Başkan Selvitopu'ndan AK Partili Kaya'ya yanıt: O davaları keyfimden açmıyorum!

EGEDESONSÖZ- Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Başkan Selvitopu, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Karabağlar'da yapılması planlanan üniversite alanından pandemi sürecine, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın açıklamalarından kentsel dönüşüme kadar bir çok konuda önemli değerlendirmelerde bulunan Başkan Selvitopu, ayıraca gelecek yerel seçimlerde aday olup olmayacağı konusunda net konuştu.

"ALINAN TEDBİRLERİN ETKİSİ ÇOK OLDU"
Karabağlar ilçesi sınırları içerisinde koronavirüs salgının gerilediğini belirten Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, belediye personeli açısından sorunun ortada kalmadığını söyledi. Selvitopu, "Son aldığımız bilgilerde hastalık yaygınlığı azaldı. Karabağlar'da da geriledi. Alınan tedbirlerin etkisi çok oldu. Umarım bundan sonra daha da geriler. Aşı da yaygınlaşırsa umarım iyice düşer. Karabağlar'da günlük vaka sayısı 1300'e çıkmıştı, ancak şu an 100 civarında. Karabağlar ilçesi içerisindeki hastanelerde çalışan sağlıkçılarımız da çok ciddi hizmet veriyor, onlara da teşekkür ederiz. Biz de bir ara yoğunluk sırasında sıkıntı çektik. Personeller içerisinde pozitif ve temaslılar oldu. Hemen tedbirlerimiz aldık. Şu an bir sıkıntımız yok, toparlandık. Arkadaşlarımıza sürekli uyarılarda bulunuyoruz" diye konuştu.

"YAPTIĞIMIZ YATIRIMLAR PLANLAN PROGRAM ÇERÇEVESİNDE DEVAM EDİYOR"
Pandemi sürecinde 2020 yılı içerisinde 3 milyon TL'ye yakın bir harcama yapıldığını ifade eden Selvitopu, "Yıl sonuna kadar yaklaşık 2,5-3 milyon civarında sosyal yardımlar, dezenfektan, sahada yapılan yardımlara harcandı. Tabii ki daha fazlasını yapabilsek daha iyi olur. Bize başvuran ve temas kuran herkese yardımcı olduk. Soka çıkma günlerinde Kaymakamlık ile birlikte ihtiyaçlar karşılandı. Yardımlarımız yine aynı şekilde devam ediyor. Özellikle kovidli olan hastalara bize geldikçe onlara destek vermeye devam ediyoruz. Salgın bitene kadar bu çalışmalarımız devam edecek. Kovid görülen apartmanlar oldukça belediye ekiplerimiz oraları dezenfekte ediyor. Kamu binaları, aile hekimlikleri her gün düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Biz onları ihmal etmedik. Çünkü onlar ihmal edilecek konular değil. Parklar, yolların bakımlarına gerekli bakımı yapmazsanız sonrasında daha fazla yatırım yapmak zorunda kalırsınız. Mesela sosyal etkinlikler durdu, onların paralarını pandemiye aktardık. Biz pandemi nedeniyle kesilen faaliyetlerdeki ödenekleri diğer taraflara kaydırdık. Diğer yandan yol çalışmalarımız devam etti. Temizlik zaten durmaz, pandemi döneminde buna iyice ağırlık verdik. Yatırımlarımızı aksatmamaya çalıştık. Bütün yaptığımız yatırımlar planlan program çerçevesinde devam ediyor" diye konuştu.

"360'IN ÜZERİNDE BAŞVURU OLDU"
İzmir'de 30 Ekim tarihinde yaşanan deprem sonrasında belediyeye 360'ın üzerinde, binasının depreme dayanıklı olup olmadığını öğrenmek isteyenlerden  başvurunun geldiğini ifade eden Selvitopu, "Deprem sonrası bir hayli başvuru oldu. 360'ın üzerinde başvuru geldi. Onları bizim ekipler öncelikle gözlemsel olarak kontrol ettiler ve sonrasında Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğüne bildirdik. 33 ağır hasarlı, 34 orta hasarlı bina var, son gelen bilgilere göre. Çok büyük bir sıkıntı çekilmedi çok şükür. Bunun nedeni de Karabağlar'daki zeminin jeolojik açıdan daha sağlam olması. Ancak tabii ki bizim depreme dayanıklı ileriye dönük binalar üretme görevimiz" dedi.

"80 HEKTARIN TAMAMI ÜNİVERSİTE ALANI OLSUN"
Yeniden alevlenen Karabağlar'daki üniversite konusu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Selvitopu, 80 hektarın tamamının üniversite yapılması gerektiğini söyledi. Selvitopu, şu bilgileri verdi:

"Şimdi kim konut yapmak istiyor oraya? Atilla bey (Kaya) konutu savunuyor. 80 hektarlık bir alan var orada. Alanın tamamı kamu arazisi, devlete aitti. Hükümet TOKİ'ye devretti. TOKİ kamudan aldı. Biz de dedik ki, 80 hektarın tamamı üniversite alanı olsun. İzmir'de 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hükümetin kararı ile alınan bir üniversite var, İzmir Demokrasi Üniversitesi. Bu üniversiteye yerleşke alanı lazımdı. Ben de bu alanın üniversite yerleşkesi olsun diye belediyenin bir girişimi oldu. TOKİ de bunun üzerine bir planlama yaptı. Ben bu konu hakkında Karabağlar'daki bütün siyasi partileri ziyaret ederek, üniversite alanı için destek istedik. Bunun yanlış bir tarafı da yok. Karabağlar'a bir üniversite yerleşkesi olmasını istedik. TOKİ de yaptığı planlamada bunu da görmezden gelmedi ve 38 hektarını ayırdı. Bu 38 hektarın ayrılmasında bazı siyasi partilerin de desteği var. Biz bu 38 hektarın yetersiz olduğunu söyledik. Bugün Ege Ünviersitesi'nin kampus alanı 600 hektar, İzmir Yüksel Teknoloji Enstütüsü'nin kampus alanı 1200 hektar. Bunun nesi savunuluyor? 38 hektar çok küçük bir alan. Biz planlamada bölmeyin, tamamı üniversite olsun, diye itirazda bulunduk. Dikkate alınmadı. Bize de dikkate alınmaması sonrası sadece yargı yolu kaldı ve biz de yargıya başvurduk. Yargı da 42 hektarlık konut alanı ile ilgili burada konut olması doğru değil, diyerek yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu karar sonrası TOKİ üst mahkemeye itiraz etti. Bu mahkeme kararı sonrası TOKİ bizden tekrar görüş istedi. Atilla beyin sosyal medyaya koyduğu yazılar, ikinci planlama ile ilgili yazılar. Biz de görüş olarak alanın üniversite alanı olarak belirlenmesi yönünde görüşümüzü bildirdik. Biz gene görüşümüzü bakanlığa ilettik. Bu konudaysa Aralık ayı içinde TOKİ'nin ilana çıktığını basın aracılığı ile öğrendim. Bu ayın 26'sında yapım ihalesi yapılacak. Yani konutların yapım ihalesi. Yargının yürütmeyi durdurma kararı varken bu nasıl yapılıyor?  Bunu en iyi bilecek kişi sayın Mahmut Atilla Kaya. Ben de bunu söylüyorum, başka bir şey söylemiyorum. Hukukun verdiği bir karar var. Başka yasaları anlatarak bunu savunmak doğru değil. Şu anda bir yargı kararı var. Yargı kararı burada konut yapılması doğru değil demiş. Sanırım yakın bir zamanda da yargı kesin kararını verecektir. Bu sürecin beklenmesi gerektiğini söylüyorum. Hukuka inanıyorsak, yapmamız gereken bu. TOKİ bir çalışma yaptı, biz de belediye olarak düşüncelerimiz ilettik ve demokratik haklarımızı kullandık. Kurumsal olarak haklarımız neyse kullandık. Yargı tersine de karar verebilirdi, biz ona da saygı duyacağız. Şu an hukuken arkadaşlarımla inceleyeceğiz. Öncelikle 6 Ocak itibari ile TOKİ'ye yazımızı yazdık, bu çalışma neye göre yapılıyor, diye. Ona göre hareket edeceğiz. Burada keyfi hareket etmemiz asla doğru olmaz. Biz devlet zihniyeti ile hareket ediyoruz. Yargı kararı varsa, herkesin bu sürece saygı göstermesi gerekir. Burada yanlış olan nedir onu anlamış değilim.".

"KONUT YAPMAK İSTİYORLARSA YENİTEPE KONUTLARI YAPILIYOR"
Dar gelirli vatandaşları örnek gösteren AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'ya gönderme de bulunan Selvitopu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz dar gelirli insanların konuta kavuşması için yıllarca mücadele ettik. Ben o kişilerden biriyim. Orada Atilla beyin şunu öğrenmesi lazım. Yurtoğlu'nda 3 bin 600 konut var, biz oranın yükünü çekenleriz. Biz dar gelirli vatandaşların konuta ulaşabilmesi için elimizden geleni yaparız. Düne kadar üniversite alanı için neydi görüş? Konutlara karşı üniversite yapılacak, deniyordu. Şimdi ne oldu, onu anlamadım. Çelişki içerisindeler. Çok sağlıklı bir yorumları yok. Biz başından beri 80 hektarın tamamı üniversite alanı olsun diyoruz. Eğer konut yapmak istiyorlarsa Yenitepe konutları yapılıyor,  vatandaşlarımıza konut vereceklerse, oralardan verdiler. Buna engel bir durum da yok. Şimdi lojman olarak satıldı. O zaman vatandaşa verselerdi. Neden burada ısrar ediliyor? Niye üniversite alanında üniversite kampusunun daralması konusunda görüşleri var? Bunun izah edilmesi lazım. Belediye için istemiyorum bu alanı. İzmir Demokrasi Üniversitesine istiyoruz. Sağa sola dağınık kampus alanı yapılmasının kime yararı var ? Bütün konut taleplerini devlet karşılayabilir mi? Karşılayamaz. Sonuçta 30 bin rakamının yanında 800 konut var. Üniversite kamuya dönük. Fakir fukaranın çocukları da orada okuyacak. Kim orada eğitim görecek?"

"ÜNİVERSİTE OLMASI GEREKEN YER KAMU ARAZİSİ"
Üniversitenin yapılması planlanan alanın zaten kamu arazisi olduğunu ifade eden Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, "Boş alanları imara açarsanız, Yenitepe konutları ile ilgili de bunu söylemiştik. Rezerv konutlar yapılabilir mi?  Yapılabilir. Ancak kentsel dönüşümde öncelik, binaların olduğu yerde dönüşümü sağlamak. Siz kime verdiniz o binaları? Diyorlar ki 30 bin kişi... Riskli alandan olduklarını bilmiyorum. 540 hektarlık alan niye ilan edildi? Özellikle çarpık kentleşmenin önüne geçmek için. Bu şekilde kentsel dönüşüm sağlanamaz. Burada da 'biz plan yaptık belediye dava açtı' diyorlar. Ben soruyorum buradan, belediye yargıya gittiğinde niye haklı çıkıyor? Her şeye ben dava açmıyorum. Karabağlar'da yapılan başka yatırımlarda var, biz de destek oluyoruz. Doğru olan projeye destek oluruz ancak bir yerde eksiklik görüyor ve ilgili kurumlara iletmemize rağmen önlem almıyorsa bize tek yok yargı yolu olarak kalıyor. Yargıda bizi haklı buluyorsa niye rahatsız oluyorlar? Konular detaylı incelemeden özümsemeden, kamu yararını gözetmeden rastgele davalar açmıyoruz. Kendi keyfimiz için davalar açmıyoruz. Orası kamu arazisi. Üniversite olması gereken yer kamu arazisi. Biz de kamuya devrini istiyoruz."

İZMİR HALKI, MUHİTTİN SELVİTOPU'NUN KİM OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYOR
Oluşan algının sadece Mahmut Atilla Kaya'da olduğunu belirten Selvitopu, "Öyle bir algı yok; o sadece Kaya'nın algısı. Karabağlar ve İzmir'de de algı yok. İzmir halkı Muhittin Selvitopu'nun kim olduğunu çok iyi biliyor. Bunun içinde Atilla Kaya'ya ihtiyacı yok. Ben 40 yıldır buradayım , ne yaptığımızI biliyoruz. Toplum yararına, halk yararına ne olacağını çok iyi bilirim" dedi ve ekledi:

"Burada üniversiteyi savunurken aynı düşünce ile savunuyorum. Şimdiye kadar yoktu da şimdi mi çıktı bu konu? Orada Karabağlar'da duydunuz mu, orada kura yapılacak diye? Kim duydu? Kuranın orası olduğunu ilk kez duydum. İhale ilanında neresi olduğu da belli değil, biz de araştırma ile orada olduğunu öğrendik. Mesele şu: Biz Karabağlar olarak orayı kendimize istemiyoruz,  biz sadece o alanın 80 hektarın tamamının üniversite alanı olmasını istiyoruz. Bizim şu anda bakanlık ile yürüttüğümüz çalışmalar var.  Bu ara onlarla ilgili görüştük. Üniversite alanı ile ilgili bir görüşme olmadı. Tabii ki biz devlet kurumları ile diyalogdan kaçmayız. Ben orada farklı yasaların birleştirilmesi, kentsel dönüşümdeki konular ilgili görüşlerimi ilettim. Üniversite konusu ile ilgili kimseyle ne toplantı yapıldı ne de başka bir şey. Sadece yazışmalar oldu. Tüm yazışmalar da üniversite ile ilgili planlama süreci ile ilgili. Yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Yazı yazılmış… Niçin yazıldı? Bana görüş soruldu. Son görüşünüz ne diye soruldu. Biz de üniversite alanı olsun diye belirttik. Biz iktidarız her şeyi yaparız, yaklaşımına ne diyeyim. Üniversite alanı Karabağlar'dan gider diye. Eğer 500 bin insanı düşünüyorsanız oraya üniversite alanı olarak ayırın.  Bunun siyasetini de yapacaksanız yapın. Giderse de asla sorumlusu biz değiliz. Üniversitenin kurulmasına asla engel olmadık. Burada bir planlama bir süreci var. Belki yargı diyecek ki yürütmeyi durdurma kararını kaldırıyorum. Benim dediğim süreç tamamlanmadan ne acelemiz var?"

"ORAYI EN İYİ BİLEN KARABAĞLAR BELEDİYESİ'DİR"
Planlama sürecinde ilçe belediyelerin işin içine dahil edilmesi gerektiğini vurgulayan Muhittin Selvitopu, şu bilgileri verdi:

"Planlama, bütüncül bir yaklaşım ile yapılır. Varsayımla planlama olmaz. Planlamanın bir kuralı var. Orada 74 hektarlık bir alanda planlama yapıldı. Poligon deresinde bir plan yapılmadı. Kısmi etaplar halinde plan yapma durumu var. Biz 74 hektarlık alanda yapılan plana itiraz ettik. İstedikleri yerde hesabı kitabı yapalım, az olduğunu gösterdim. Hodri meydan. Bunu yargıya götürdük. Sonrasında da yargı bir karar verdi ve planlar iptal edildi. O yargıyı açan sadece Karabağlar Belediyesi de değil. Kurumlar, kişiler ve odalardan da davalar var. Planlama yaparken, planlama sürecine belediyeyi de katmak zorundasınız. Planlama ve kentsel dönüşüm sürecinin odağında belediyeler olmalı. Orada kendisine göre planlama yapılıyor. Orayı en iyi bilen Karabağlar Belediyesi'dir. Nasıl bir plan yapılacağını en iyi bilen kurumların başında gelir. Bu çalışmalar eğer yapılacaksa, tabii merkezi yönetim denetiminde yapılacak ancak yerel yönetimler odağına konmalı, diyoruz. Bunlar olursa bu tartışmaların çoğu ortadan kalkar. Kurumlar işin içinde olursa, kim karşı çıkacak. Yeşil alan az dendi sonrasında Poligon deresi ortaya çıktı. Kentsel dönüşüm kolay bir konu değildir, bunun siyaseti de yapılacak bir konu değil. Burada bunlara dikkat edilmesi lazım. Tek yönlü değerlendirme ile gitmek doğru değil. Yapılması gereken kurumlar arası işbirliği ile kentsel dönüşüm sorunu çözülebilir. Tabii Türkiye'de yasal bir düzenleme şart. Bu yapılırsa daha da iyi olur. Sorumluluklar verilirse daha iyi olur. Biz belediye olarak her türlü sorumluluğa hazırız."

"SIĞINMAEVİ İLE İLGİLİ YERİMİZ, PROJEMİZ HAZIR, AMA..."
"Sığınma evi ile ilgili bizim yerimiz de projemiz de hazır ancak yasa ile ilgili uygulanması ile ilgili sorunlar var. O anlamda biraz tereddütlerimiz var. Bizim dernek binaların restorasyonları konusunda verdiğimiz sözümüz yok. Sivil toplum kuruluşlarına yer yapma sözümüz var. Oradakiler nakil edildiğin orası böyle bir merkeze dönüşecek. Meydan sözümüz vardı, onda hukuki süreç vardı bitti, imar planlaması ile ilgili...  Tasarruf vatandaşa ait, proje duruyor. Süreçler tamamlanınca İzmir Büyükşehir Belediyesi de yapımını destekleyecek ve o meydan yapılacak. En fazla pazaryeri yapan belediyelerden biriyiz. Günaltay'da açık pazaryeri var, hemen yakınına Kibar Pazaryerini yaptık. Bir kısım vatandaşımız Kibar'a gitmek istiyor, bir kısım arkadaşlarımız Günaltay'a da yapılması isteniyor. Tahsin Yazıcı Kültür Merkezimiz son hızlı ilerliyor.  Nasrettin Hoca Çocuk Bilim Merkezi yürütülüyor. Bunlar bu yıl içerisinde hizmete açılacak. Karabağlar'ın imkanları ile ölçülürse nasıl bir noktaya geldiğimizi herkes görür. Biz var olan dar olanaklarımız ile her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Karabağlar kendi imkanları ile ayakları üzerinde duran bir kurumsal yapıya dönüştü. Şu an da piyasaya borcu olmayan kamuya borcu olan bir belediyeyiz. Karabağlar iyi yolda. Tartışılan konularda da elbette bir noktada buluşulacak. Bunun önünde  de kimse duramaz artık. Bu benimde karşı çıkmamla olmaz artık. Bu yola girdi Karabağlar.."

 "DEVAM ETMEK GİBİ BİR DÜŞÜNCEM VAR"
Gelecek yerel seçimlerde aday olup olmayacağı konusunda da konuşan Selvitopu, şu an devam etme düşüncesinin olduğunu söyledi. Selvitopu, şu açıklamayı yaptı:

"Koşulları değerlendireceğim. Şu anda devam etmek gibi bir düşüncem var. Ben siyasete hizmet için girdim. Başka bir düşüncem yok. Kentime, yaşadığım kente hizmet etmek için siyasetin içindeyim. Bu anlamda hepimiz insanız, sağlığımız elverdiği sürece siyaset yapmak, herkesin görevi olmalı. Bütün insanların siyaset yapmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Topluma karşı bir sorumluluk olarak bakıyorum. Karabağlar'ı daha iyi noktalara getirmek adına şu an öyle bir düşüncem var."

"TEDBİR AMAÇLI KONULAR RAKAMLAR"
Harita planlaması için Karabağlar Belediyesi bütçesinden ayrılan 850 bin TL'nin izleyiciler tarafından sorulması üzerine yanıt veren Selvitopu, "400 milyonluk bütçede ayrılan para şu için ayrıldı. İmar uygulamaları yapılacak. Biz plan revizyonlarımızı tamamladık. Şimdi ikinci aşamaya geçiyoruz. Parselasyonlar yapılacak.  Tabii ki belediye imkanları da yapılacak dışarıdan yardım da alacağız. Ya da bir yerde yeni harita yapma işiniz olur bizim harita yapma gücümüz yok. Bunlarda bütçeye tedbir amaçlı konular rakamlar" ifadelerini kullandı.