Dikili’deki arazi krizinde son perde: Bakanlık müfettiş gönderdi!

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Dikili Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Tosun’un Ankara'nın Çubuk İlçesi’nde 2013 yılında kurulan Anka Teknoloji Üniversitesi’ne yer tahsisi edilmesi nedeniyle başlayan tartışmalı süreç devam ediyor.

Başkan Tosun, İstanbul Adli Bilimler Eğitim ve Araştırma Vakfı tarafından kurulan bir vakıf üniversitesi olan Anka Üniversitesi’ne Çandarlı Limanı sahasında bulunan bir arsa ile 162 dönüm araziyi tahsis etmişti. Belediye meclisinden üniversite ile görüşme yetkisi alan fakat meclis kararında daha sonra değişiklik yaptığı iddia edilen Tosun’un kararı ile piyasa değeri 50 milyon TL’yi bulan araziler Anka Üniversitesi’ne geçmişti.

Meclis kararının ardından konu yargıya taşınırken geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı harekete geçerek ilçeye mülkiye müfettişi gönderdi. Müfettişler, meclis kararında imzası bulunan, karara şerh koyan ve meclise katılmayan meclis üyeleri ile tek tek görüştü.  Görüşmede, tahsisin durumu, arazilerin mülkiyeti, meclis kararı sonrasında hazırlanan protokolden bilgilerinin olup olmadığı, protokol maddeleri gibi birçok konuda sorular sorulduğu öğrenildi.

KREDİ Mİ ÇEKİLDİ?
Ayrıca,  Dikili’deki araziyi Ankara’daki üniversite için alan vakfın arazilerin tapusunu üzerine geçirdiği öğrenildi. Tapu kayıtlarına göre, arazinin mülkiyeti üniversitede bulunurken Dikili Belediyesi’nin ise üzerinde şerhi bulunuyor. Bankalar ve kredi kuruluşları şerhli olsa bile yasal olarak tapusu kendisinde olan bir kuruma ya da kuruluşa kredi verebiliyor. Bu durumu değerlendiren üniversitenin Ankara’da yatırımlarda kullanmak üzere Dikili’deki arazileri ipotek göstererek bankalardan yüklü miktarla kredi çektiği belirtildi. Üniversite konuyla ilgili şimdilik bir açıklama yapmazken geçtiğimiz aylarda Belediye Başkanı Tosun ile üniversite yetkilileri bir araya gelerek protokol imzalamıştı.

KOCAOĞLU’NUN MÜDAHALESİ YETERSİZ KALDI
Dikili’de krize neden olan olayda AK Partili üç meclis üyesi ise CHP’li 5 üyesi tahsise karşı çıkarken oy çokluğu ile alınan olumlu karar sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ilçeye giderek Tosun ile görüşmüştü. Kocaoğlu-Tosun zirvesinde konu görüşülürken Kocaoğlu’nun, “Böyle bir şey olmaz. Belediyenin bedelsiz ve ücretsiz kendi başına önüne gelene arazi devretmesi söz konusu değil. Bu işlemleri durdurun” uyarısı gündeme gelmişti. Tosun, daha sonra Ankara’ya giderek soluğu CHP Genel Merkezi’nde aldı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na durumu anlatan Tosun’un gelişmeler hakkında bilgi verdiği ve üniversite yatırımına engel olmaya çalışanların olduğunu söylediği öğrenildi. Aradan geçen zamanda Tosun kararından vazgeçmeyerek çalışmaları daha ileri bir boyuta taşıdı.

ÜNİVERSİTE KİME AİT?
İzmir’de bulunan 4’ü kamu, 6’sı vakıf toplam 10 üniversite olmasına rağmen Başkan Tosun’un arazi tahsis ettiği Ankara’da kurulan ve henüz faaliyete başlamayan Anka Teknoloji Üniversitesi ile ilgili ayrıntılar da netleşmeye başladı. Üniversitenin bağlı bulunduğu İstanbul Adli Bilimler Eğitim ve Araştırma Vakfı’nın kurucuları arasında Dr. Mehmet Hakan Sağlam, Figen Sağlam ve Doğan Sağlam yer alıyor.

Adli tıp, adli kriminoloji, adli yargı, adli bilişim suçları, bilişim teknolojileri, adli hemşirelik, adli teknisyenlik, adli mühendislik ve yazılım mühendisliği gibi bölümleri ile faaliyete geçeceği duyurulan Anka Teknoloji Üniversitesi’nin mütevelli heyetinin başkanlığını ise Dr. Mehmet Hakan Sağlam yapıyor. Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı ile birlikte çeşitli platformlarda üniversiteyi anlatan Sağlam’ın dikkat çeken açıklamaları ve yazdığı gazete ve internet sitelerinde çeşitli değerlendirmeleri bulunuyor.

TARTIŞMA YARATAN SÖZLER
Sosyal medyadaki kişisel Twitter hesabından zaman zaman açıklamalar yapan Sağlam kendisini, “Gezi olaylarında ve 17/25 Aralık'ta canı pahasına Erdoğan'ı savunan Türkiye sevdalısı”  olarak nitelendiriyor. CHP’den AK Parti’ye geçen ve 7 Haziran’da İzmir’den milletvekili adayı olan daha sonra listede yer bulamayan Savcı Sayan’ın aday gösterilmemesine tepki gösteren Sağlam’ın konuyla ilgili makale ve yazıları bulunuyor. Sağlam’ın, “Milli Görüş’ün çapsız “Meritokratik” yapısı kıçına kına yaksın ve Savcı Sayan’ın emekleri size haram olsun” sözleri dikkat çekiyor.