Güncel

‘Zorunlu eğitim’in kısaltılmasına sendikadan tepki: Amaç cemaatlerin önünü açmak!

Bakan Tekin, 12 yıllık eğitim süresinde revizyon yapmayı planladıklarını açıkladı. Revizyon yapılmasının iki temel sebebi olduğunu söyleyen Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Hamdi Çalık, “Biri ucuz işgücünü karşılamak, diğeri de cemaat yapılanmaların alan açmak” dedi. Çalık, yapılacak olan projeyle ilgili, “Bu bir tüccar anlayışıdır. Bu Milli Eğitim Bakanlığı’nın anlayışı olamaz” şeklinde konuştu.

Abone Ol

Buse AÇIKALIN/EGEDESONSÖZ- 12 yıl zorunlu eğitim süresi ile ilgili tartışmalar kamuoyunun gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yaptığı açıklamada 12 yıllk eğitim süresinde revizyon yapmayı planladıklarını ifade etti. 8 yıllık kesintisiz eğitimin antidemokratik olduğunu belirten Tekin, '12 yıllık zorunlu eğitim tartışılmalı. 8 yıllık kesintisiz eğitim antidemokratiktir. Büyük oranda 12 yıllık zorunlu eğitimin süresinin azaltılmasının doğru olacağına yönelik bir kamuoyu oluşturuldu' açıklamasında bulundu.

İKİ AMAÇ VAR
Konuyla ilgili Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Hamdi Çalık, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimde düzenlemeler yaparken iki önemli kriteri var. Birisi piyasanın ara eleman, ucuz işgücü ihtiyacının karşılanması. Bir diğeri de özellikle yoksul aile çocuklarının mesleki eğitim merkezlerine ya da imam hatiplere kaydırılarak cemaat, tarikat yapılanmalarına çalışma alanı, sahası açılması. Bakanlığın, müfredatla ilgili düzenlemede de eğitim süreleriyle ilgili düzenlemede de bunu gözettiği anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLARIMIZA GÖÇMEN ÇOCUKLARINA YAPILAN MUAMELEYİ YAPMAYA BAŞLADILAR”
Eğitim sürelerinde düzenlemeye gidilmesinin amaçlarından birinin piyasaya ucuz işgücü sağlamak olduğunu söyleyen Çalık, “Bu şekilde iki iş yapmış olacaklar. Birinci amaç piyasaya ucuz işgücü sağlamak. Yani bizim eğitimdeki çocuklarımıza göçmen çocuklarına yapılan muameleyi yapmaya başladı Milli Eğitim Bakanlığı. Göçmen çocukları hani ucuz çalıştırılmayı hak ediyorlar anlamında söylemiyorum ama o çocuklar nasıl ucuz işgücü olarak görülüyorsa, çocuklarımıza da artık bu gözle bakmaya başladılar” dedi.

“EĞİTİMİ KAMUSAL HİZMETTEN ÇIKARMA YÖNELİMLERİ DE VAR”
Bir diğer amacın ise cemaat ve tarikatlarla ile ilgili olduğunu ifade eden Çalık, “İkinci amaç ise Milli Eğitimin kamusal eğitime ayırdığı, ayıracağı parayı, ekonomik kaynakları sınırlandırarak, eğitimi bir kamusal hizmet olmaktan çıkararak cemaatlerin, tarikatların denetim rolüne ve finansmanına bırakmak şeklinde bir yönelimleri de var.

Yani cemaatlerin, tarikatların çalışma alanının hitap edeceği havuzunun genişletilmesidir” şeklinde konuştu.

“LİSELERİN SON İKİ YILI EĞİTİM KAPSAMINDAN ÇIKARILMAK İSTENİYOR”
Milli Eğitim Bakanlığı'nın liselerin son iki yılına yönelik yeni bir düzenleme üzerinde çalıştığını belirten Çalık, öğrencilerin okul yerine iş yerlerinde eğitim görmesinin yanlış olduğunu belirtti. Çalık şöyle konuştu:

“Şu anda üzerinde çalışılan projeye göre, liselerin son iki yılı eğitim kapsamından çıkarılarak, isteyen öğrencilerin bu süreyi mesleki eğitim merkezlerinde ya da Milli Eğitim Bakanlığı ile sanayi kuruluşları arasında yapılan protokoller çerçevesinde iş yerlerinde çalışarak tamamlaması planlanıyor. İki yılı da bu şekilde tamamlamış gibi gösterme projeleri var.

Şimdilik kesinleşmiş bir şey olmamakla birlikte uzunca bir süredir bunu dillendiriyorlar. Bu projenin amacını, Bakan kendisi ifade etti. ‘İş çevrelerinin beklentisi bu yöndedir’ diyor. Yani öğrencinin pedagojik eğitimine bakılmıyor. Öğrencinin ihtiyaçlarını, eğitim biliminin ihtiyaçlarını gözeten bir yerden değil, iş çevrelerinin beklentisini gözeten bir yerden eğitim sürelerine müdahale ediliyor. Bu bir tüccar anlayışıdır. Bu Milli Eğitim Bakanlığı’nın anlayışı olamaz. Eğitime bir ticaret mantığıyla bakan, kar zarar çerçevesinden bakan bir yönetim anlayışıdır”