“Her gün aynı ayakkabıyı giymeyin”

Ayakkabı sektörünü ve profesyonellerini İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından fuarizmir’de ağırlayan Shoexpo – 45. İzmir Ayakkabı ve Çanta Fuarı, ayakkabıcılara can suyu oldu. Yurt içi ve yurt dışından gelen satın alma heyetleriyle katılımcıların ikili görüşmeler gerçekleştirdiği Shoexpo İzmir’de, etkinlikler sayesinde sektör bilgileri de hem genç tasarımcılar hem de katılımcılarla paylaşıldı. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Deri Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Ata Karavana, her gün aynı ayakkabının giyilmemesi konusunda uyardı. Karavana, “Türk sanayicisi yerli tüketicinin renk, konfor, model istekleri nedir dikkate alarak tasarımlar yapmalı. Yurt dışına çalışıyorsa, pazara yönelik çalışma yapmak lazım. Her pazarın farklı tarzı var. Kişilerin ekonomik boyutları da önemli. Ayakkabı yarı dayanıklı tüketim malzemesi sınıfında. Bir bedel ödediğinde belli bir süre ayakkabıyı kullanmak gerekiyor. Bunu da kullanmak için doğal malzemeler olması gerekiyor. Sentetik malzemelerle her gün aynı ayakkabıyı kullandığınızda, ayakkabılarla olan yarışınız 3 ay sürer ve sonra iflas eder. Ama doğal malzemelerden kullandığınızda uzun süre sizi götürür. Kişilerin de ayakkabı kullanım alışkanlıklarına bakmaları gerekir. Her gün aynı ayakkabıyı giymemek gerekiyor. Ayakkabıyı biraz dinlendirmek lazım. Doğal deriden yapılmış ayakkabılar çok önemli. Terimizi emebiliyor, ayakkabıya teri tekrar buharlaştırması için süre vermek gerekiyor. Doğal deriden bir ayakkabı kullandığınızda gün içindeki katlanmalar dinlendirince kendi kendine yerine geliyor. Sentetik malzemede bu olmaz. Kırılma olduğunda kalır” dedi.Tasarımcılar için kaçış yolu
Tasarımcının sadece tasarlayıp çizmesiyle işin bitmediğini ifade eden Karavana, “Ayakkabı üretimde tasarımın yanında malzemeyi tanıması gerekiyor. Ayrıca ayakkabı üretim teknikleri ile ayak sağlığını çok iyi bilmesi gerekiyor. İşin mutfağına girmek lazım, bu da okullarda eğitim alarak olur. Tasarımcılık; çok renkli ve çeşitli farklı modeller yapmakla karıştırılıyor. Tasarımı yaparken fonksiyonel, satılabilir, kişileri mutlu edebilir olması lazım. Ayakkabı üretimi mühendislik teknikleri gerektiren bir sanat. Taban yumuşaklığından ökçesinin yüksekliğine, taban içindeki kavislerin yüzeyine kadar ayağın bir nevi fotoğrafı çıkarılıp ona göre dizayn yapılmalı. Ürünlerde deri kullanmak, sentetik ürünlerden kaçmak gerekiyor. Sentetik malzemeler tasarımcılar için kolay kaçış yolu. Deri ile çalışmak zor” ifadelerini kullandı.

Kanserojen içerikli
Ucuz üretim ayakkabıların kansere de yol açabileceğini belirten Karavana, “Önemli olan kişilerin ayak sağlığına uygun ayakkabılar tasarlamak. Çünkü insanlar bütün gün ayaklarının üzerinde hareket ediyor. Ayağı rahat olmayan insanın iş performansı da düşer. Ayakkabı ayağınızı sıktığında ister istemez motivasyon düşer. O yüzden çok önemli bir giyim eşyası ama yeterince önem vermek gerekiyor. Tüketici alırken fiyata bakıyor mecburen. Ancak yüksek fiyatlara satılan sentetik ayakkabılar da var. Perakendecilerin de iyi bir şekilde eğitimden geçmesi gerekiyor. Müşterilerin doğru bir şekilde bilgilendirilmesi gerekiyor. Moda olmuş, trend olmuş diye alınıyor ayakkabılar. Moda ve dış görünüş bir yere kadar. Konfora bakmak lazım. Konfor ve malzemesi iyi olan, gerçek deri ayakkabılar kullandığınızda çok sağlıklıdır. Avrupa’da insanlar daha çok ayakkabının konforuna dikkat ediyor. Bilinç önce sanayicide oturmalı. Çoğunluk sentetik üretiyorsa tüketici de sentetik almak zorunda kalıyor. Yurt dışından gelen kalitesiz ayakkabılar marketlerde satılıyor. Onlar sadece fizyolojik olarak değil sağlık için de zararlı kimyasallar içeriyor. Kanserojen içerikli şeyler var. Ayaklarda çoraplı kullanımda bile geçebiliyor. O yüzden tasarımın yanında malzeme seçimi de çok önemli” dedi.