Ziyarette soğuk rüzgarlar!

Abone Ol

Konudan önce operasyona ilişkin bazı detaylara vurgu yapmak gerekiyor.

İzmir, 15 yıl önceki filmin bir benzerini yaşıyor.

Aziz Kocaoğlu’nun 33 ayrı suçtan 397 yılla yargılandığı dava ve yaşanan tutuklamalar ve acılar hala hafızalarda… Hükümete ve FETÖ’ye yakın medya organları operasyonları TV ekranlarına ve gazetelere boy boy taşımıştı. Devir değişti. Kocaoğlu da ve onlarca kişiyi hapsedip acı çektirenler de bugün aklandı. Yargılayanlar yargılandı ve hapse mahkum edildi.

Bugün ise Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem başkanı Tunç Soyer, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve belediyenin bazı bürokratları kooperatif soruşturması kapsamında gözaltına alındı.

Kentsel dönüşüm konusu üzerinden yürütülen kooperatif çalışmalarında usulsüzlük olduğu iddiaları adli merciler tarafından soruşturulacak. Bir şey çıksa da çıkmasa da toplumun, hukuk düzenin bu kadar politize olduğu bir ortamda çıkacak olan sonuç şimdiden epey tartışmalı olacaktır. Hele ki devran döndüğünde Kocaoğlu davasında olduğu gibi yargılayanlar bile yargılanabilir.

Burası Türkiye…

TUGAY’IN ŞİKAYETÇİ OLUP OLMADIĞI KİLİT NOKTA
Çok sayıda iddia ortalıkta dolaşıyor. Özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın soruşturmada şikayetçi pozisyonda olduğuna dair iddialar Tugay tarafından bizzat yalanlandı. Genel Başkan Özgür Özel de belediye başkanının İçişleri’nin istediği evrakları vermek dışında bir işe girişmediğini ekledi. Kısacası Tugay’ın da Özel’in de bu konuda net açıklamalar yapması önemli...

Soruşturma dosyası açıldığında bu iddiaların doğru olup olmadığını, kimlerin ortalığı bulandığı bulandırmadığını net olarak göreceğiz.

EMNİYETTEKİ SORUMLULAR AKIL SAĞLIĞINI KAYBETMİŞ DURUMDA…
Emniyet Müdürlüğü operasyonla ilgili öyle bir video paylaştı ki sanırsınız Pablo Escobar’ı gözaltına almaya gidiyorlar. Eski bir operasyon videosunun başlangıcına montajlamak, hatta araçların İZFAŞ’a bağlı Fuar İzmir’den kalktığı görülüyor, eski belediye başkanını ve bürokratların gözaltına alınışını şova dönüştürmek ve insanları rencide etmek akıl sağlığını yitirmekle, masumiyet karinesi, adalet duygusu gibi duyguları umursamamakla eş değer.

BASIN ÜZERİNDEN YAPILAN MANİPÜLATİF İŞLER
Bu süreçte basın mensuplarının soğukkanlılığı da önemli…

Parti içi hesaplar üzerinden kendilerine alan açmaya çalışan CHP’ye yakın bazı medya kuruluşlarının, şahısların operasyonun içeriğini öğrenmek isteyen insanları manipüle edebilecek işlerin içine girdiklerini de ibretle izliyoruz. Bize de çok sayıda evrak, bilgi-belge geliyor. Ancak bütünü görmeden, yani soruşturma dosyasını görmeden, reyting ve PR uğruna vatandaşı manipüle etmenin, işi sulandırmanın dışında hiçbir şeye katkı sunmayacağına inanlardanım. Egedesonsöz bu konuda tutarlı yayıncılığını sürdürmeye devam edecek.

Soruşturmada yeni dalgalar olur mu, olmaz mı bilinmiyor. Ancak Tunç Soyer’in eşi İzmir Köy Koop Başkanı Neptün Soyer’in iktidara yakın bazı medya organları tarafından hedef alındığına şahit olmaktayız.

FELAKET ANINDA DAHİ TOKALAŞMAMAK…

Konumuza dönelim.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün İzmir’deydi. Özel, CHP genel başkan yardımcıları ve İzmir milletvekilleri Deniz Yücel ile Murat Bakan’ı da yanına alarak kentte bir dizi görüşme, toplantı ve mini miting yaptı.

Son yılların en büyük operasyonunda bazı iç hesaplaşmaların artık bir kenara bırakılması beklenmekteydi.

Bilindiği üzere Tugay-Soyer, Tugay-Aslanoğlu, Tugay-Murat Bakan ve Deniz Yücel arasında hatlar çok gergindi.

Grev günlerini hatırlayalım.

Grevin biteceği son gün parti genel merkezi, genel başkan yardımcıları Gamze Taşcıer, Murat Bakan’ı ve Deniz Yücel’i görevlendirerek İzmir’e göndermişti. Bu süreçte Başkan Tugay sadece Taşcıer ile görüşürken, Murat Bakan ve Deniz Yücel ile yan yana dahi gelmek istemedi. Hatta Taşcıer’in Başkan Tugay ile görüşmeye gittiği sırada Murat Bakan, Aliağa Cezaevi’ne bir tutuklunun ziyaretine gitmiş ve orada fotoğraf vermişti. Tugay da “il başkanlığında yapılan basın toplantısında Gamze Hanım’ın yanında durmak dışında bir katkı görmedim” demişti. Bu tartışmanın üzerine Bakan da Yücel de açıklamalarda bulunmuş ve Tugay’ı hedef almışlardı. Hatta Yücel, Tugay için “telefonlarımı dahi açmıyor” demişti.

Dün ise her şeyin bir kenara bırakılması bekleniyordu. Ancak olmadı.

Genel Başkan Özgür Özel, makamında Başkan Tugay’ı ziyaret etti. Araç İzmir Sanat’ın önüne geldiğinde Cemil Tugay, kapıda bekliyordu. Kapıdan inen ilk isim olan Murat Bakan, Tugay’ın elini sıkmadan içeriye girmesi dikkat çekiciydi. Bakan’ın ardından araçtan inen Özel’in elini sıkan Tugay, başkanı içeriye buyur etti ve görüşme başladı.

Felaket anları ve yenilgi yılları iyi birer okuldur. Küslükler, kişisel hesaplar bir kenara bırakılır ve bir noktaya odaklanılır.

En sıkıntılı anda, hatta felaket anında dahi tokalaşmamak küskünlüğün, kırgınlığın boyutunun derinliğini bize gösterir.

Bir adım ötesi düşmanlaşmadır.

Kamuoyuna mal olmuş, vatandaşların oyları ile seçilmiş iki siyasetçinin herkesin gözü önünde böyle bir davranışın içerisinde olması, operasyona tepki gösteren, cavcavlı sıcakta parti binasının önüne koşan ve gözaltındakilere sahip çıkan seçmeni ve partilileri irrite eder. İki siyasetçi buna son verir mi, vermez mi?

Biraz muallak…

*

Başa dönersek…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin soruşturmada şikayetçi tarafta olup olmaması oldukça kritik. Eğer ki böyle bir hata yapıldıysa Başkan Tugay’ın çok ciddi biçimde imajı zedelenebilir. Bu durum özellikle hükümete yakın medya, siyasetçiler hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bile kullanılabilir. CHP İzmir içerisinde kamplaşma artar ve iç hesaplaşma oldukça şiddetlenir. Daha da ileri gideyim; Özel, Tugay’a ‘istifa et’ bile diyebilir.

Aksi durumda; büyükşehir belediyesi şikayetçi pozisyonda değilse bu iftirayı kişileri, partinin uzağından yakınından geçirmemek gerekiyor. Bu kişiler İzmir’de son yılların en büyük operasyonu yaşadığı günlerde attıkları iftiralar ve yarattıkları manipülatif ortam ile anılacaklardır. Tabi bu kişiler sabun gibidirler, her dönemin adamı da oluverirler.