait. Birkaç ürün dışında bütün ürünler üretiliyor. Sözleşmeli üretimle üreticinin güvence altına alınması ve ürünlerin pazarlanmasına yönelik bir kalkınma modelini istiyoruz. Bunu gazeteciler yoluyla anlatacağız. Türkiye'ye ışık tutan bir İzmir için birlikte çalışacağız" diye konuştu.

Yerel Kalkınmada İzmir Modeli ile kooperatiflerin gelişmesini hedeflediklerini anlatan Eskiyörük, her ilçede bir ürünün ön plana çıkarılarak ürün bazında markalaşmanın sağlanabileceğini anlattı. Sözleşmeli üretimin bir politika haline getirilmesini isteyen Mahmut Eskiyörük, konuyla ilgili işbirliğine hazır olduklarını söyledi. (DHA)