CHP PM Üyesi’nden sürpriz hamle: Konak’a göz kırptı

EGEDESONSÖZ - Radyo Pause’da yayınlanan “Fatih Yapar’la Neler Oluyor” programına katılan CHP Parti Meclis (PM) Üyesi Hüseyin Saygılı birçok konuda değerlendirme yaptı. Partinin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi için oluşturduğu inceleme heyetinde yer alan ve geçtiğimiz günlerde Hakkari ve Şırnak’a incelemelerde bulan Saygılı, halkın partiden beklentilerini, yapılması gerekenleri anlattı. Yerel seçim süreci, aday belirleme yöntemi hakkında da konuşan Saygılı, Konak Belediye Başkanlığı’na adaylık için ise “görev” vurgusu yaptı.


 
BEKLENTİ ÇOK FAZLA
Akil insanlar heyeti olarak bilinen yapılanmanın ilk olarak CHP tarafından gündeme getirildiğini anlatan Saygılı, bölgedeki izlenimlerini anlattı. Saygılı, “Bu mesele AK Parti tarafından çarpıtıldı. Ne yazık ki bizim istediğimiz biçimde olmadı. Gündemi kendi istediği gibi şekillendirdi. Süreci İmralı ile birlikte ele alarak çözüm sürecini başlattı. CHP olarak çözüm sürecinde ne var, ne yok bilmiyoruz. Yapılan pazarlıklardan da haberimiz yok. Ana muhalefet partisi olarak bize bilgi vermek zorundalar.  Biz de süreci dışarıdan izlememek için kendi akil insanlarımızı oluşturarak bölgeyi gezdik. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde farklı yerlerde dolaştık. Önümüzdeki günlerde yapılan izlenimler genel merkez tarafından açıklanacaktır. Bölge insanı ekonomik olarak zor durumda… Şartları çok ağır. Son  yıldır çatışma ortamının yarattığı gerginlik ve yoksulluk var. CHP’nin oraya gidişi olumlu karşılandı. Hatta ‘bizi ihmal ettiniz, niye gelmediniz’ dediler. Bunu kabul ediyoruz. Son yıldır yeteri kadar eğilemedik. Bölge halkının beklentilerini karşılayacak çalışmalara ulaşmadığımız da ortaya çıktı. Biz, çözüm süreci ile ilgili STK’lar, parti örgütleri ile görüştük. Bizden serzenişleri var. Onlar ‘bizi dil ve din üzerinden yapılan siyasete mahkum ettiniz’ diyorlar. Sol, sosyal demokrat yapının yok olmayla karşı karşıya kaldıklarını ifade ettiler. Biz zaten bölgeye sık sık gidiyoruz. AK Parti’den daha çok temas kuruyoruz. Vatandaşlarımızla sürekli görüşüyoruz. Bölge insanımızın barışa yönelik talepleri var. Ana dilde eğitim istiyorlar. Partimizin ilgili kurumlarına sunacağız. CHP’nin dile ilişkin tutumu zaten belli.  Henüz rapor konusunda kesin bir tarih yok. Raporlarımızı yakın zamanda sunacağız. Ön raporu hazırlıyorum. İlgili kurullara sunacağız” dedi.
 
CHP’NİN BELGESİ VAR, AK PARTİNİN HİÇBİR ŞEYİ YOK
Devletin yapılan her şeyi halkına anlatması gerektiğini ifade eden Saygılı, “Bunlar bizim parti çalışmalarımız. Türkiye sınırları içerisinde yer alan illerin ziyaret edilmesi bazen yadırganıyor. Bunda bir şey yok. Hükümet ve devletle olan sorunları yerinde görüyoruz. Tespitlerimizi milletvekillerimize aktarıyoruz. Neler yapabiliriz ona bakıyoruz. Kendimizi de güncellemiş oluyoruz. İnsanlar AK Parti’ye güven duymuyor. Zaten ‘çekilme’ adı altında ifade edilen sürecin başarılı olmadığını biz de gördük. Onlar da söylemeye başladılar. Seçim öncesinde yapılan bir taktik. Vatandaşın beklentisi var ama umutlu değiller. İnsanların, AK Parti’nin yeniden bir kazık atacağı yönünde endişeleri var. Bizim gidiş amacımız sadece izlenim almak değil. Parti olarak demokrasi ve barış önerileri ile bölgeye gittik. Hükümet sürekli bir ‘paket’ konusunu gündeme getiriyor. STK ile görüşmeden, bölge halkı ile diyalog kurmadan paket olmaz. Kendi halkınız, ülkeniz için demokratik paket ortaya koyacaksınız ama bunu halktan gizleyeceksiniz. Bunun açıklıkla, demokrasi ile alakası yok. Çünkü onların gizli gündemi var. Biz haklıyız. Onların ne yapacağını kimse kestiremiyor.  Barışın anlamını en iyi bilen sol partilerdir. Sol anlayış uzun süre sorunlar yaşadı, mağdur oldu. Sağ partilerin Kürt sorunu adına hiçbir yazılı belgeleri yoktur. Dolayısıyla AK Parti’nin de kalıcı bir metaryeli bulunmuyor. CHP’nin tam 22 belgesi var. Tam 1989 yılından bu yana çalışıyor. Biz barışa, kardeşliğe sahip çıkıyoruz. AK Parti bunu siyasi proje olarak yürütüyor. Onlar ‘nasıl nemalanırız’ diye düşünüyorlar. Tabi ki kısa zamanda çok yüksek oy oranları düşünmüyoruz ama çalışmalarımız sürüyor.  Biz insanın dili, dini, etnik kimliği ile ilgilenmiyoruz” diye konuştu.


 
OY ORANI YÜZDE 34
Konuşmasında yerel seçim çalışmalarına da değinen Saygılı partinin oy oranının yükseldiğini söyledi Saygılı, “Yerel seçimlerle genel seçimler birbirinden farklı. Seçimler kadar kişinin oy vermesini adayın kendisi de etkiliyor. CHP olarak aday belirlemede resmi ön seçimi yapmıyoruz. Seçim takvimine 45 gün kala aday belirleme konusu bize uymadı. Zaman daralıyor. O yüzden eğilim yoklaması ve anketlere karar verdik. Belli illerde aday belirleme süreci başladı. Adayların kesin açıklanması Kasım-Aralık ayına kayabilir. CHP’nin oy oranları sürekli yükseliyor. Oy oranları yüzde 30-34 bandına kadar çıktı. Hükümetin uygulamaları, başbakanın açıklamalarından vatandaşlar artık bıktı. Ülkedeki seçmeni kemikleştirmeye çalışıyor. Toplumu bölerek çalışma yapıyorlar. Tehlikeli bir süreci işletti.  Gezi Parkı olayları, basına yapılan uygulamalar, yurttaşlara gösterilen tavırlar hükümetin nasıl bir sistemle çalıştığını gösteriyor. AK Parti hiçbir şeyi çözmedi. CHP’nin iktidarında yapılacak çok iş var. Biz gerçekten çok yorulacağız” dedi.
 
FAZLA ADAYDAN RAHATSIZ DEĞİLİZ
Gelişmiş ülkelerde aday belirleme sürecinin 6 ay-1 yıl önceden tamamlandığını ifade eden Saygılı, atama ve doğrudan genel merkez önerisi ile belirlenen sistemin demokratik olmadığını ifade etti. Saygılı, “Yerel seçim öncesinde eğilim yoklaması yapılacak. Bu da kolay anlatıldığı gibi olmuyor. Bizim genelgelerimizde çelişki yok. Parti kararlarını alırken ülkenin geneline hitap etmek zorundayız. Özel durum genelgesi kapsamında tabi ki isimler ortaya çıkacaktır. İzmir’de her bölgede adayımız çok fazla. Bunu zenginliğimiz olarak görüyoruz. Bir şikayetimiz yok. Partimize olan güveni, medeni cesareti gösteriyor. Bundan sevinç duyuyoruz. İl genel meclislerinin kapatılacak olması yerel ilçe belediyelerde artışa neden oldu. Partimizin son anketlerinde İzmir’in 30 ilçesi ve Büyükşehir Belediyesi’ni alacağımız zaten çıkıyor. Bu konuda sıkıntımız yok. AK Parti ile aramızdaki fark yüzde10’un hiç altına inmedi. Onlar manipülasyon yapıyorlar. AK Parti’nin bazı yanlış tutumları zaten İzmir’de ters tepti. Seçmen üzerinde olumsuz etki yarattı” diye konuştu.
 
PARTİNİN ALTINDA OY ALAN BAŞKANLA DEVAM ETMEYECEĞİZ
Aday belirlenirken yapılacak çalışmalara da değinen Saygılı, “Partide aday belirleme komisyonu çalışmalarını yürütüyor. Her ilin kendi koşullarında farklı yöntemler olabilir. İl başkanları zaten Ankara’da fikirlerini söylediler. İzmir’de eğilim yoklaması ve anketlerle aday belirleme sürecinin tamamlanması kararı çıktı. Eğer anketlerde yüzde 50’nin üzerinde, partimizin oy oranının üzerinde birisi çıkmış ise zaten onu aday göstereceğiz. Bu konuda da ‘belediye başkanları daha tanınmış, anketlerde birinci çıkar’ eleştirisi var. Biz bu eleştirileri de göz önünde bulunduruyoruz. Bir belediye başkanının oy oranı partinin oy oranının altındaysa o belediye başkanını başarılı bulmayız. Bu durum partimizin oy oranının altında oranı çıkan belediye başkanlarının değişeceği anlamına gelir. Sadece anketler, eğilim yoklaması yeterli değil. Örgütten gelen sesler de önemli. Biz her tarafın görüşlerini alacağız” dedi. Saygılı, İzmir’den CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’in sorumlu olduğunu, PM üyeleri ve milletvekillerinin de görüşlerinin alınacağını söyledi.
 
HER İLÇEYE FARKLI YÖNTEM OLMAZ
Saygılı, aday belirleme sürecinde belirlenecek yöntemin ‘tek tip’ olmasını istedi. Saygılı, “İzmir’den talep zaten gitti. İl başkanı, ilçe başkanlarının görüşlerini getirdi. Ankara’da toplantı yaptık. Bir süre sonra çalışmalar tekrar değerlendirilecek. Birkaç tane metropol dışındaki ilçede eğilim yoklamasına gidilebilir. Metropol ilçelerde ise bir ilçe bir yöntem ile gidiyorsa, diğer ilçeler de aynı yöntemle belirlenmelidir. Yakın ilçelerde ayrı sistem olmaz. Metropollerin tamamında eğilim yoklaması yapılıyorsa bu doğrudur. Yoksa birinde yapın, diğerinde yapmayın iyi bir şey değil. Eğilim yoklaması istemeyenler de var. Belediye başkanının değişimini isteyenler mevcut başkanları önde görüyorlar. Parti bunu da göz önünde bulunduracaktır” dedi.
 
BAŞKANLAR GENEL BAŞKANA GİDEBİLİR
Saygılı geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konuları arasında yer alan 8 ilçe başkanının Ankara’ya giderek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine de değindi.  Toplantıda “Aziz Kocaoğlu’na mecbur değilsiniz” mesajı veren ilçe başkanlarının gizli ziyareti ile ilgili Saygılı, “İlçe başkanlarımızın genel başkanlarını ziyaret etmelerinde yadırganacak bir şey yok. Ziyaret edebilirler. Yine 3-5-8 kişi bir araya gelip ortak bir çaba içinde olabilirler. Değerlendirmelerini genel başkana aktarmak istemiş olabilirler. Ben, bu ziyareti Aziz Kocaoğlu’na karşı bir hareket olarak düşünmüyorum” diye konuştu.


 
KOCAOĞLU İLE İLGİLİ SORUN YOK
Saygılı, en çok merak edilen konular arasında yer alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun adaylığına genel merkezin nasıl baktığı konusunu da değerlendirdi. Saygılı, “Şimdi bu meseleyi düşünürken ‘senin için 15 sene yatarım vay vay” diye bir türkü aklıma geldi. Aziz Başkan 400 yılla yargılanıyor. Kendisi ‘İzmir için 400 yatılır’ şeklinde değerlendirme yapıyor. İzmir’i çok seven, onun için çalışan belediye başkanımız var. Eleştiriler olabilir. 400 yılla yargılanan bir belediye başkanını, CHP’nin bütün değerlendirmelerin dışında tutup,  ahlaki bir durumla karşı karşıya olduğunu, böyle bir belediye başkanını kenara itmeyeceğini bilmemiz gerekir. Zaten Aziz başkanın ‘adayım ya da aday değilim’ diye bir değerlendirmesi olmadı.10 yıldır çalışan bir belediye başkanı bu değerlendirmeyi, adaylık açıklamasını, partisinin ya da genel merkezinin yapmasını istemiş olabilir. Bu da son derece şık bir hareket. Bu tavır ile ‘partim başarılı buluyorsa yeniden atar, başarısız buluyorsa görev vermez’ anlamına gelir. Siyasi nezaket bakımından olumlu değerlendirilmesi gereken hareket. Aziz Kocaoğlu bu tavrı ile doğru olanı yapmıştır. Tabi ki genel merkezimizin Aziz başkanın adaylığı ile ilgili negatif bir tavırda olduğunu düşünmüyorum. Yapılan bütün çalışmalarda Aziz başkan önde. Halk seviyor. 400 yıl değil 1400 yıl da yargılansa böyle bir siyasi figürü, partilimizi yarı yolda bırakmayız. Kendisine yapılan ahlaki saldırı ile karşı karşıyayız. Kendisi için ‘eksik-fazla yaptı’ denilebilir ama siyasi yargılama var. Bunu kabul etmiyoruz. Siyasi bütün yargılamaların karşısındayız.   Sürekli ‘diren Taksim, diren Türkiye’ dedik. Şimdi de ‘diren İzmir, diren Aziz Kocaoğlu’ diyoruz. Asla bu tarz siyasi yöntemlere pabuç bırakmayacağız” dedi.
 
GÖREV VERİLİRSE…
Saygılı, Konak Belediye Başkanlığı’na adaylığı ile ilgili de konuştu. Partide potansiyel adaylar arasında yer alan Saygılı şunları söyledi: “CHP ahlakı ile yetişmiş bir insanım. Evrensel sol değerlerle büyüdüm, bu günlere geldim. Partim beni Parti Meclisi’ne seçti. Şu anda nerede görev veriliyorsa orada çalışıyorum. Genel başkanım son olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne görevlendirdi. Oraya giderek günlük 18-20 saatimi partime harcıyorum. Buraya geldiğim zaman da partimin bütün etkinliklerine katılıyorum. Bu nedenle PM üyeliğim sıfatını kullanarak aday adayı olmuş arkadaşlarımın önüne geçmek istemem. Adaylık başvurum da yok. Bunu da yapmadım. Tamamen genel başkanımızın, genel merkezimizin, PM’nin iradesine bağlı bir durum. Eğer Konak değil de başka bir yer yani ‘Cizre’ye git, Çemişgezek’e git’ denilirse biz oraya da gider ve o görevi yaparız. O nedenle görev verilirse bundan sonra çalışmam olabilir. Eğer partim görev vermezse yarışan aday adayı arkadaşlara başarılar dilerim”