HABERLER>POLİTİKA
19 Aralık 2016 Pazartesi - 17:14

CHP'li Altıok'tan Bakan Bozdağ'a açık mektup

Altıok, cezaevlerindeki kitap ve mektup yasağını, yakılmış, yasaklanmış, sansüre uğramış kitapların serüvenini anlatan Orhan Tüleylioğlu’nun Yalnız Kitap’ıyla birlikte bir mektupla Adalet Bakanı Bozdağ’a iletti.

CHP li Altıok tan Bakan Bozdağ a açık mektup

CHP İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, cezaevlerindeki kitap ve mektup yasağını, yakılmış, yasaklanmış, sansüre uğramış kitapların serüvenini anlatan Orhan Tüleylioğlu’nun Yalnız Kitap’ıyla birlikte bir mektupla Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a iletti.

Altıok’un mektubu şöyle:

“Sayın Bekir Bozdağ,

İnsanlık tarihi baskılara ve yasaklara karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi ile ve bu mücadeleye zemin hazırlayan sayısız örnekle dolu. “Tarih boyunca kitaba duyulan hınç, hiçbir nesneye duyulmamış. Diktatörlerin en büyük düşmanı kitap olmuş; önce okuma alanını daraltmışlar, olmamış yasaklamışlar, olmamış yakmışlar… Yalnız o kitapları yazan yazarları değil, okuyanları da hapse atmışlar. Ama yakarak, yasaklayarak bir kitabı yok etmek olanaklı olmamış. Kitap her defasında küllerinden yeniden doğmuş…”

Bu satırlar 17 Mayıs 1971 günü kapısı çalındığında “örfi idareden” gelen bir albayın “kütüphaneniz nerede?” sorusunun ardından kitapları toplanarak el koyulan ve kendisi de gözaltına alınan araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu’nun anısını yaşatmak amacıyla kurulan UMAG yayınları tarafından bizlere sunulan Orhan Tüleylioğlu’nun “Yalnız Kitap” adlı eserinden alıntı. Bizde ise ne yazık ki tablo aynı hatta daha kötü. O kitapları okuyarak toplumu aydınlatan yazarlar, şairler ve sanatçılar da yakıldılar ve onları yakanlar değil yaşatanlar, hatırlatanlar hapislerde.

Yaşadığımız topraklar Köroğlu’ndan Pir Sultan’a; Tevfik Fikret’ten Halide Edip’e, Hasan Ali Yücel’e, Orhan Kemal’e, Nazım Hikmet’e; 12 Mart’tan 12 Eylül’ün Mamak’ına, Diyarbakır’ına eşitlik ve özgürlüğün mücadelesine tanıklık etmiştir. Hepsi özgürlüklerini tutsak eden zulme karşı onurlu mücadelesi ile bugünün mücadelesine ve aydınlığına öncülük eden simge isimler. Sivas Katliamı’nda yitirdiğimiz büyük şair Behçet Aysan’ın şiirinde de kitap vardır.

(…)
fabrika düdükleri
çan çan seseleriyle
yağmurda hep ıslak bu şehirde

güz yoldaşın olsun derdim
eylülse arkadaşın
yağmuru
ve kitapları al yanına
bir de yüreğini sadece.
(…)
diyen odur. Rastlantı mı bilmem, şairin şiir ve roman yazmak dışında suçu olmayan kızı dramaturg Eren Aysan’da Devlet Tiyatroları’ndaki görevinden KHK ile açığa alındı.
Ne öyküler, ne bilgiler var Yalnız Kitap’ta bilseniz… Bursa Cezaevi’ne düştüğünde Nazım en güzel şiirlerini kaleme almıştı. Sabahattin Ali “Aldırma Gönül’ü” Sinop Cezaevi’nde yazmıştı. Türkiye hapishaneleri çok sayıda aydın yetiştirdi; çok şaire, çok yazara mesken oldu, kitap yazdırdı, çok öğrenci mezun etti. Hapishanenin en zor yanı gökyüzünün tutsak edilmesiyse, bireyi -hele ki usulsüz, hukuksuz ve haksız sebeple tutukluysa!- orada yaşama bağlayan yegâne unsur da mektuplarla, kitaplarla, türkülerle geçen günler, gecelerdir.
Bugün sizin sorumluluğunuzda olan hapishanelerde mektup ve kitap yasağı uygulanıyor. 21. Yüzyıl Türkiye’sinin “hiç olmadığı kadar özgür” Türkiye’sinde sadece siyasi tutuklular değil tüm tutuklular bu haktan mahrum kalıyor. Gazeteciler, aydınlar, yazarlar mektup ve kitap yasağının altında ağır bir işkenceye maruz kalıyor. Dünya İnsan Hakları Günü’nde Silivri zindanında ziyaret ettiğim gazetecilerden kendilerine kitap verilmediğini, Silivri Kütüphanesi’nden kendilerine verilen 2200 kitaplık listede yer alan kitapların kullanımda olduğu gerekçesi ile taleplerine yanıt alamadıklarını aktardılar. Yakınlarının kitap getirmesine izin verilmediği için yönetime bildirdikleri kitapların ‘bulunamadığı’ gerekçesi ile getirilmediğini söylüyorlar. Bulunamayan kitapları bizler, yakınları rahatlıkla kitapçılardan bulabiliriz. Hakan Kara’nın basına yansıyan “Silivri kitap fakiri” açıklamasından sonra tüm ceza infaz kurumlarının kütüphanelerinde 36.254 kitap bilindiği yönünde bir açıklamanız oldu. Adalet Bakanlığı’nın 21 Kasım 2016 tarihli açıklamasında yer aldığı haliyle yaklaşık 11.750, bizim Ceza ve Tevkifevi Genel Müdürlüğü’nden aldığımız bilgiye göre 13.093 tutsak insanın bulunduğu bir zindanda 2200 kitap kimilerine zenginlik gibi görünebilir. Ancak benim evimde bile bu rakamın iki katı kadar kitap varken, mahpus tuttuğunuz akademisyen, gazeteci, yazar, sanatçı ve aydın bürokratlar için bu sayının zenginlik olmadığını bilmelisiniz. 2200 kitabın hangi kriterlerle seçilmiş hangi türlerde ve kimlerin eserlerinden oluştuğunu da ayrıca sormak isterim.

Sayın Bakan, unutmayınız ki kitap bir tutuklunun en yakın dostudur. Hele ki aydınlar için yaşamsal bir olgudur. Nefes almak kadar temel bir ihtiyaçtır kitap okumak. Zindandaki bir aydın için kitap ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaçtır. Mektup demek konuşmak demektir, paylaşmak, dayanışmak demektir. Mektup hayatla hapishane arasındaki köprüdür. Düşünce suçluları için topluma kazandırma, eğitim gibi bir öncül amaçtan söz edilemez elbette ancak cezaevlerinde suçluların topluma kazandırılması, eğitimli, üreten bireyler olabilmeleri anlayışı esas olmalıdır. Cezalandırmanın amacı yok etmek, bezdirmek, intikam almak değil, kazanmak ve suçun ortadan kaldırılması için zemin hazırlamak olmalıdır. Tutuklulara kitap yasağı koymak bilgiye, tarihe, kültüre erişime yasak koymaktır. Üreten zihinleri köreltmek, kalem tutan elleri zincirlemek demektir. Uğur Mumcu “okumayan, yazmayan, düşünmeyen toplumlar içten içe çürürler” der. Tecrit koşullarında tek kişilik veya üç kişilik hücrelerde dış dünyayla bağlantısı iyice sınırlanan; görüş, telefon, avukat, doktor, tedavi yasaklanan tutuklular için kitap ve mektup yasağı işkencenin son noktasıdır. Öte yandan kitap yasaklamak, kitap toplatmak, kitap yakmak ile hapishaneye kitap sokmamak arasında en ufak bir fark yoktur.

Bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerekir. Türkiye geçmişte Nazım Hikmet’in, Sabahattin Ali’nin, Attila ilhan’ın, Rıfat Ilgaz’ın, Aziz Nesin’in kitaplarını yasakladı. Bugün Türkiye’nin en çok okunan şairleri ve yazarları onlar. Tarih onları ve fikirlerini yok edemedi. Yasakla, sansürle, baskıyla varacağımız yer kapalı bir diktatörlük ülkesi olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş serüveni aynı zamanda kültürel birikimin, çağdaşlaşmanın, aydınlanmanın serüvenidir. Türkiye’nin yeri diktatörlüklere yakışan uygulamalar değil, demokrasinin ve özgürlüklerin yanı olmalı.

Bu nedenle size Yalnız Kitap’ı armağan etmek ve hapishanelerdeki kitap yasağının ağır bir işkence olduğunu yineleyerek bu uygulamaya son verilmesini tüm duyarlı kamuoyu adına yeniden hatırlatmak isterim.

 
Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Muğla'ya gelecek
 
Dolandırıcılarda 2 milyon kişinin kart bilgisi çıktı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
MHP’li Tanrıkulu’ndan ‘koltuk değneği’ çıkışı!
MHP'li Tanrıkulu; “Partimiz kimsenin koltuk değneği olmamıştır. MHP millet ...
Sındır'dan milli birlik ve beraberlik çağrısı
CHP Genel Sekreteri Sındır: Terör normal yaşamdan toplumu uzaklaştırmak, ...
Darbe komisyonundan Abdullah Gül'e 27 soru
Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun AK Partili üyeleri, 11. Cumhurbaşkanı ...
 
Moskova'da üçlü Suriye zirvesi
Rusya'nın başkenti Moskova'da yarın Suriye toplantısı düzenlenecek. Toplantıya ...
Külünk İzmir’de rektörleri uyardı: Kendinize gelin!
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk FETÖ yapılanması nedeniyle ...
CHP'de 'Umut Kongresi'ne İzmir damgası!
Gençlik Kolları Genel Merkezi tarafından organize edilen ‘Umut Kongresi’ne ...
 
CHP’nin stratejisi hazır: Baykal konuşacak!
CHP, anayasa değişikliğine muhalefet stratejisini belirledi meclis konuşmasını Baykal yapacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Putin ile Halep'i görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile başta Halep olmak ...
Bahçeli'den açıklama: Binaların yakılmasını...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milli birliğimizi yıkmak için büyük ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Acil çözüm şart!’
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Beyaz tren...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva