İYİ Parti Genel Sekreteri ve Sözcüsü Çıray'dan önemli açıklamalar: 'İlk hedefimiz...'

EGEDESONSÖZ- İYİ Parti Genel Sekreteri ve sözcüsü İzmir milletvekili Aytun Çıray, Egedesonsöz'ü ziyaret etti. Çıray, İmtiyaz Sahibimiz Fatih Yapar, Genel Yayın Yönetmenimiz Mehmet Karabel ve yazarımız Hanzade Ünuz'un sorularını yanıtladı.

Aytun Çıray, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde  “Oh ne güzel yeni anayasa yürürlüğe girdi, ben de şimdi Cumhurbaşkanı oldum. Bununla devam edeceğiz” demeyeceğini belirterek şöyle konuştu:

MUTLAK KUVVETLER AYRILIĞI
“İYİ Parti’nin birinci ve en büyük projesi mutlak kuvvetler ayrılığının sağlandığı bir demokratik parlamenter sistemdir. Bu kısa dönemde Türk milleti de,  bir tek adam devletinin Türkiye için işleri hızlandırmadığı gibi dış dünya tarafından bir kişiye yapılan baskılarla ya da yönlendirmelerle çok tehlikeli aşamalara gideceğimizi gördü.

Dolayısıyla Sayın Akşener  Cumhurbaşkanı  olduktan sonra ilk yapacağımız iş, seçime girmeden önce Türk milletine deklare ettiğimiz mutlak kuvvetler ayrılığını getiren anayasayı tekrar milletin onayına sunmak olacak. Bu işi ilk yüz günde hallederiz.  Yeni Cumhurbaşkanı’nın yeniden referanduma gitmek ve başka konularda olağanüstü yetkileri var.”

BİZ YAPACAĞIZ
“Türkiye’de Adalet ve Kalkınma Partisi dışında aşağı yukarı bütün partiler de bunu istiyor, oturulacak uzlaşılacak. Biz İYİ Parti olarak parlamenter sisteme dönüşü yapacağız. B planımız da, C planımız da hazır. Biz yapacağız ve yetki istiyoruz. Zaten Meral Hanım’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi Aynı zamanda Türk milletinin bu anayasayı da benimsediğini gösterir. Kuvvetler ayrılığı olan anayasal bir devlet talep ettiğini gösterir.

O zaman biz bu anayasayı derhal parlamentoya sunacağız. Parlamentodan ya doğrudan çıkacak ya da yeni bir referandumla Türk milletinin önüne koyup geçireceğiz. Bizim asıl itiraz ettiğimiz bir tek kişiye bütün milletin bütçesini veren, adaleti veren anayasa. Sayın Akşener 31.12.2019’da yürürlüğe girecek bu anayasaya, “Oh ne güzel yeni anayasa yürürlüğe girdi, ben de şimdi Cumhurbaşkanı oldum. Bununla devam edeceğiz” denmeyecek. 

İYİ Parti’nin en büyük projesi olan demokratik parlamenter sistemi, kuvvetler ayrılığını getiren anayasayı Türk milletinin önüne getirmek ve onayına sunmak olacak. Anayasal devlet olmak, mutlak kuvvetler ayrılığı, demokrasinin önemini yaşayarak gördük. Bu olmazsa ekonominiz düzelmiyor, bu olmazsa işsizliğiniz çözemiyorsunuz, kuvvetler ayrılığı olmazsa bir kişinin iki dudağı arasında başınıza neyin geleceğini göremiyorsunuz"

MİLET ÇARE ARIYOR
“Demokratik parlamenter sistem aynı zamanda bir güvenlik supabıdır. Kararlar tartışılarak verilir, bazen devletin çıkarları dışarıdan gelen taleplerin karşısındaysa iktidara şu şansı da tanır: ‘Türkiye’nin bir parlamentosu  vardır, ben Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak tek başıma karar veremem. Türk milletinin seçtiği milletvekilleri bu işe hayır diyorsa, ben evet diyemem’ deme hakkını kazanır.

Koruyucudur parlamenter sistem, bunu yaşayarak gördük. Demokrasi yoksa, hukukun üstünlüğü yoksa, adalet yoksa Türkiye’de ne yerli işadamı istihdam sağlayacak yatırım yapar, ne de dışarıdan sermaye gelir. Biz İYİ Parti’nin yetkili organları Meral Hanım’ı Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaya kararlıyız. İYİ Parti Türk siyasetine kazandırılmasının nedeni nedir? Türk milleti iktidarıyla, muhalefetiyle 15 senedir tatmin olmadığı, yeni bir arayışa geçtiği için. Millet derdine çare arıyor. Millet yorgun, huzur istiyor. Sabah sayın Cumhurbaşkanı, öğle sayın Başbakan, akşam Meclis Başkanı hepsi de birbirini tekzip eden konuşmalar  yapıyor. “

OSMANLI PADİŞAHI BİLE BÖYLE DEĞİLDİ
“Adına Başkanlık Sistemi denen ve bir hilkat garibesi olan, dünyada eşi benzeri olmayan bir tek adam devletine evrilecek bir anayasa değişikliği yaptı Türkiye. Bu Başkanlık Sistemi filan da değil. Amerika’da Başkan’ın yetkilerini hep birlikte yaşayarak gördük. Göreve gelir gelmez göçmenlerle ilgili bir kanun çıkardı, bir kasaba hakimi bunu durdurdu. Çünkü orada kuvvetler ayrılığı çok güçlüdür. Amerika Yüksek Mahkeme, Senato, Federal Merkez Bankası’nın paylaşımlarıyla yönetilir.

Başkan esasen bunların temsilcisidir, öyle astığım astık kestiğim kestik bir Başkan yoktur.  Nitekim bakın görüyorsunuz Amerikan Başkanı’nı yavaş yavaş yargılamaya götürüyorlar. Bakınız ABD’de bırakın Bakan atamayı, Bakanların her biri Senato’da sorgulanır ve oylanır. Amerikan Devleti’nin büyükelçiler dahil üç bin bürokratı Senato sorgulamasından geçmeden atanamaz.

Türkiye’deki rejim gibi bir rejimin benzeri dünyada yok. Bunlar Osmanlı’ya filan özeniyoruz diyorlar ya, Osmanlı Padişahı’nın böyle bir yetkisi yoktu. Divan vardı, danıştığı yerler vardı. Bu hilkat garibesi bir rejimdir, bu rejim Türkiye’yi taşıyamaz. Nitekim taşıyamıyor da, sürekli Olağanüstü Hal ile yönetilen bir ülke olmak ayıptır.

PARTİLERİ MİLLET KURAR
İYİ Parti’nin teşkilatlanması çok iyi gidiyor, çok istek var. Kırmadan dökmeden götürmek gerekiyor, geçen gün İstanbul’da atanan İl Başkanımız yönetim kurulunu talep eden 300 küsur kişi ile toplantı yapmış ikna etmek için. Sayın Yıldırım Ulupınar da İzmir’de yönetim kurulu üyeliği talebini 85’ten aşağıya indiremiyor. O kadar çok talep var ki, 200’ün üstünde kişi istiyor 85’e indirebiliyor. Yapacağımız kurultayda 4 milyon nüfusu  aşan  yerlerde belki de yönetim kurulu üyeliği sayısını 85’in üzerine çıkaracağız. Çok talep var, çok iyi gidiyor. Bakın millet istemezse parti kuramazsınız, İYİ Parti’yi millet istiyor. Parti kurarsınız 40 kişiyi bir araya getirirsiniz, millet istemiyorsa tabela partisi olursunuz. Partileri millet kurar, konjonktür kurar. Bütün bunların hepsi şimdi var.”