Başbakan'dan sert tepki: Densiz, alçak, sen kimsin...

Başbakan Binali Yıldırım, Yozgat'ta düzenlenen mitingde halka seslendi.

Yıldırım, konuşmasında özetle şu ifadeleri kullandı: 

"Alçak PKK’lı teröristlerin kurduğu tuzak sonucu hayatını kaybeden Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Bu ülkeyi bölmeye hiçbir alçağın gücü yetmeyecek. Terörle mücadele kararlılıkla devam edecek.

Bu anayasayla çok daha fazla yol alamayız. Anayasayı yapan darbeciler yok olmuş gitmiş. Halen bunların anayasayıyla devem etmek mecburiyetinde miyiz? Milletin tedavi edemeyeceği hiçbir hastalık, hiçbir dert yoktur.

CHP Meclis’te görüşmeler sırasında rezalet çıkardı. HDP, Hendek kazmaktan bu işlere vakit bulamadı. HDP, Kandil’in emrine girdi, milletin oyunu Kandil’e peşkeş çekti. CHP ve HDP bu dönemde ikiz kardeş gibiler. Kılıçdaroğlu tanımayız diyor. Ey Kılıçdaroğlu sen tanısan ne olur tanımasan ne olur? Millet seni tanımaz, zaten tanımıyor. Evet diyenler ihanet ediyor diyor, hadi oradan.

(CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un sözleri) Densiz, alçak, sen kimsin bu millete, tehdit etemeye, hakaret etmeye... Bunlar kol kola girmişler. Hayır için çalışıyorlar. CHP’yi, HDP’yi anladık; Avrupa’daki bazı yöneticiler Türkiye’ye karşı ibretlik bir tavır içindeler. Avrupa ülkeleri siz kendi işinize bakın. Türkiye üzerinden siyaset yaparak seçim kazanmaya mı çalışıyorsunuz? Bu yanlış.

"MİLLETİN YOLUNDAN BAŞKA YOL TANIMADIK"

Bunların derdi başka. Dert büyüyen, gelişen Türkiye'nin önünü kesmek. Referandumdan evet çıkarsa dünyanın en büyük havalimanı hızla tamamlanacak. 

Yozgat, havalimanınızın inşaatı bu sene başlıyor, hayırlı, uğurlu olsun. Yeni anayasayla Türkiye, terör belasının tamamıyla üstesinden gelecek. Biz milletin yolundan başka yol tanımadık. Hiçbir pazarlığın içinde olmadık. Bu araba 1982 model, artık yürümüyor. Pusula bozulmuş, gelecek vaat etmiyor. Türkiye zaman kaybediyor.

"74 KÖPRÜ DAHA YAPARDIK"

Cumhurbaşkanı başka telden, başbakan başka telden çalıyor. Sonra anayasa kitapçığını başbakanın kafasına atıyor. Ülke muz cumhuriyetine dönmüş, kimsenin umurunda değil. 2001 krizi yaşandı, bu krizin maliyeti 638 milyar lira. 2002'de geldik, 2011'e kadar bu krizden kalan borçları ödedik. Eğer ödemeseydik, daha fazla ne yapabilirdik. 74 tane daha Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapardık. 

"MİLLETE SORDUK"

CHP’nin bu memlekete hayrı, güzel işi yok. Hayırdan hayır gelmez, CHP’den bu memlekete hiç hayır gelmez. Biz ne yaptık, siz cumhurbaşkanını seçtirmiyor musunuz? O halde millete sorarız, 2007'de referandum yaptık size sorduk mu? Yozgat o gün cumhurbaşkanını halk seçsin dedi, yüzde 84 evet dedi. 

"YALANLARINI DİZSEN 600 KİLOMETRE EDER"

Hayırcılar ne vaat ediyor. Korku, tehdit, kaos, karamsarlık... Kılıçdaroğlu kahvecilerle oturuyor, 16 Nisan'dan sonra kahveler kapanıyor, evet vermeyin diyor. Muhtarlara evet verirseniz muhtarlıklar kaldırılıyor diyor. İşadamlarına 16 Nisan'dan sonra evet çıkarsa fabrikalarınıza, mallarınıza el konulacak diyor. Bunda gün görmemiş yalanlar var. Kılıçdaroğlu'nun yalanlarını arka arkaya dizsen 600 kilometre eder.

1950'den bugüne kadar 67 yılda 48 hükümet kurulmuş. Almanya'da 15, Fransa'da o kadar, İngiltere'de daha az. 17 ayda kurulan hükümetten hayır gelir mi? Bölünmüş yollar, barajlar, hızlı trenler yapılır mı? Yapılmaz, çünkü zaman yok. 

"BAŞBUĞ'UN HAYALİNİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ"

Bugün 4 Nisan, rahmetli Türkeş'in ölüm yıldönümü. Alparslan Türkeş'in hayali de başkanlık sistemiydi. Ülkücülerle, alperenlerle bir olduk Başbuğ'un hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz. 

Biz milletin kararı üzerinde başka karar olsun istemiyoruz. Sistemin tıkanan yerlerini bir bir ele geçiriyoruz."