İZMİR - Toplantıda, Kentsel Dönüşüm ile ilgili mahalle sakinlerine bilgi veren CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Kentsel dönüşüm konusunda muhtarlarında sorunun çözümü için çalışmalar yürüttüğünü, İzmir’de tam bir yurttaşlık bilincinin olduğunun altını çizdi.
Yanlış politikalar sonucu ve hızlı göç ile birlikte çarpık yapılaşmanın arttığını, planı projesi olmayan sağlıksız konutlar inşa edildiğini söyleyen Yüksel, Kentsel dönüşümün gerekliliğinin önemine dikkat çekti. Kentsel dönüşümün amacının sadece sağlıklı konutlar inşa etmek olmadığını, sosyal kültürel anlamda da kentsel dönüşüm bölgelerini çağdaş bir ortam oluşturulması gerektiğini ifade etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyeleri Narlıdere gibi Kentsel Dönüşümü kendiliğinden yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kadıfekale ve Bayraklı ’da ki çalışmalarını örnek verebiliriz. İBB kentin yüzde kırk ikisini kentsel dönüşüm bölgesi olarak belirledi. Kentsel dönüşüm ile ilgili 9 adet bölge ile ilgili projeleri bakanlar kuruluna onaylanması için gönderdi.
Birinci derece deprem bölgesi olan İzmir’e büyük haksızlık yapıldığını dile getiren Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediyesinin projelerinin bakanlar kurulu tarafından bir günde onaylandığını, İzmir’de 330 bin konutun kentsel dönüşümden etkileneceğini, AKP’li belediyelerin projelerinin onaylanma sürelerinin ortalama 19 gün olduğunu ama İzmir’in projelerinin 19 aydır onaylanmadığını söyledi.
İzmir’in Kentsel dönüşüm projelerinin onaylanması konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın devamlı çelişkili ifadeler verdiğinin altına çizen Yüksel, İzmir’in 19 aydır bekleyen 9 projesinden 4’ünün onaylandığı daha bakanlar kurulunda imzalanmayı bekleyen 5 projesinin olduğunu sözlerini ekledi.
4+4+4 Eğitim sistemini değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, alınacak raporların da gelecekte çocukların karşısına ne şekilde çıkacağının da belli olmadığını söyledi
CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, tartışmalara yol açan 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili olarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 4+4+4'e şiddetle karşı çıkmaya devam ettiklerini vurgulayan Güven, “Bugün eğitimde belirsizlik içinde bir sistem mevcut. Yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımız bilinçsiz ve özgüvensiz bir şekilde yetişecek. Hiçbir öğrenci velisi çocuklarının geleceğinin ne olacağını bilmiyor” dedi. Bu yıl 66 aylık çocuklarını okula göndermek istemeyen velilerin doktor raporu almak için kuyruklar oluşturduğunu da vurgulayan Güven, alınacak bu raporun nasıl yazıldığının çok önemli olduğunu ve tüm sağlık raporlarının kayıtlı olduğu devletin MEDULA sistemine kaydedileceğini açıkladı. Böyle bir durumda ilerleyen süreçte raporun çocuğun karşısına ne şekilde çıkacağının belirsiz olduğunu da sözlerine ekleyen Güven, “Buna ek olarak engelli çocuklarımız da okullardan kapı dışarı edildi. Engelliler için çıkarılan sözde kanunlar kağıt üzerinde kalmakta. Bu gelişmeler hem kızlara hem de engellilere negatif ayrımcılıktır. Engelli raporlarında da düşük puanlama yapıldığı belirtiliyor. Bunlar kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
KARAR VELİLERE AİT
Bu yıl 66 aylık olan çocukların okula gönderip, göndermeme konusunda kararın velilere ait olduğunu kaydeden Hülya Güven, “CHP olarak hazırlayacağımız çözüm önerilerimizi Meclis'e taşıyacağız. Bu eğitim sistemiyle kızlarımız evlerine kapatılacaktır. Çünkü özellikle mahallelerdeki evlere yakın okulların ilkokul veya ortaokula dönüştürülmesi, ilkokula giden çocukların uzak okullara gidecek olmaları daha sonra liseye gidecek olan kızlarımızın da önünde engel olacaktır. Böylece kızlarımız evlenmek zorunda kalacak. Bu sistem çocuk gelinleri arttıracak,. Eğitimsiz ve yoksul bir kitle yetiştirilecek” diye konuştu. Başbakan tarafından dershanelerin kapatılması talimatını da değerlendiren milletvekili Hülya Güven sözlerini şöyle sürdürdü: “Sınav sistemi olduğu sürece veya notların başarı sırasında önemli rol oynadığı sürece dershaneler kapatılamaz. Aksine bugünkü 4+4+4 sistemi dershaneye olan ihtiyacı arttıracaktır. Bunların hepsi eğitimin özelleştirilmesidir. Yani 'yoksul çocuklar okumasın' denilmektedir’ diye konuştu.