HABERLER>POLİTİKA
24 Ağustos 2020 Pazartesi - 16:41

CHP'li Bakan, Hamza Dağ'a yüklendi: İflas etmiş müflis tüccar gibiler!

AK Parti Milletvekili Dağ'ın, Tunç Soyer'in aldığı oydan yola çıkarak yaptığı yorumlara yanıt veren Bakan, "İflas etmiş müflis tüccar, eski defterleri karıştırırmış. Bunlar da oyları eridikçe, matematik hesapları yapıyorlar. Şunu iyi bilmeliler ki, bugün seçim olsa, Soyer yüzde 65 oy alır" yorumunda bulundu.

CHP li Bakan, Hamza Dağ a yüklendi: İflas etmiş müflis tüccar gibiler!

EGEDESONSÖZ - CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Sonsöz TV'ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Bakan, önemli açıklamalarda bulundu. Çevre Komisyonu Sözcüsü Bakan, Giresun'da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi, "Bu yaşanan sel felaketi ve yakın zamanlarda meydana gelen yangınlar salt bir doğa olayı değil. Hala California’da gelmiş geçmiş en büyük yangınlardan biri devam ediyor. Geçen sene Amazonlar’da korkunç yangınlar çıktı. Geçen sene İzmir’in akciğeri yandı. Bunun arkasında iki durum var: Birincisi küresel iklim krizi; aslında global ısınma dediğimiz şey de onun bir parçası. Dünya ısınıyor, her geçen yıl bir önceki yıla göre daha sıcak. Bu iklim krizi çözülmeden doğayla ilgili sorunların çözülmesi mümkün değil" dedi.

TEBDİR ALMAYAN BİR ANLAYIŞ VAR

"Bir diğer durum ise doğaya müdahale ediyoruz ama doğal afetlere karşı alınması gereken tedbirleri almayan, onu yok sayan bir anlayış var. Giresun’da iki ilçede büyük hasar var. Bir tanesi Yağlıdere diğeri Dereli. Giresun merkezde çok büyük hasar yok. İsimlerine baktığınız zaman zaten ilçelerin ismi olayı anlatıyor. Yani derelerin içine yapılmış kasaba ve ilçelerden bahsediyoruz. Oralara yapılmaması gereken yüksek binalar yapılmış. Görüntülere de bakınca burası dere yatağı diyor, o görüntüler.  Siz dere yatağında ilçeler ve kasabalar kuruyorsunuz. Bir nevi felakete davetiye çıkartıyorsunuz. Aynı şekilde depremlerde de (ben depremlerde ablasını ve eniştesini  kaybetmiş bir kardeşinizim Yalova’da). Japonya’da deprem olunca bir şey olmuyor. Bizde tedbir alınmıyor. Deprem toplanma alanlarına AVM, gökdelen yapıldı. İşin iki yönü var: bir küresel iklim krizi, iki doğaya müdahale yönü var. Doğayı talan ediyorsunuz. Kaz Dağları’nda maden ruhsatı verilmeyen yer yok. Dağlarınızı, derelerinizi, ovalarınızı talan eden, yağmacı bir anlayış var. İktidarın çevreye bakışı tamamen ekonomi ve rant bakış açısıyla ilerliyor."

BAKANLIĞIN PLAN YAPMASINI DOĞRU BULMUYORUM

"Çeşme, Dikili yeni planları askıya çıktı. Üst ölçekli yeni plan. Bakanlığın plan yapmasını doğru bulmuyorum. Yerel yönetim, planlamada baş aktör olması gerekir. Bakanlık belki planın onay makamı olabilir. Birçok açıdan denetleyebilir. Ancak bir vesayet makamı gibi yukarıda yerel yönetimin üzerinde. Buradaki kullanımları, kentin ekonomisini, kentin sosyal dokusunu bilmeyen insanlar geliyor ihale usulü burada özel şirketler çalışma yapıyorlar ve 1/100 binlik planlar yapılıyor.

Daire Başkanı ve Müdür düzeyinde belli alanları planlı alan haline getirip imara açmak için iş takibi yapıldığını biz duyuyoruz. Ne kadar gerçek bu duyumlar ispat etmek mümkün değil. Bunlar çokça konuşuluyor. Hiç ummadığını yerler bir anda 1/100 bin ölçekte… En son Aya Yorgi Koyu’nun arkası 1/100 bin ölçekte konut alanı olarak işaretlenip imara açıldığını öğreniyoruz. Dalyan Çeşme’de yine aynı şekilde. Mülkiyeti kime aittir, yapılmış sözleşme ve anlaşma var mıdır, bu alanlar yerel yönetimlere danışılmadan nasıl plan yapılıp onaylanıyor bunları anlamak mümkün değil. Planlama konuları son derece hassas olmalı. Bunu iki ayağı var: plan yaparken kentin önümüzdeki 20 yılını düşünürsünüz, bana göre önümüzdeki 50 yılı düşünmek lazım. Orada kentin sadece iktisadi kalkınmasını düşünerek yapmazsınız. Çevre ve Şehircilik İlkeleri gereği sosyal donatı alanlarını, yeşil alanları, nüfus, konut, ticaret alanı dengelerini gözetirsiniz. Eğitim tesis alanlarını gözetirsiniz. Bütün bunları gözeterek o kentin tüm sivil toplum dinamikleri ile odaları ile istişare ederek doğru planı yaparsınız. Birileri buradan eline çanta alıp iş takip edecek, kendi rantını yaratmak için Çevre Bakanlığı’nda iş takip edecek, bölgesel olarak açılmaması gereken alanlar imara açılacak, yarın birileri gelip bunları savunacak. Kim bu işi savunuyorsa ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin onaylamadığı açılmaması gerekir dediği yerleri açtırıp bunu niye yapmıyorsunuz alt planlarını, 100 binlik yapıldı, 25 binliğini 5 binliğini Büyükşehir niye yapmıyor diyorsa oradaki o rantın arkasında o vardır. O işin de faili odur. O işi de takip edeceğiz. Bu işleri kim yaptırdı, kim ne rant elde ediyor, mülkiyetleri kime aittir bunları takip edeceğiz. Bu işlerin kamunu yararına olması lazımdır."

KÖTÜ BİR ÖRNEK PLANLAMA: MAVİŞEHİR

"Mavişehir örneğini gördük. TOKİ bir planlama yapmış orada. Planlama nedir; yeni bir bölge yaratıyorsunuz kentsel alanda birtakım sosyal donatı alanları koyuyorsunuz. Örneğin 3000 konut var. Bu konutların ihtiyacı olan eğitim, spor vs alanları burasıdır. Bütün bunları planlıyorsunuz. Sonra birisi geliyor rekreasyon alanını satıyor. Sonra o alanı imara açıyorsunuz. Biri geliyor spor alanını satıyor. Kim satıyor, TOKİ satıyor. Sonra alan kişi orayı TOKİ’ye imara açtırıyor. Planlama ilkelerine aykırı, birilerini zengin etmeye yönelik, para kazanmaya yönelik ve orayı da yaşanmaz hale getirecek iş yapılıyor. Bunların karşısında olup mücadelesi vermek gerekir. Biz karşısında olup mücadelesini vereceğiz."

BAŞKANIN İSTEDİĞİ KOŞULLAR YERİNE GETİRİLMELİ

"Yelki mahallesine Gokart pisti yapılması öngörülüyor. Bu işi iki açıdan değerlendirmek gerekir. Sporun adı karting sporu, aracın adı da gokart. Burada mevzu karting sporuna karşı olmak değil. Karting sporu dünyada motor sporlarının başlangıç noktasıdır. Schumacher mesela gokart ile başlamıştır spora. Biz İzmir’de bir gokart pisti olmasını çok arzu ederiz. Birkaç açıdan: bir; motor sporlarını çocukların tanıması, sporcu yetiştirmesi ve bunun İzmir kentine getireceği ekonomik katkı. Ulusal, uluslararası organizasyonlar alabilirsiniz buradan. Kente gelir elde edebilirisiniz. Çocukların hata yapmasını engelleyebilirsiniz. Bizim Güzelbahçe Belediye Başkanımız Mustafa İnce, uzun yıllardır tanıdığım, en az 20 yıllık hukukumuz olan ziraat mühendisi bir arkadaşım. Böyle bir insanın çevreye duyarlılığını anlamak lazım. Belki hepimizden daha duyarlı. Pist ile ilgili süreçte birtakım endişeleri olmuş. Gürültü ile ilgili bir endişesi var. Orada zeytin ağaçları var onlarla ilgili bir endişesi var. Oradaki çevresel etkiyi azaltarak, Başkan İnce'nin istediği koşullar yaratılarak bu konu çözülürse ben mutlu olurum. Bu şekilde İzmir karting sporun yapıldığı bir pist kazanmış olur, diğer taraftan çevreye duyarlı bir belediye başkanımızın  ve bölge halkının talepleri de karşılanmış olur. İşin dengesinin kurulması lazım."

