HABERLER>GÜNCEL
19 Eylül 2017 Salı - 16:59

Ahmet Altan: Somut kanıt gösterin savunma yapmayacağım

15 Temmuz darbe girişimi davasında yargılanan gazeteci Ahmet Altan, hakkındaki iddiaları reddetti. Altan, "Tek bir somut kanıt gösterim savunma yapmayacağım" diye konuştu.

Ahmet Altan: Somut kanıt gösterin savunma yapmayacağım

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla 17 sanığın yargılandığı davada beyanı sorulan tutuklu sanık Ahmet Altan, "Bu iddianın (subliminal mesaj) saçmalığı, suçun ağırlığından bile daha büyüktür. Hakkımızdaki iddialarla ilgili bir tek somut kanıt gösterin, bir daha savunma yapmayacağım ve en ağır hükümde bile temyize gitmeyeceğim" dedi. 

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılımı sağlanan sanık Ahmet Altan beyanda bulundu. 

Cezaevinde ifadesini hazırlayıp mahkemeye sunmaları için avukatlarına verdiğini, düzeltmeler yapılacağını ve taslak halini okuyacağını belirten Altan, yargıçların tanrısal bir dürüstlüğe sahip olması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"İnsanların bir din çevresinde toplanmalarını sağlayan, tanrının dürüstlüğüne olan inançlarıdır. Tanrı yalan söyleyemez. Söylerse inandırıcılığını kaybeder. İnsanlar da yargıçlara güvenmeli. Yargıçların mutlak dürüst olması lazım. Milleti millet, devleti devlet yapan yargıçlardır. Devletin içinden yargıcı çıkarırsanız devlet silahlı çeteye dönüşür, devlet olma vasfını kaybeder. Devleti silahlı çeteden ayıran yargıçların varlığıdır. Yargıç yoksa devlet yoktur. Yargıcı da yargıç yapan, diploması veya kürsüsü değil, tanrısal dürüstlüğe sahip olması ve insanların bu dürüstlüğe inanmasıdır. Yalancı bir tanrı olamayacağı gibi yalancı bir yargıç da olamaz. Mahkemede yalan söyleyen bir yargıç görevine devam edemez. Yalan söylerse kendi yargıçlığı gibi devleti de yok eder." 

"HİÇBİR YARGIÇ SOMUT KANIT GÖSTEREMEDİ"

Mehmet Altan ile birlikte "subliminal mesaj verme" suçundan gözaltına alındıklarını ancak daha sonra bu suçlamanın kaybolduğunu ve 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdikleri iddiasıyla yargılandıklarını aktaran Altan, "Bu iddianın saçmalığı, suçun ağırlığından bile daha büyüktür. Her ay yapılan incelemelerde tutukluluğumuzla ilgili yargıçlar hakkımızda 'somut kanıtlar olduğunu' söylediler. Siz dahil hiçbir yargıç, hiçbir somut kanıt gösteremedi. Şunu net söylüyorum; hakkımızdaki iddialarla ilgili bir tek somut kanıt gösterin, bir daha savunma yapmayacağım ve en ağır hükümde bile temyize gitmeyeceğim. Ömrümün sonuna kadar bir hücrede sessizce oturmaya razı olacağım. Bütün yargıçlara açıkça sesleniyorum, tek bir kanıt gösteremezsiniz. Çünkü biliyorsunuz bütün iddialar yalan" diye konuştu. 

Somut kanıt olmadan verilecek bir kararda yargıcın yargıçlık vasfını, devletin de devletlik vasfını kaybedeceğini öne süren Altan, "Kendiniz ve devletiniz hakkında bir karar vermek zorundasınız. Somut kanıt göstermeden bizi yargıladığınızı sanırken kendinizi yargılamak zorunda kalırsınız. Sizden çok daha yaşlı, tecrübeli bir yazar olarak tavsiyem, kendinizi, mesleğinizi, milletinizi ve devletinizi toparlamanız, kurtarmanızdır" ifadesini kullandı.

"İDDİANAME BİR UTANÇ BELGESİ"

Beyanı alınan tutuklu sanıklardan Mehmet Altan da bir yılı aşkın zamandır tutuklu olduğunu ve bugüne kadar sulh ceza hakimlikleri de dahil aldığı kağıtlarda yazılanların hiçbir şekilde değişmediğini iddia ederek, "Türk Ceza Kanunu'nda da tanımlanmayan bir suçlamayla gözaltına alınmam ve bu suçlamanın sulh ceza hakimliği tarafından onaylanarak tutuklanmam, hukukun olmadığını baştan beri zaten ispatlıyor" dedi. 

Gözaltına alındığını ve 12 gün sonra 22 Eylül 2016'da asılsız bir haberde yayınlanan bir cümleyle tutuklandığını belirten Altan, "İddianame, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun açık hukuk kurallarına aykırı, varsayımlara dayalı yazılmış bir utanç belgesidir." iddiasında bulundu. 

Asılsız bir iddiayla tutuklanması gibi hukuka aykırı iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesine de şaşırdığını aktaran Altan, 14 Temmuz'da katıldığı bir televizyon programında söylediği, altı çizilmiş 3 cümle nedeniyle yargılandığını anlattı. Altan, askeriyenin yeni bir kanunla hukuk denetiminin dışına çıkmasına yönelik eleştirilerde bulunulan programda, gündeme ilişkin açıklamalar yaptığını kaydetti. 

"YARGITAY'IN KARARI, İDDİANAMEYİ ÇÖKERTTİ"

Darbeyi nasıl bildiklerine dair hiçbir kanıt olmadığını öne süren Altan, "Ayrıca darbeyi bilmek de suç değil. Bu sorunun cevabını ,Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 15 Temmuz darbe dosyası kararıyla yanıtlıyor. Kararda, 'Fiilin işleneceği konusunda bilginin iştirak bakımından önemi yoktur' diyor. 'Doktrinde de aynı görüş savunulmuştur' denilmiştir. Kararda, 'Olsa olsa bildiğini ihbar etmemekten doğan sorumluluk vardır' deniliyor. Yargıtay'ın bu kararı, zayıf iddianameyi tamamen çökertmiştir" şeklinde konuştu. 

"1 DOLARA ANLAMSIZ ANLAM YÜKLENİYOR"

Mehmet Altan, darbe ilgili ifadelerini eski yazılarında da dile getirdiğini ve kendisiyle ilgili iddiaları mahkemede teker teker çürüttüğünü savunarak, evinde 6 adet 1 ABD doları bulunmasıyla ilgili şunları söyledi: 

"İkametgahımdaki aramada 6 adet 1 dolar bulunduğu iddiası anlamsız. Yırtık, tedavülden kalkmış, yıpranmış, bir kadın çantasında, eski serili dolara anlamsız bir anlam yükleniyor. Amaç da budur. Özel olarak muhafaza edilmeleri söz konusu değil. Seyahat bakiyesi olduğu aşikar. Örgüt üyesi olmadığıma göre F serisi bir doları hangi maksatla saklayacağım? Silah bulundurmak kadar tehlikeli hale gelmiş, biliyorum, özel anlamı olsa bunu neden saklayayım? F serisi bir dolarların örgüt üyesi öğrencilere dağıtıldığı belirtiliyor. Buna rağmen, 'delil' demek, abesle iştigaldir. Mağduriyetimin en tatsız tarafı, yersiz suçlamalara cevap vermeye çalışmak. Bu yırtık, çok eski, tedavülden kalkmış, seyahatlerden kalmış bir dolar medyaya servis edilmiştir. İddianame, 'FETÖ'cü hakim ve savcıların bu numaraları yaptığını' söylüyor. İddianameyi yazan savcı, aynı şeyi kendisi yaptı. Polis memuru gizledi yırtığını paraların. Tedavülden kalkmış çünkü. Videosunu da öyle çekti. Böyle böyle bir yerden gelip buradan hak bekliyoruz."

"HUKUKSUZLUK SÜRECİ MAĞDURUYUM"

Darbe girişiminden iki gün sonra kendisi hakkında, "başkentçi" adlı bir Twitter hesabından "tutuklanacağı" yönünde mesaj yayınlandığını hatırlatan Altan, "Kaçacağım da iddia ediliyor. Niye kaçayım? Gayrimeşru bir şey içinde bulunmadım, ne kaçması? Hukuksuzluk sürecinin mağduru olarak ben de demokrasiyi savunduğum için nasibimi alıyorum. Hukuk dışı müdahalenin gün ışığına çıkarılması ve 'başkentçi' hesabının kime ait olduğunun ortaya çıkarılmasını istiyorum. Suç duyurusunda bulunuyorum. 30 yıllık hocayım, okuldan da attılar." savunmasını yaptı. 

Kendisi gibi suçlanan birçok sanığın tutuksuz yargılandığını ve bazılarının da tahliye edildiğini hatırlatan Altan, "Keyfilikse bu hukukun dışında bir durum. Ama ben yargıya güvenmek istiyorum. Yargının adil, bağımsız, objektif ve hukuktan yana olduğuna inanmak istiyorum." dedi. 

Duruşma sanık ve sanık avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam ediyor. (AA)

 
Türkiye'den Barzani'ye son teklif: Garantör oluruz
 
İzmir'deki cinayetle ilgili 7 gözaltı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
ABD ve Alman şirketlerinden Türkiye'ye ambargo
Türkiye'nin ABD ve Almanya ile yaşadığı silah krizinden haberler gelmeye ...
İzmir'de zehir tacirlerine helikopter destekli baskın
İzmir'de, kent genelinde 702 polisin katılımıyla düzenlenen helikopter ...
Emniyet müdürü, genelevin kapatılmasını bakın nasıl duyurdu
Zonguldak'ta faaliyet gösteren genelev, temizlik ve hijyen kurallarına ...
 
Kemalpaşa'daki 'pilav krizi' için Başkan'dan açıklama: Uğurlu sahip çıksaydı...
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Kemalpaşa Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği ...
Gaziler Günü Selçuk'ta törenle kutlandı
19 Eylül Gaziler Günü Selçuk’ta düzenlenen çelenk sunum töreni ile kutlandı.
Protokole garson, gazilere self servis!
Düzce Valiliği’nin 19 Eylül Gaziler Günü kapsamında düzenlediği kahvaltıda ...
 
Minik Yağmur'u öldüren taciz olayı için mahkeme ne ceza istedi?
Bornova ilçesinde hayatını kaybeden 9 yaşındaki kız çocuğuna, vefatından ...
Sınırda hareketli anlar... Alan daha da genişledi
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dün Şırnak’ın Silopi İlçesi ile Habur Sınır ...
İzmir'de pes dedirten hırsızlık! 'Mağaza faresi'ne suçüstü!
İzmir'de mağazaların alarm sisteminin uyarı vermemesi için özel olarak ...
 
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva