Erdoğan'dan çiftçiye 'mazot' müjdesi

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Siz çiftçi kardeşlerimi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, milletin evinde, gazi mekanda ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bu gazi mekanın çevresinde 29 şehidimiz var. 36 gazimiz var. Ve şimdi birilerinin burası niye yapıldı, bu niçin yapıldı dedikleri şu milletin evinin işte sizlerle beraber niçin yapıldığını gösteriyoruz. Ülkemizin 81 vilayetinden gelerek külliyemizi onurlandıran değerli çiftçilerimize teşekkür ediyorum.

Sözlerimin hemen başında sizlerin vasıtasıyla ülkemizdeki tüm çiftçilerimize olan minnettarlığımızı ifade etmek istiyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminde çiftçilerimiz en ön safta FETÖ’cü hainlere karşı mücadele ettiler. Kimi bir yıllık hasadını, kimi traktörünü, kimi canını, kimi canından aziz bildiği evladını feda etti. Bir dönem kıyafetinden ötürü Kızılay’a alınmayan çiftçiler, Kızılay Meydanı’nda demokrasi dersi verdi.

Sizler lafa gelince ‘tankın üzerine ilk ben çıkacağım’ diyen ama tankı görünce de ilk kaçan korkaklara cesaret ne demektir öğrettiniz. Kardeşlerim yürek sizde kürek onlarda.

Biraz sonra inşallah hayvancılık sektörüne büyük katkıları olacak müjdeleri sizlerle paylaşacağız. Günümüzde şu gerçeği artık hepimiz net bir şekilde görebiliyoruz. Bir millet stratejik önemi yüksek alanlarda başarı sağlamadıkça geleceğine güvenle bakamaz. Güçlü ülke tarım, hayvancılık ve gıda alanlarında da kendini ispatlamış ülkedir. Sofrasında tükettiği gıdayı dışarıdan alan ülkenin bağımsızlık iddiası havada kalmaya mahkumdur. Gerek kendi tarihimizde, gerekse dünya tarihinde bunun örneklerini görürüz. Bunun için Türk Milleti’nin tarih boyunca iki önemli mesleğe büyük önem verdiğini görürüz. Bunlardan biri askerlikse diğeri de rençberliktir. Toprak bizde nedir anadır ana. Toprak ana. Kaldı ki biz topraktan geldik tekrar toprağa gideceğiz. Bin yıldır onca saldırı, onca ihanete rağmen Anadolu’da tutunmamızın sırrı işte buradadır.

Tımar sisteminin iyi işlediği dönemlerde Osmanlı’yı asırlar boyunca ayakta tuttuğunu, bozulmaya başladığında ise devletin gerilemeye başladığını bütün tarihçiler söylüyor. Sizler ekmeğinizi topraktan çıkarıyorsunuz. Sizler toprağa atılan ölü tohumun filizlenmesindeki ilahi hikmeti görüyor, ailelerini geçindiriyorsunuz. Toprağın kahrını çekmeyenler onun kadri kıymetini bilemez. Bakıyorsunuz hayatında köye gitmemi, çiftçi kardeşlerimizin nasırlı ellerinden tutmamış kişiler tarımla ilgili ahkam kesiyor. Hadi canım sende. Sabah akşam hükümetimizin tarım politikalarını eleştiriyor. Atalar cahil cesur olur derler.

Türkiye’nin en başarılı olduğu alanlardan biri şu anda tarım ve hayvancılıktır. Bu ülkenin son 15 senede tarım ve hayvancılıkta nasıl ilerleme kaydettiğini en iyi sizler biliyorsunuz. Ben anamuhalefetin başındaki zata bunları kısaca anlatmak istiyorum. Son 15 yılda nasıl sağlık ve eğitimde ülkemize çağ atlatmışsak, tarım ve hayvancılıkta da ülkemizi çok farklı bir noktaya taşıdık. Günü birlik veya popülist yaklaşımlarla değil planlı programlı projelerle tarım politikalarımızı belirledik. Üreticilerimize son 15 yılda 103 milyar lira hibe desteği verdik. Ey anamuhalefetin başkanı sen hiç böyle bir rakamla tanıştın mı ya.

23 ŞUBAT'TAN İTİBAREN...
2003 yılında ilk kez mazot desteğini biz başlattık. Şimdi de 23 Şubat 2018 tarihinden itibaren çiftçilerimizin mazot maliyetinin yarısını biz ödemeye başlayacağız. Rabbim inşallah bununla birlikte bereketini de versin. Çiftçilerimizin omuzlarındaki faiz yükünü hafiflettik. 200 yılında Ziraat Bankası’ndan yüzde 59, Tarım Kredi Kooperatiflerinden yüzde 60 faiz oranıyla kredi kullanıyordu. Bu faiz oranlarını zaman içinde konulara göre sıfır ile yüzde 8 arasında düşürdük. Böylelikle kullanılan kredi miktarında büyük artış sağladık.

Bugün ülkemizdeki kırmızı et ihtiyacını karşılamak üzere önemli bir adım atıyoruz. Bu projeyle talep eden girişimcilere TİGEM aracılığıyla Ziraat Bankası’nden kredi kullanarak 300 baş koyun veriyoruz. Yetiştiriciye verilen avansları da üreticiye verilen avanslardan mahsup edeceğiz. Sığır sayısını arttırmak için ise Ziraat Bankası aracılığıyla yetiştiricilerimize yüzde f0 sübvansiyonlu kredi veriyoruz.

Böylece hem başlangıçta imkan sağlayarak hem de üretime alım garantisi vererek hayvancılıkta yeni bir dönemin kapısını aralıyoruz. Ayrıca her köy bir işletme mantığıyla bitki üretimine farklı bir vizyon kazandırıyoruz. Çiftçilerimizin ekim sezonu öncesindeki finans problemini çözüyor ve aracılara bağımlılığını azaltıyoruz. Tüm bu yeni hizmetlerin hayırlı olmasını diliyorum.

Son 15 yıldır olduğu gibi sizlerin yanında olmaya çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. İnşallah hep birlikte ülkemizi 2023,2053 ve2071 vizyonuna kavuşturacak hamleleri gerçekleştireceğiz. (Hürriyet)