DİSK Soma’da taşeronlaşmaya karşı yürüdü

Soma'nın Eynez Mevkii'ndeki Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren kömür ocağında, geçen 13 Mayıs'ta yaşanan faciada 301 madenci hayatını kaybetti. Facianın ardından ortaya çıkan, işçilerin kötü çalışma şartlarına dikkat çekip, taşeronlaşmaya karşı düzenlenen eylemlere bugün bir yenisi daha eklendi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve bağlı sendikaların üyeleri, bugün Yeniçarşı'daki Dev-Maden-Sen Soma Temsilciliği önünde toplandı. Yaklaşık bin kişilik grup, DİSK Genel Başkanı Kani Beko'nun da katılımıyla yürüyüşe geçti. Topluluk, Kaymakamlık önünden Beşyol Meydanı'na kadar, 'Soma halkı yalnız değildir', 'Soma'nın hesabı sorulacak', 'Susma haykır taşerona hayır' sloganları atarak yürüdü. Burada hayatını kaybeden işçiler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından, Beko ve beraberindekiler, madenci heykiline karanfil bıraktı. Grup daha sonra yeniden Kaymakamlık hizmet binası önündeki meydana yürüdü. Burada Beko bir açıklama yaptı.
 
'O GECE YAŞANAN CAN PAZARIYDI'
Facianın yaşandığı günü hatırlatan DİSK Genel Başkanı Beko, "Yaşanan katliamdan dolayı bugün aramızda olmayan o güzel insanlara Allah'tan rahmet, geride kalan ailelerine başsağlığı diliyorum. Biz facianın yaşandığı gün İzmir'deydik ve iki saat sonra DİSK'e bağlı sendikalarla yola çıkıp Soma'ya geldik. O gece yaşanan can pazarı vardı. Bu canpazarı içinde biz, kaybettiğimiz arkadaşlarımızın aileleriyle yakınlarıyla ve çocuklarıyla acılarını paylaşmak için sabahlara kadar beraber olduk. Biz bu bölgenin insanlarıyız. Beraber tütün tartalalarında çalıştık. Bu topraklarda yaşayan köylü kardeşlerimiz tütün tarlararında çalışırken çok mutlu ve mesutlardı. Ancak 2002 yılı sonrası Türkiye'de olduğu gibi bu topraklara da kotalar getirildi. Bunun üzerine biz maalesef tarlaları terk ettik ve şehirlere göç etmek zorunda kaldık" dedi.


 
'MİLYONLARCA İNSAN ŞEHİRLERE GÖÇ ETTİ'
Tarım alanında getirilen kotalar nedeniyle yaklaşık 3.5 milyon köylünün şehirlere göç etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Beko, iş kazalarının yoğunlukta olduğu yerlerin de göçlerin yaşandığı bölgeler olduğunu savundu. Beko, şöyle konuştu: "Soma'da biz madenlerde çalışmak zorunda kaldık. O sabah çimlerin üzerinde ben, maden işçisi yakınlarımla dertleşirken, ayaklarında bahçıvan çizmelerini gördüm. Oysa 4 ay önce Zonguldak'taki maden ocaklarını gezdiğimizde, gerçek madenci çizmelerinin nasıl olduğunu gördük. Ama burada üzülerek söylüyorum, madenlerden yaralı olarak çıkan arkadaşlarımızın ayaklarında bahçıvan çizmelerini gördük. Birçok evi ziyaret ettik, bana aylardan beri eve gelen madencilerin iç çamaşırlarının su içinde olduğunu söylediler. Kaza geleceğinin işaretini vermeye başlamış. Karbondioksitin dışarı atılabilmesi için çelik boruların olması gerekirken plastik boruların olduğunu öğrendik. Avrupa'daki birçok madende olan yaşam odaları maalesef burada yok. Çıkarttıkları kömürün tonunu yaklaşık 50 dolara mal ettikleriyle övünen o firmanın patronları geriye kalan parayı kendi ceplerine atarak, madenlerde harcamaları gerekinken kendilerine harcadılar. Somalılar bilir, bir süre önce bu madenlerin Soma Holding'e teslim edilmemesi için arkadaşlarımız direndi."
 
'BİNLERCE İNSAN ÖLDÜ'
Taşeron sisteminin oluşmasından bu yana binlerce insanın hayatını kaybettiğini ileri süren Beko, kazalarla ilgili işverenlerin yargılanmadığını, yargılanının yalnızca işçiler ve sendikacılar olduğunu iddia etti. Türkiye'de taşeronlaşmanın yasaklanması için mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizen Beko, "Eğer bu madende DİSK örgütlü olmuş olsaydı, madenlerde gerekli önlemler alınmadan, bu güzelim insanların madenlere inmesine izin vermezdik. Kavgaysa kavga, direnişse direniş, grevse grev mücadelemize devam edeceğiz. Sizlerin bizden bir talebiniz var 'Bizi Türk-İş'ten kurtarın' diye. Sizi bu sendikadan kurtaracağız" dedi.
 
44. YILDÖNÜMÜ
DİSK Genel Başkanı Kani Beko 15-16 haziran 1970 tarihinin işçi sınıfının masaya vurup "Artık yeter" dediği gün olduğunu belirtip şunları söyledi: "Bundan 44 yıl önce DİSK'i kapatmak isteyen siyasi iktirada karşı işçi sınıfı ayağa kalkmıştır. Gün işçi sınıfının yeniden masaya yumruğunu vurma günüdür. Bugün işçi sınıfı taşeron köleliliğine ve iş cinayetlerine karşı örgütsüz, tepkisiz, çaresiz bırakılmak istenmektedir. Bu yılın ilk 5 ayında en az 810 işçi çalışırken aramızdan ayrılmıştır. Soma'da 301 kardeşimizin öldüğü katliamın dışında her gün en az 3 işçi yaşamını yitirmektedir. Bu insanlar ölmek için değil yaşamak için, çocuklarını yaşatmak, onlara güzel bir gelecek sunmak için çalışmaktadır. Her yıl binin üzerinde işçinin hayatını kaybettiği bir ülkede kaç patron hapishanede. Gerekli denetimleri yapmayan kaç kamu görevlisi hesap vermiştir? Bu ülke cinayet işleyenlerin ve onlara yataklık edenlerin hesap vermediği bir ülke haline gelmiştir. Yıllardır 'Taşerona müjde' vaatleri ile işçileri oyalayan AKP hükümeti bugünlerde meclise yeni bir yasa getirmektedir. Maalesef bu yasa taslağında da taşeron köleliğine son vermek bir yana, taşeron sistemini yaygınlaştıracak düzenlemeler bulunmaktaydı. Üç konfederasyonun ortak itirazı ile bu düzenlemeler büyük oranda yasadan çıkarılmıştır. Ancak taşeron köleliği yerinde durmaktadır. AKP İktidara geldiğinde taşeron işçi sayısı 387 binken bugün 2 milyonu aşkın rakamlardan bahsedilmektedir. Soma ateşi patronları yakacak. Soma'da yaşanan katliamı unutturmayacağız. Bu katliyamın tarihteki son sözünü işçiler söyleyecek."
 
Açıklamanın ardından Beko ve beraberindekiler Soma Kaymakamı Bahattin Atçı'yı makamında ziyaret etti. Daha sonra, grup Soma Mezarlığı'ndaki Madenci Şehitliği'ne giderek buradaki mezarlara karanfil bıraktı. (dha)