AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti 7. Kongresi ile ilgili olarak katıldığı canlı yayında değerlendirmelerde bulundu. Kongreyi şahlanış kongresi olarak nitelendirdiklerini söyleyen Dağ, “Birinci kongre olduğunda AK Parti'nin kapatılıp kapatılamayacağı, 20 yıl sonra olup olmayacağı konuşuluyordu. İlk kongremiz olduğunda hizmetler konusunda sorunlar vardı. Bugün 7'nci kongremiz önümüzdeki 20 yıl için müjde olacaktır. Bu şahlanış kongresi, daha da büyüme ve gelişme kongresi… Bugüne kadar yaptığımız icraatlar ortada. Dünya zor bir dönemden geçiyor. Bizler yılların ve milletin partisiyiz. Böyle devam etmemiz gerekiyor” dedi.
BAZI KONULARDA KARAR VERİRKEN KARŞIMIZDA OLUŞAN BLOĞU DA DÜŞÜNEREK DAVRANIYORUZ
Ankara ve İstanbul seçimlerinin kaybedilmesinin ardından Millet İttifakı Bloğu’nda “iktidar olma umudu” doğduğunu belirten Dağ, “Bazı konularda karar verirken karşımızda oluşan bloğu da düşünerek davranıyoruz. İstanbul ve Ankara seçimleri sonrasın karşımızdaki bloğun ‘acaba bir netice alabilir miyiz’ diye düşündüğünü görüyoruz. Bu kongre ile 1,5 yıl süre zarfından kimseyi küstürmeden ve kenara bırakmadan, değişimi sağlayarak devam edeceğiz” dedi.
İNSANLARI LİYAKAT SEVİYESİNE GÖRE DEĞERLENDİRMEK LAZIM
“Yeni yönetimde Millet İttifakı’nda bulunan ya da muhalif bazı kesimlerden isimlerin yer alıp almayacağı sorusuna yanıt veren Dağ, “ Bugün AK Parti'nin kendisi Türkiye'nin büyük bir kesimini kapsayan bir kesim. AK Parti'nin içinde milliyetçi vatandaşlarımız da milliyetçiler de liberal düşüncede olan vatandaşlarımız da Alevi, Türki Kürt kardeşlerimiz de var. İnsanları liyakat seviyesine göre değerlendirmek lazım. Siyasi partilerde bu şekilde yönetim tarzları olur” dedi.
KONGRELERİ AZ KATILIMLA YAPSAYDIK MUHALEFET, “AK PARTİ ERİMEYE BAŞLADI” DİYECEKTİ
Muhalefetin kongrelerde pandemi kuralların uyulmadığı gerekçesişyle yaptığı “lebaleb” eleştirilerine yanıt veren Dağ, “Kongremizde kalabalık, coşku ve heyecan çok güzel... Pandemi sebebiyle şu an bunu buruk yaşıyoruz. Tüm kongrelerimizde pandemi kurallarına uyarak yaptık. Kongrelerimizi kanunen ve siyaseten yapmak zorundayız. Kongreleri az katılımla yapsaydık muhalefet, “AK Parti erimeye başladı” diyecekti. Biz kurallara dikkat ediyoruz. Muhalefetin bu konuda sözünün bir anlamı yok. Muhalefetin siyasi partiler kanundan, seçim kanundan haberi yok”
YÜZDE 70 ERKEN SEÇİM İSTEMİYOR
Erken seçim konusunda konuşan Dağ, “Ülkenin gündeminde erken seçim yok. Bugün anketlerde erken seçime gerek var mı sorusunda yüzde 70’i yok diyor” dedi.
HDP VE BATASUNA ÖRNEĞİ
HDP’nin kapatılması ile ilgili değerlendirme yapan Dağ, “Hukuk ve insan hakları alanında davaların hızlanması konusunda önemli reformlar olacak. Siyasi partileri kapatılması konusunda AK Partinin duruşu nettir. Ancak anayasamızda siyasi partilerin kapatılması konusunu hala var. HDP’nin kapatılma sürecini ve iddianameyi inceledim. Oradaki eylemlere baktım. Selahattin Demirtaş ve diğer eş başkanlar siyasi bir partinin yapmaması gereken eylem doğrultusunda hareket ettikleri görülüyor. AİHM’in Batasuna hakkında aldığı kararda gerekçeleri var. AİHM, bir parti üyesinin ETA örgütünün yaptığı eyleme katılması kapatılma gerekçesi olarak görüyor. Batasuna’nın asıl mücadele silahlı mücadeledir sözleri sebebiyle siyasi partilerin terör örgütleri ile bağlantısını kopartmaması kapatılma gerekçesi olarak görülüyor. Siyasi parti işlevi dışında PKK’yı öven eylemlere, terörist cenazelerine katıldılar. Soruşturma ve delillerde 2015-2016 yıllarına ait. Çukur, Hendek eylemlerinin olduğu dönem… Özyönetim ilan ettikleri yerde eylemler yaptılar. Muhalefete soruyorum. O çukurların hendeklerin savunulması gerektiği kanaatinde misiniz? Kapatılma gerekçesinin siyasi, hukuki ve ahlaki yönden değerlendirilmesi konular var. Muhalefetin ve herkesin yapması gereken demesi gereken şudur: HDP’nin ahlaken kapatılmasıdır” dedi.
LİSTE YORUMU: GENÇ KADROLAR VURGUSU
Yeni yönetimde genç isimlere yer verilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Dağ, “20 sene boyunca kendi içinde bir kadro oluşturdu. Hem ülke hem dünya siyasetini takip etmek şeklinde gelişti. Bir tarafında da şu an da bir şey gündeme geldi ki, bu arkadaşlarımız AK Parti kurulduğunda bunlar çocuk yaştaydı. Dolayısıyla bu 3 kuşak listelerde yer alıyor. Dolayısıyla aslında bu 3 kuşağın da listelerde var olması ülkenin geleceği açısından çok ama çok önemli. Siyasete AK Parti'de başlamış olanlar ve siyasetini burada sürdürenler var ve bunlar çok değerli” dedi.
VATANDAŞI MATEMATİK OLARAK GÖRÜYORLAR
Millet İttifakı’nın kendisini ‘seçim ittifakı’ olarak değerlendirdiğini söyleyen Dağ, “Cumhur İttifakı, hain darbe girişimi sonrası Yenikapı'da oluşan bir ruh… MHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımız o sürecin tarihi bir dönemeç olduğunu iyi okudular. Bunun sadece seçim ittifakı değil sürecin iyi işlemesi için iyi bir ittifak olduğunu açıkladılar. İYİ Parti Genel Başkanı da Cumhur İttifakı’nı açıklarken bizim gibi açıkladı, kendilerinin ise bir seçim ittifakı olduğunu söyledi. Burada karşı tarafında yapmış olduğu en büyük hatalardan birisi bu. Yüzde 22 benim var, yüzde 10 onun var, yüzde 9 da diğerinin var. Bunların toplamı şu kadar yapıyor diyorlar. Vatandaşı matematik olarak görüyorlar. Belki de erken seçim istemelerini nedeni bu. Araştırmalara da baktığımızda 3'ü bir araya geliyor, bir AK Parti etmiyor” dedi.
Cumhur İttifakı’ndan Millet İttifakı’na oy geçişgenliğinin olmadığını belirten ağ, “Bazı politikaları mecburiyetten yapıyoruz. Pandemide vaka sayısı 26 bin oldu, kapanalım dediğimizde esnaf zor duruma düşüyor. Burada vatandaş biraz tepkiselliğe geçince hemen partiden koptular diyorlar. Karşımızdaki ittifak sürekli bir matematiksel bir toplama içinde. Bu böyle olmaz. İttifak dediğiniz iş böyle bir durum değil. Önce kendi oylarınızı arttırmanız lazım. Onlar bir yere takılıp kaldılar. Parti içlerinde oy geçişenliği yaşanıyor. İYİ Parti’den CHP’ye, CHP’den İYİ Parti’ye oy geçişleri var. Aslında açmazlıklar da tam olarak burada. Bugün nerede 6 parti ittifak içinde olabilir diye konuşuluyor. Muharrem İnce parti kurarsa belki o da Millet İttifakı içinde yer alacak” dedi.
SEÇİM ÖNCESİ AYAK OYUNLARI YAPMAK GİBİ BİR DÜŞÜNCEMİZ YOK
Seçim sistemiı ve baraj konusunda önümüzdeki günlerde önemli gelişmelerin olacağını belirten Dağ, “Baraj konusu ülke açısından tartışmamız gereken ve bir noktada buluşmamız gerek bir konu. Şu anki sistem ile baraj sıfırlanmış olarak gözükse de tek başına seçime girmek isteyen partiler için bir baraj var. Önümüzdeki günler de bu konuda bir gelişme göreceğiz. Daraltılmış sistem dediğimizde aslında şu anda bu yok mu? Büyükşehir'ler de aslında 18'den sonra daraltılmış bölge. Biz bunu kendi aramızda tartışacağız. Muhalefet her çıktığında seçim yasasını iktidar gitmeye yakınken değiştirir diyor. Yani bizler iddia edildiği gibi, seçim öncesi ayak oyunları yapmak gibi bir düşüncemiz yok. Büyükşehirlerde çok geniş çevreler yeterince sağlanamamış olmasından yaşanan sorunlar var. Küçük şehirlerde bunlar yaşanmıyor. İstanbul, İzmir, Ankara'ya baktığınızda çok geniş bölgeler var ve her bölgeye ulaşmayı zorlaştırıyor. Bunu tartışmakta fayda var” dedi.
ERDOĞAN TEK TEK ARADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetime girecek isimleri dün tek tek aradığını belirten Dağ, “Ben MYK üyesiyim hala hazırda, benim göreve devam edip etmeyeceğim konusunda haberim yoktu. Dün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanımız tüm MYK üyelerini arayarak bilgi verdi ve bende orada öğrendim. Bu da aynı şekilde Cumhurbaşkanımız akşam 75 kişi içinde yeni kurulan birimlerle 17-18 civarında genel başkan yardımcısı ve 2 vekil görevlendirecek. Kabine konusunda basın sürekli konuşuyor. Bu önceki sistemin alışkanlığı gibi geliyor bana. Önceki dönemde Cumhurbaşkanı ve Başbakan vardı. Cumhurbaşkanı belirleyici değildi. O sistem devam etse olacaktı. Şimdi kulağı delik olan gazeteciler iki kişi arasındaki görüşmelerde bunu kulis haber olarak konuşmaya başlıyorlardır. Şimdi yeni sistemde böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanı nabız yoklamak için araştırma, soruşturma yapabilir, halka sorabilir… Bu sadece bu günü değil, devlet olduğu sürece olan bir şey” dedi.