Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Borsası Koordinatörlüğünde, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Aydın Ticaret Borsası işbirliğinde ve Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü ile Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün katkıları ile gerçekleştirilen 2015/2016 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekolte çalışmaları tamamlandı.
İTB Meclis Salonunda gerçekleştirilen toplantıda tahminler İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen tarafından açıklandı. Şen geçtiğimiz yıla göre rekoltenin artacağını ifade ederken, ilerisi için sektördeki tehlikelere değindi.
YÜZDE 7 ARTIŞ
Geçtiğimiz yıl 69 bin 731 ton olarak belirlenen rekolte tahmini bu sene yüzde 7’lik artışla 74 bin 505 olarak açıklandı. Şen tahminleri, “2015 – 2016 sezonunda Ege Bölgesi kuru incir rekoltesi, hava şartlarının normal seyrinde gitmesi hava şartlarının normal seyri halinde, geçen yılki rekolte tahminine göre yüzde 7 oranında artarak 74 bin 505 ton olarak gerçekleşeceği tahmin edilmiştir. İzmir ticaret borsası öncülüğünde yürütülen, kuru incir rekolte çalışmalarımıza destek veren İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri ve Aydın Ticaret Borsası ile katkılarını esirgemeyen Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü ve Aydın Gıda, Tarım Ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne, Zorlu arazi koşullarında ve yüksek sıcaklıkların yaşandığı bu haftalarda 10 gündür özverili ve yoğun tempoda arazi çalışmalarını tamamlayan değerli rekolte heyeti üyelerine teşekkür ediyoruz” sözleriyle açıkladı.
YURTDIŞINDAN TEPKİ ALIYORUZ
Bu sene incir üretiminde yaşanan sıkıntılara değinen Şen, Aflatoksin ve kalıntı sorununu hala aşabilmiş değiliz. Bu sorunun çözümünde kuru incir sektörünün tüm paydaşlarının uyum içinde çalışması gereklidir. Hidrojen peroksit uygulamaları devam etmektedir. Bundan dolayı yurtdışından tepkiler almaktayız. Halen bu uygulamaya devam eden firmalar üreticinin emeğini çalmakta ve kuru incir ihracatına büyük darbe vurmaktadır” dedi.
YOK OLMA TEHLİKESİ
Geçtiğimiz gün İTB Meclisi’nde bölgedeki jeotermal tehlikesine vurgu yapan Şen İncirde önlem alınmadığı takdirde yakın zaman da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Şen, “ Germencik’ten Denizli’ye kadar olan incir bölgelerinde onlarca enerji santrali vardır. Bunların pek çoğu bacalarından çıkan gazları doğaya salmakta, re enjekte etmeleri gereken yüksek sıcaklıktaki suları büyük menderes nehrine deşarj etmektedirler. Bu gazlar ve sular ağır metaller içermektedir. Şu anda üreticilerimiz incirin kalite ve fiyatını bırakmış ağaçlarını kurtarma peşine düşmüşlerdir. Çünkü yapılan ölçümlerde yüksek miktarda bor, kadmiyum ve kükürt gibi birçok madde tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı.
NE ENERJİDEN NE İNSANDAN VAZGEÇEMEYİZ
Tehditle ilgili yetkilileri göreve çağıran Şen, “Tabi ki enerjiye karşı değiliz. Enerji insanlık için olmazsa olmazdır. Peki ya insan sağlığı? İnsan sağlığından vaz mı geçeceğiz. İnsanlar ve doğa zehirlendikten sonra doğa kime lazım. Çözüm, biran önce önlem almaktır. Bu firmaların ilgili bakanlıklar ile yaptıkları sözleşmeler ve şartnameler yerine getirilirse sorun çözülür. Ne enerjiden nede insandan vazgeçemeyiz. İlgili bakanlık ve il müdürlüklerinin her şey için çok geç olmadan eyleme geçmesini ve önlem almasını bekliyoruz. Bu konuda en büyük görev enerji bakanlığına ve gıda tarım ve hayvancılık bakanlığına düşüyor” şeklinde konuştu.