SPONSORLARA TEŞEKKÜR ETMEK LAZIM

"Ben Folkart’ın sponsorluğunu bilmiyorum ama Özgörkeyler ile ilgili bir şeyler söyleyebilirim. Motor sporları ile çalışan ve kendisi de bir motor sporcusu olan Selim Özgörkey benim tanıdığım ve bildiğim, ağabeyi Murat Özgörkey ile beraber bu kente belki dünyada emsali az bulunan bir müze kazandırdı. Dolayısıyla bir iş insanın topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmesi noktasında o sorumluluğu fazlasıyla bir iş yapmış insanlar. 4-5 yıl önce Key Museum’a otomobil müzesine çocuğumu götürdüm. Binlerce otomobil ve hepsi tek tek elden geçirilip yenilenmiş, gözlerime inanamadım. Kendilerine bu müze için teşekkür etmek lazım. Böyle bir yatırımı destekledikleri için de teşekkür etmek lazım. Bu tip insanlara daha çok ihtiyaç var. Spora yatırım yapacak, bundan bir kâr beklentisi olmadan müze yapacak, sanat koleksiyonu yapacak… Toplumsal faydayı esas alan, topluma karşı sorumluluğu yerine getiren insanlara ihtiyaç var. Böyle insanların çevre ve gürültü kirliliği yaratmak böyle bir düşünceleri olacağını asla düşünmeyeceğim insanlar. Bizim burada öncelikle yerel yönetimimizin endişelerini giderecek koşullar nedir onları görmek lazım. Daha sonra böyle bir yatırım yapılmasına ben şahsım adına mutlu olurum. Tekrar söylüyorum, özellikle Mustafa İnce başkanımızın endişeleri ortadan kalkmadan pist yapılmasını doğru bulmuyorum."

İKİNCİ BARO, ÖLÜ DOĞMUŞTUR

"2. Baro hareketleri var. Devlet Bahçeli’yi ziyarete gidiyor iki avukat arkadaşımız ve diyor ki ‘baro kuruluşuyla ilgili gelişmeleri anlattık, genel başkanımızın emir ve talimatlarını aldık’ diyor. Bir hukukçu için söylenmemesi gereken söz. Bir avukat kimseden emir ve talimat almaz. Bir Fransız avukat Molierac diyor ki ‘biz avukatlar kıdemlimiz ile kıdemsizimiz arasında fark yoktur. Hiçbir hiyerarşik üst tanımayız. Avukatların köleleri ve efendileri olmadı.’ Bu bizim tüm avukatların bildiği bir sözdür. Avukat hak, hukuk, adaleti savunur. Siz baro kurarken bir siyasi partinin genel başkanına gidiyorsunuz, bizim bu mücadelede ne kadar haklı olduğumuzu gösterir gibi emir ve talimat aldık diyorsunuz. Bu ne demektir ‘biz ülkücü baroyuz, biz milliyetçi baroyuz, bizim baro başkanımız da bizim baromuzun yöneticisi de Devlet Bahçeli’ diyorsun. Sen hukukun üstünlüğünü kendine rehber edinmiyorsun, sen bir siyasi partinin genel başkanını önüne koyuyorsun. Dolayısıyla o kurulacak baro ne hukuku savunabilir hukukun üstünlüğünü savunabilir ne bağımsız yargıyı savunabilir hiçbir şeyi savunamaz. O baro ölü doğmuştur. Bu baroları kim kuruyor? Baroları kuranların hepsi siyasi kimlikler. Eski AK Parti milletvekili baro kuruluşu için mücadele ediyor. Bu arkadaş siyasi bir kimlikle baro kuruyor. Hukukun siyasallaşmasını gösteren İzmir’deki temsilcisi. İzmir’de bir baro kurulabileceğini sanmıyorum umarım da kurulmaz. 2000 avukat bulabileceklerini zannetmiyorum, temenni de etmiyorum. Siyasal kimliğine göre barolar oluşmasın."

