Sinan DOĞAN / EGEDESONSÖZ - İzmirli hem Yunan hem Türk tarihçi oturup kentin 100 yıl öncesinde geçen bir aşk öyküsü yazarsa ortaya ne çıkar? 'Dido-Bir İzmir Romanı', Efe Moral'ın Türkçe'deki ilk kitabı. Artemis Yayınları'ndan çıkan kitap, İskenderiye'den Rodos'a, oradan İzmir Yangını'na savrulan bir dönemde geçen büyük aşkın hikayesi…
Efe Moral, 'akademisyenlik yapmayan bir akademisyen' olarak tanımlıyor kentini. Ailesinin kökenleri Mısır İskenderiye'ye ve Yunanistan'a uzanıyor. Sonunda yollar İzmir'de kesişiyor. Anne tarafından Türk olan Moral'ın babası ise Anadolu'nun 'gizli' Rumlarından. Bu toprakları terketmemek için kimliklerinden bile vazgeçenlerden...
Efe Moral bir tarihçi ama Dido bir tarih romanı değil… Hikayesi olan bir roman. Moral, tarihi bir arka fon olarak kullanan bir aşk romanı yazmamış. Dedesi ve ninesinin öyküsünden esinlenerek büyük bir aşkı tarihle yoğurmuş, hem de İzmir'in olağanüstü bir döneminin tarihiyle; Büyük dünya savaşı ve İzmir'i karanlığa gömen o kötü yangınla.
Arkadaşım Mert İlkutluğ'un tanıştırdığı Efe Moral, romanında İzmir'in kimin yaktığının öyküsünün olmadığının altını çiziyor sohbetin başında: "Bu bir insan hikayesi… Sadece ve sadece bir insan hikayesi."
'İNSAN ETİ KOKUSUNDAN UYUYAMADIM'
Romanın başkahramanı Dido ve Niko'da İskenderiyeli ve Yunanistanlı babaannesi ve dedesinin izini takip etmiş Moral. Kendi deyimiyle onlara selam çakmış romanında. Roman 1908'den başlayıp 1980'e kadar uzanıyor. İzmir'in 20. yüzyıldaki ilk 50 yılının çok yoğun ve büyük bir dönüşüme denk geldiğini dile getiren Moral, o dönemi anlatmak için aylarca kaynakları araştırmış. İzmir tarihi ile ilgili kitaplardan kentte yaşayan levanten, Rum ve Yahudi ailelerin anılarına, İzmir Yangını nedeniyle açılan davaların tanıklıklarına kadar bir çok kaynağı okumuş. Moral, "İzmir Yangını'nı yazmak için insanların hissettiklerini yaşamanız lazım. Ben İzmir Yangını'nı yaşadım. Bu çok korkunç bir şey… Ben günlerce insan eti kokusundan uyuyamadım" diyor. Dönemin İzmir'in olumlu ve olumsuz yanlarıyla eşi benzeri bulunmayan bir şehir olduğunu vurgulayan Moral, o kozmopolit şehir kimliğinin yangın ile sona erdiğini işaret ediyor.
İzmir'in kimin tarafından yakıldığıyla ilgili o bitmek tükenmez tartışmaların anlamsızlığını da dile getiren Moral, şunları söylüyor: "İzmir'in kimin yaktığını bulmak resmi tarihin derdi. Benim öyle bir derdim yok. İzmir'in kimin ve nasıl yaktığını biliyoruz artık ama bunun artık önemi yok. Benim anlatmak istediğim, deniz ile yangın arasında kalmış bir annenin, kızına bir asker tarafından yıkıntılar arasında tecavüz edilirken hissettikleri. O askerin hangi ordunun askeri olduğu önemli değil. Benim derdim bu şehrin insanların yaşadıkları olayların sonunda hissettikleri, paylaştıkları veya paylaşamadıkları."
'HİKAYE HERŞEYDEN ÖNEMLİ'
Dido'nun 4 katmanlı bir kitap olduğunu belirten Moral, birinci katmanda üçüncü şahsın hikayeyi anlattığını, ikinci katmanda her bölüme serpiştirilmiş antik ve tarihi öykülerin bu toprakların kaderini ortaya serdiğini söylüyor. Üçüncü katmanın baş kahramanın gördüğü rüyalardan, dördüncü katmanın da baş kahramanın annesine yazdığı mektuplardan oluştuğunu belirtiyor Moral…
Moral, Türk romanıyla ilgili ciddi endişeleri olduğunu belirtiyor. Son dönemde içe dönen Türk romancılığının hikayeyi unuttuğunu, iç hesaplaşma ve konuşma balonları ile yazar hale geldiğini savunan Moral, "Ben tarihçi, siyaset bilimci olmanın yanı sıra sinemayıcım. Benim için hikaye herşeyden önemli. Türk romanında hikayenin yok olmaya başladığını düşünüyorum. Bir Yaşar Kemal, Orhan Pamuk olmasa Türk romanının geleceğinden kaygı duyardım" diyor.
'İZMİR'DE RUM KÖKENLİ ÇOK AİLE VAR'
Efe Moral kendisinden bahsetmeyi sevmiyor ama aile tarihini anlatmaktan zevk alıyor. Moral, Anadolu'da kalabilmek için kimlikleri değiştirmek zorunda kalan Yunan bir ailenin üyesi. Moral, "Rumlar çok kapalı bir toplum. Kimse inancını ortada yaşamayı sevmez. O nedenle Rumlar kimliklerini değiştirdi. Bir çok kişi nüfuslarına müslüman yazdırdı. Size İzmir'de soyadlarını bildiğim 20-30 Rum kökenli aile söyleyebilirim. Benim annem Türk, babam tarafı Yunan. Babamın ailesi Türkiye'de kalmak için böyle bir yolu seçtiler. Halam ve babam tekrar kimliklerine döndü. Ancak 1960'ların gergin ortamında bana ve kardeşime Türk ismi verdiler. Bizim nüfus kağıdımızda her zaman hıristiyan yazdı."
Vaftiz adının ve aile soyadının olduğunu belirten Moral, Efe Moral ismini kullanmayı tercih ettiğini ifade ediyor. Moral, "Uzun yıllar Amerika'da yaşadım. Efe Moral ismi ile yaşadım. Çocukluğunuzda isminizi koyuyorlar ve o adla yaşıyorsunuz. Yunanistan'da hep Yunanca adımla hitap ederler. Bu garip bir şey... Bu, iki insan olmak gibi değil hiçkimse gibi olmak. Zaten Türkiyeli Rumlar hiçbir yere ait değiller" diyor.