'Annem beni tecavüze uğrayayım diye doğurmadı'

Eğil İlçesi’ne bağlı bir köyde yaşayan Demet Y., 2015 yılı Mart ayında Zeki Çavdar (33) ile tanışarak arkadaş oldu. Sevgili olan çift sık sık telefonla konuşurken, Zeki Çavdar genç kıza evlilik teklif edip çok sayıda gelinlik fotoğrafı gönderdi.

3 ay sonra sevgilisinin evli ve 3 çocuk babası olduğunu öğrenen Demet Y., ayrılmak istediğini söyledi. Bunun üzerine genç kızı tehdit eden Zeki Çavdar iddiaya göre sevgilisine, "Seni baba evinden çıkarır, tecavüz eder, geri getiririm" dedi.

Genç kızın ayrılma ısrarı üzerine Çavdar, son kez görüşmek istediğini söyledi. Demet Y.’nin teklifi kabul etmesi ile 11 Haziran günü köyün girişine gelen Çavdar, genç kızın arabaya binmesini istedi.

Arabaya binmek istemeyen sevgilisini döven Çavdar, iddiaya göre Demet Y.’ye tecavüze kalkıştı. Bu sırada otomobilin vites kutusunun yanında bıçak gören genç kız, bıçağı alıp Çavdar’ın kalbine sapladı. Demet Y. olayın şoku ile köye kaçarken, Zeki Çavdar ise birlikte geldiği iki akrabası tarafından kaldırıldığı hastanede öldü. Olaydan kısa süre sonra yakalanan Demet Y. tutuklanırken, savcılık soruşturma başlattı.

SAVCI: HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANSIN
Hazırlanan iddianamede Demet Y. hakkında 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istendi. Olay günü aralarında arkadaşlık ilişkisi bulunan çiftin köy girişinde buluştuğu ve tartıştığı belirtilen iddianamede, boğuşma sırasında şüphelinin araç içindeki bıçağı alarak Çavdar’a sapladığı belirtildi. Demet Y.’nin saldırı ve tehdit üzerine maktulü haksız tahrik altında göğsünden bir kez bıçakladığını belirten savcı, tecavüz iddiasına dair delil bulunmadığını kaydetti. Genç kızın vücudundaki boğuşma izlerine dikkat çeken savcı, suçun tasarlanarak işlenmediğini vurgulayarak tahrik indirimi uygulanmasını istedi. 

''SENİ BABANIN EVİNDEN ÇIKARIR TECAVÜZ EDERİM''
İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık Demet Y.’nin yargılaması Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Zeki Çavdar ile olaydan 3- 4 ay önce tanıştığını belirten genç kız şunları anlattı:
"Bekar olduğunu söylemişti. Bir ay önce evli olduğunu öğrendim ve ayrılmak istedim. Öldürmekle tehdit etti. ’Seni babanın evinden çıkarır, tecavüz eder geri getiririm’ diyordu. Sonra ayrılmayı kabul ettiğini belirterek gelip emanetlerimi almamı istedi. Birlikte gezerken çekilen fotoğraflarım onda kalmıştı. Konuşmak için gittim. Köyün çıkışına gelince arabaya binmemi istedi. Sonra beni tartakladı. Arabaya binip fotoğrafları istedim. Vermeyince araçtan inmek istedim. Boğazımı sıkıp, tokat attı. Saldırdı, koltukta üzerime çıktı ve tecavüz etmeye kalkıştı. Kaçma şansım kalmamıştı. Bıçağı görünce aldım ve göğüs hizamda Zeki’ye tuttum. Korkup çekileceğini sandım. Hala boğuşma oluyordu. Sonra maktulü dışarıya doğru düşerken gördüm. Bıçağı atıp köye doğru kaçtım. Öldürme amacım yoktu." 

3 SANTİMLİK YARA
Demet Y.’nin avukatı Cihan Ülsen, maktulün göğüs kısmında 3 santimetrelik yara olduğunu belirterek, "Bıçak biraz yana gelseydi maktul şu an yaşıyordu. Demet öldürmek istese bıçağı birkaç kez saplardı. Bıçak darbesi 3 santimetredir. Müvekkil ’kendisine tecavüze kalkışıldığını’ söylüyor. Olay meşru müdafaa sınırları içinde olmuştur" dedi.

Karardan önce son sözleri sorulan Demet Y., maktulü öldürme kastı olmadığını belirterek, "Tehdit altında oraya gittim. Bir gün önce görüşmek istemediğim için tehdit etti. Her ne kadar bir insan ölmüş olsa da, annem beni tecavüze uğrayayım diye doğurmadı" dedi.

TUTUKLULUĞUN DEVAMINA MUHALEFET ŞERHİ
Kararını açıklayan mahkeme Demet Y.’yi ’Kasten yaralama sonucu öldürme’ suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Eylemin, şiddetli elem ve hiddet etkisi ile gerçekleştiğini belirten mahkeme, haksız tahrik indirimi uygulayarak sanığın cezasını 6 yıla indirdi.

Sanığın yargılama sürecinde davranışlarını iyi hal sebebi sayan mahkeme cezanın 5 yıla indirilmesine hükmetti. Sanığın tutukluluk halinin devamına ilişkin karar ise Hakim Atilla Kasapoğlu’nun muhalefet şerhi nedeniyle oy çokluğu ile alındı.

Kasapoğlu muhalefet şerhinde, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, öğrenci olması, kaçma şüphesi olmaması, verilen ceza miktarı ve temyiz nedeniyle geçecek süre dikkate alınarak tahliye edilmesi gerektiğini savundu. (dha)