NE NEZAKET DİLİ VAR, NE DİPLOMASİ..

"Bizim avukatlar arasında insani ilişkiler, nezaket, diplomasi bunlar var. İki hukukçu milletvekili var. Atilla Kaya ve Hamza Dağ. Her ikisiyle de görüştüğümüzde kentin sorunlarını, ülkenin sorunlarını, konuşuyoruz. Parlamentoda kısa görüşmelerimiz oluyor. Neticede iki farklı siyasi parti, iki farklı siyasal düşünce. Bizim iktidara karşı eleştirdiğimiz her konunun bir noktada parçası, yargının siyasallaşması bir suçtur ve onlar da bu suçun ortağı. AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ile beraber meclis üyeliği yaptık. Son derece saygın ve iyi ilişkilerimiz vardır. 5 sene Büyükşehir Belediye Meclisi’nde karşılıklı saygı çerçevesinde ilişkilerimiz vardır. İş siyasal mücadeleye gelince o noktada ayrışıyorsunuz. Farklı değerleri temsil ediyoruz. Biz hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını temsil ediyoruz onlar da yasama yürütme yargı tek kişide birleşsin diyor. Böyle bir farklılık var."

KENTE BİRAZ DEVLETÇİ GÖZÜYLE BAKMAK LAZIM

"Elektrik fabrikasında yeni ihaleye gidiliyor. Kente bakarken biraz devletçi bakmak lazım. Özel sektör elbette önemli ama kamunun kullanımına ait alanları özel sektör yaratamaz. Kamunun kullanımına ait alanları yine kamu yaratabilir. Kentin merkezinde bir Havagazı Fabrikası var. Orası bir rant alanıdır ama İzmir Büyükşehir Belediyesi orayı halkın kullanımına açık bir hale getirdi. Benzer bir anlayış Ahmet Adnan Saygun Merkezi için de geçerli. Eskiden troleybüs garajıydı. O garajı Büyükşehir Belediyesi  New York Flarmoni Orkestrası  konser verebileceği bir alan haline getirdi. İstanbul İETT garajını satmıştı şimdi Cevahir AVM oldu. İki farklı anlayış var. Biri özelleştiriyor, diğeri kamu alanını kamuya bırakıyor. Burada Tunç Soyer’i ayrı bir yere koymak lazım. Soyer, belediyelerin kaynaklarının son derece azaldığı, vergi gelirlerinin ülkenin kötü yönetiminden dolayı ihracatın düştüğü, cari açığın arttığı, pandemi ile beraber bunun tavan yaptığı dönemde elektrik fabrikası gibi tarihi öneme sahip bir alanı kentlinin kamunun kullanımına sokmak için ihaleye giriyor ve ona tahsis edilmesi gereken yeri ona vermiyorlar. Sonra burayı müze yapacağız dediler şimdi tekrar ihaleye çıkartıyorlar. Kafalarında kamuya ait bir bakış açısı yok. Belli rant çevreleri o işin içine girmiştir, belki satın alacak kişi bile bellidir. Büyükşehir Belediyesi’nin o gün verdiği paranın altına satılırsa kamu zararıdır, satamazlar. Bu işlemi yapanlar iktidar değiştiğinde yargılanırlar. Herhangi bir satış olsa dahi yine peşine düşeriz. Onlar kamu yerine ranta vermeyi tercih ettiler."

YARIN SEÇİM OLSA, SOYER YÜZDE 65 OY ALIR

"Neptün Hanım (Soyer) bir cumhuriyet kadınıdır, yaptığı işi doğru buluyorum. Bizim güçlü kadınlara ihtiyacımız. Rol model olacak kadınlara ihtiyacımız var. Eşinin dışında var olacak kadınlara ihtiyacımız var. Eşinin yanında sembolik olarak duran kadına ihtiyacımız yok. Dolayısıyla Neptün Hanım’ın yaptıklarını takdir ediyorum. Tunç Bey’in seçim sonuçlarını değerlendirirken Hamza Dağ bir matematik hatası yapıyor. Diyor ki ‘bir ittifakla girdiniz, ittifakın içinde (HDP dahil) bunların toplam oyundan az oy aldı.’ Bu bir yerel seçim değerlendirmesi  noktasında doğru değil. Neden doğru değil? Bir matematik açısından doğru değil, iki ittifaklar açısından doğru değil. Son yerel seçimleri değerlendirebileceğiniz, kriter alabileceğiniz seçim bir önceki yerel seçimdir. 2014 yerel seçimlerinde CHP % 49,6 oy aldı. Yerel seçimlerde iki büyük aday kimse diğer küçük partilerin oyu konsolide olur. Seküler, cumhuriyetçi seçmen bize konsolide olur diğer tarafta da daha muhafazakar ve mütedeyyin seçmen konsolide olur. HDP seçmeninin içinde büyük kısmı sekülerdir, ama bir miktar muhafazakar Kürt seçmen de vardır. Seküler seçmen seçimi alamayacağını düşündüğü için Büyükşehir noktasında bize oy vermeyi tercih eder. Bir kısım muhafazakar Kürt seçmen de AK Parti’ye oy vermeyi tercih eder. HDP’yi bu durumun dışında tutmak gerekir. MHP seçmeni bir Cumhur İttifak’ı üzerinden AK Parti’ye oy verir. MHP ve AK Parti oylarını toplayalım. AK Parti 35,9 almış. MHP de % 8 almış; toplam % 43,9 oy yapar. AK Parti son yerel seçimlerde % 38,69 oy almış. Binali Yıldırım’ın girdiği seçimden MHP ve AK Parti’nin oy toplamından 5 puan eksik oy almış. Bu oy hesabını yaparken hiç mi yüzünüz kızarmıyor? Biz ne yapmışız? CHP bir önceki seçimde % 49,6 oy almış, HDP % 3,4 almış. HDP oylarının hepsinin bize geldiğini varsayalım; toplamı 53 yapar. Tunç Soyer % 58,10 oy almış. Yani Tunç Soyer Cumhur İttifakı’ndan yüzde 5 oy almış. İYİ Parti’yi ancak bir sonraki yerel seçimlerde değerlendirebiliriz. İYİ Parti’yi içine katacak olursak yine Cumhur İttifakı’nın oylarında geçen seçime göre erime var demektir. Sonuç olarak Tunç Soyer İzmirli’nin % 58,10’unun oyuna mazhar olmuş, çok başarılı bir seçim kampanyası yürütmüştür. İddia ediyorum bugün seçime girse % 65 oy alır. Yerel seçim geçeli bir buçuk sene geçti ve hesaplamalar yeni çıkıyor, ilginç. İflas eden müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış. Bunların oyları eridikçe dönüp matematik hesapları yapıyorlar. İki yıl geçmiş üzerinden, o hesabı biz gördük ve iktidara geldik. Epey fark attık, 20 puan kadar. Önlerine baksınlar. Yapmaları gereken, kentin sorunlarının çözümü noktasında ortaklaşmak. Şu elektrik fabrikası olayını çözsünler görelim. Onu yaptıkları gün alkışlarım ben burada."

ESKİDEN MECLİSTE NEZAKET DİLİ VARDI

"Benim meclis üyeliği yaptığım dönemde nezaket, diplomatik dil vardı. Bir lafı söylemenin iki tür yolu vardır. Yusuf Kenan Çakar, grup başkanvekili, Kerem Ali Sürekli grup sözcüsü. Bu arkadaşlarla karşılıktı atışır, düşüncelerimizi söylerdik. Hiçbir zaman birbirimizi incitmedik. Siyasetteki nezaketi, kürsünün erdemini yitirtmemek lazım.  AK Partili arkadaşlardan bunu rica ediyorum. Ne nezaket, ne diplomasi ne de saygınlık var. Biz meclise ara verdiğimiz zaman sorunları karşılıklı konuşurduk. Gelip oybirliği ile geçirirdik kararları. Böyle bir uzlaşı dönemi vardı. Tunç Bey’e yapılan haksızlık, kaba davranışlar, nezaketsizlik, öfke kontrolü olmayanlar bunlar doğru değil. Ben arkadaşlara şunu söylüyorum: Bunların hepsi geçer. Aynı kentte yaşıyoruz, yüz yüze bakacağız. O mecliste yapılan günlük ‘manşet olacağım’ anlayışı doğru değil. Tam aksine kentin sorunlarını çözüm noktasında ortaklaşmak lazım. Bunu yaparsanız, doğru iş yaparsınız. Bu kentte gerilimi arttırmak hiçbir siyasi partiye yaramamıştır. Geçmişte AK Parti çok yaptı ve ne zaman yapsa kaybetti. "

 
Bakan Akar'dan Yunanistan'a tepki!
 
'Anne sütü virüsü engelleyebilir'
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Baba Muhalefet 24 Ağustos 2020 Pazartesi 18:54

Soyer yüzde 65 oy alır = Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış

Yorumu oyla      6      4  
sezarın hakkı sezara 24 Ağustos 2020 Pazartesi 17:26

Valla soyer bugün seçime girse ona oy vermiş biri olarak bir daha oy vermem. açıkçası 90 dak. olayından sonra o oy oranını bulacagını hiç sanmıyorum. Ayrıca CHP genel merkezin bir daha kendisini aday göstereceğini de sanmıyorum. şu an böyle açıklamalar yapılıyorsa siyasi yönden yapılıyor. yani tutupta Tunç soyer başarısız oldu diyecek halleri yok zaten . yani tunç soyer artan maliyetleri bahane edip 90 dakikayı kaldırıyor ama bir yandan nostaljik tramvaya kaynak yaratıyor ! hadi bu ufak bir proje ama zam yapmak bu işin en basit çözümüdür. AKP 18 senedir zaten bu kolay çözümü izleyip milleti yıldırıyor. yani AKP den bir farkınız olacaksa lütfen kaynak yaratıp milleti magdur etmeyin.

Yorumu oyla      7      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Parti İzmir'de şok! İl Kadın Kolları Başkanı korona oldu
AK Parti İzmir Kadın Kolları İl Başkanı Dilek Yıldız Büyükdağ’ın koronavirüs ...
ADD’den Atatürk vagonu tepkisi!
Alsancak TCDD Gar Müdürlüğü’nün önünden kaldırılması kararı verilen Atatürk ...
'Doğal gaz keşfi' yorumu: Gücümüze güç katacak!
 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Karadeniz'de bulunan doğal gaz yatağı ...
 
CHP'li Polat: Çiftçilik bitme noktasına geldi!
CHP'li Polat “Üretim ve tarımdaki yanlış politikalardan dolayı tarım alanları ...
AK Partili Dağ'dan 'Çeşme Projesi' çıkışı ve seçim yorumu: Soyer, CHP’li seçmenden az oy aldı!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ...
CHP İl Başkanı Yücel'den 'Beyaz Vagon' tepkisi!
Atatürk'ün yurt içi gezilerinde kullandığı ve yıllardır Alsancak Garı ...
 
CHP’li vekil: Günlük vaka sayısı 12 binin üzerinde!
CHP Ordu Milletvekili ve İç Hastalıkları Uzmanı Mustafa Adıgüzel, Sağlık ...
CHP'li Sındır: Üretici ölüme terk edildi!
Ziyaretlerine Küçük Menderes Havzası sonrası Bakırçay Havzasında devam ...
İçişleri Bakanı Soylu'dan 'Fay Yasası' açıklaması
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye'de bir Fay Yasası çıkması zaruretini ...
 
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Türkiye'nin 'en güzeli' İzmir'e!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bumerang!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva