İşte Elvan'ın konuşmasından satırbaşları:
Mahkeme kararı alsanız bile o yayın halen devam edebilir. Bunu engelleyemiyorsunuz. Çalışmayan bir sistem var. bu sistemin bir anlamda rehabilite edilmesi gerekiyordu. Bu çalışmalar yeni başlatılmadı. Hatta bunu işte Gezi olaylarına, son olaylarla falan ilişkilendirmeye çalıştılar. Kesinlikle alakası yok. Aşağı yukarı bir yıl öncesinden başlamış çalışmalar.
HERHANGİ BİR SANSÜR SÖZ KONUSU DEĞİL
Herhangi bir sansür söz konusu değil. Bilakis kişinin haklarını koruyan bir düzenleme. Yeni uygulama neyi getiriyor? Bir kişisel haklar, hakların korunması ikincisi ise özel hayatın gizliliği.
4 SAAT İÇİNDE OLACAK
Sizin kişi haklarınıza hakaret eden, hakkınızı çiğneyen, herhangi bir yazı, video söz konusu olduğunuz zaman, elbette yine içerik sağlayıcısına başvuruyorsunuz. Ama aynı anda iki gün beklemeden mahkemeye başvuruyorsunuz. Mahkeme hiçbir duruşma yapmadan 24 saat içerisinde kararı vermek zorunda. Diyelim ki mahkeme bu yayın içerik çıkarılmalıdır ve engellenmelidir diye karar verdi. ve bu mahkeme kararı, yasayla kuracağımız, erişim sağlayıcıları birliğine gidecek, tüm erişim sağlayıcıları üye olacak ve bu karar 4 saat içerisinde tüm erişim sağlayıcılarına bildirilecek ve uygulamaya geçilecek.
Kişilik haklarına yönelik bir hafta beklemek yerine, mahkeme kararıyla siz 28 saat içerisinde o yayını engelliyorsunuz.
İNTERNET SİTESİ KAPATILMAYACAK, SAYFAYA ERİŞİM ENGELLENECEK
İnternet sitesini kapatmak gibi bir şey söz konusu değil. şu an mevcut sistem devam etseydi, internet sitenin kapatılması gerekiyordu. Sadece o sayfaya yönelik erişimi durdurma imkanı getiriyoruz.
İllegal yöntemlerle çekim yapılmış olabilir ve sunulmuş olabilir.
Bizati sizi ilgilendiren bir husus ise, bu kez şunu yapıyorsunuz. Doğrudan iletişim başkanlığına başvuruyorsunuz, TİB’e. TİB erişim sağlayıcıları birliğine diyor ki, evet bu özel hayatın gizliliğine ilişkin bir hadisedir, yayını engelleyin. Dört saat içinde engelliyor. Ancak mahkeme kararı 48 saat içerisinde verilmek zorunda. Yine mahkeme kararına bağlanıyor. Mahkeme kararı verildikten sonra, erişimin engellenmesine devam dendiği zaman devam edilecek. Tüm olaylarda mahkeme kararıyla ilişkilendirme söz konusu değil. Sansür söz konusu değil.
Sadece video kayıtları mı? Ses kayıtlarını da içeriyor mu?
Görüntü müdür ses kaydı mıdır böyle bir şey söz konusu değil. ama ilaveyle söz konusu olabilir. Sansür uygulanıyor ifadede bulunanlara söylüyorum bunu. Mevcut düzenlemede kalsaydık, mahkeme geçmişte bu yaşandı. YouTube kapatılsın dendi. Bu yaşandı. Şu an sadece URL dediğimiz, ilgili içeriğin bulunduğu sayfaya engelleme oluyor. Geçmişte engelleme yoktu, içeriğin çıkarılması vardı. Bunu da kontrol edemiyordunuz.
Bu yasayla yargının bypass edildiği söylentileri var. Başbakanın emriyle erişim engellenecek deniyor. Bu AB sürecindeki Türkiye için AB’de bu uygulamalar var mı?
Kesinlikle bu doğru değil. Kişilik haklarının ihlaliyle ilgili süreci anlattım. Süreleri kısaltıyoruz. Özel hayatın gizliliğine yönelik ise, bu aciliyet gerektiren bir husus.
Sayın Baykal ile ilgili bir kaset yaşadık. Böyle bir durumda dört saat içinde engelleniyor. Geçici olarak yapılıyor bu, mahkeme de 48 saat içinde bu kararı veriyor.
VERİLERİN HİÇBİRİ DEVLETTE SAKLANMAYACAK
Gelelim AB’ye. Şunu da ifade edeyim. Verilerin saklanması hususu... En önemli konulardan biri şu… Bizimle ilgili tüm veriler… Verilerin saklanmasıyla ilgili eleştiri var. Devlet herkes hakkında her türlü veriye sahip olacak. Fişleme anlamına gelebilir yorumları var.
Bu verilerin hiçbirisi devlette saklanmayacak hiçbirisi. Bunlar erişim ve içerik sağlayıcılarda bulunacak. Ne bulunacak? Bir IP numarası. Ne kadar bir süre konuşmuş olduğu, hangi tarihteolduğu. Bunlar olacak. İçerikle ilgili, konuşma olabilir, girmiş olduğunuz sitenin detayları olabilir. Bunlarla ilgili bir şey olmayacak. 6 ay ile 2 yıla kadar saklama zorunluluğu getiriyor. Biz tamamiyle burada AB’de ön görülen direktifi aldık.