AYDIN - Kuşadası İlçesi Güzelçamlı Beldesi'nde yaşayan İngilizce öğretmeni Arzu Kayhaner, 11 yıl önce yüksek lisans yapmak için ABD'ye gitti. Burada ABD, Avustralya ve İrlanda vatandaşı olan bilgisayar programcısı 45 yaşındaki Sean F. Carroll ile tanıştı. Çift, evlilik kararı alıp 10 yıl önce nikah masasına oturdu. 6 yıl önce de kızları Rana Carroll dünyaya geldi.
TÜRK MAHKEMESİNDE BOŞANDI
Önce Avustralya'da yaşayan, evliliklerinde sorun başlayınca iki yıl önce İsviçre'ye yerleşen çift burada da mutlu olamadı. Cenevre kentine yaşamaya başlayan çift, geçimsizliklerinin artması üzerine buraya taşındıktan altı ay sonra boşanma kararı aldı. Kayhaner, kızıyla Cenevre'deki bir kadın sığınma evinde kalmaya başladı. Kayhaner, İsviçre vatandaşı olmadığı için bu ülkedeki mahkemelerde boşanma davası açamayacağı belirtilince, geçen yıl şubat ayında Türkiye'ye döndü. Kuşadası'nda boşanma davası açtı. Boşanma kararı verilen davada, kızının velayeti de kendisine bırakıldı.
KAÇIRILDIĞINI İDDİA ETTİ
Bu süreçte, kızının kaçırıldığını öne süren Sean F. Carroll da Türkiye'ye gelip, Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi'nde, Lahey Sözleşmesi'ne göre çocuğun iade edilmesi için dava açtı. Anne ve kızın mahkemedeki ifadeleri sonuç vermedi ve hakim, Lahey Sözleşmesi'ni dikkate alıp, çocuğun İsviçre'ye iadesine karar verdi. Anne Kayhaner, Temyiz'e başvurdu. Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onadı. Kuşadası'nda annesi Yüksel Kayhaner ile babası İbrahim Kayhaner'in yanında kalan Arzu Kayhaner, çocuğunu 31 Ağustos'ta İsviçre'ye gidip ilgili makamlara teslim edeceğini söyledi.
'HÜKÜMET BANA SAHİP ÇIKSIN'
İsviçre'de kimseyi tanımadığını dile getiren anne Arzu Kayhaner şunları söyledi: "Ben kızımdan ayrılmak istemiyorum. Ben de çocuğumla 31 Ağustos'ta İsviçre'ye giderek onun velayetini almak istiyorum. İsviçre'de kalacak yerim yok. İlgilenecek kimsem yok. İsviçre makamlarıyla yaptığımız görüşmeye göre, havaalanında çocuğu karşılayacaklar. Babası işsiz ve ben de yeni gittiğim için işsiz olduğumuzdan, çocuğun akıbetine mahkeme karar verecek. Çocuk haklarını koruyan mahkemenin iki gün içinde karar vereceğini söylediler. İstediğim tek şey benim ülkemin, benim hükümetimin bana sahip çıkması. Ama başvurmadığım makam kalmadı. Kimseden yardım ve destek görmedim. Gitmediğimiz bakanlık, başvurmadığımız müdürlük, elçilik kalmadı. Kimse bizim için kılını bile kıpırdatmadı." Anneanne Yüksel Kayhaner ise Türk makamlarının konuya duyarsız kaldığını belirterek bu durumu eleştirdi.(dha)
.jpg)
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri