Her genel başkan 'lider' olamıyor!
Mehmet KARABEL

Son günlerde...

“CHP’de neler oluyor?” diyenler çoğalıyor...

Haklılar...

Çünkü...

Medya’nın “önemli” bir kesiminde...

Havalar değişti...

Kurultay’ı kazandıktan sonra...

Özgür Özel’i...

Sanki ilk kez tanışıyormuş gibi...

Şöööyle...

Tepeden tırnağa süzüp de...

“Bakalım asırlık partiyi sırtlayabilir mi?”

Gözüyle bakan “baba” medya organları...

Artık...

Rahatlıkla şu methiyeyi kaleme alabiliyorlar:

“CHP’nin kalesi İzmir için verdiği isabetli kararlar, kısmen acımasız eleştiriler alsa da (*)göl maya tuttu... Belediyeler için en isabetli başkan adaylarını keşfetti... Türkiye’nin gözü bi’anda İzmir’e çevrildi... Yalnız İzmir’e mi? CHP Adıyaman’ı 1989 seçimlerinden sonra ilk defa; Manisa, Afyonkarahisar, Kırıkkale, Kilis, Kütahya, Uşak ve Zonguldak’ı, Cumhuriyet tarihinde ilk kez ve Amasya, Bartın, Giresun, Kastamonu’yu ise 1977’den beri alamıyordu... Artık o kentler CHP’li...”

***

Özgür Özel...

Görünen performansıyla...

Sadece 100 yaşındaki CHP’nin Genel Başkanı unvanıyla değil...

Türkiye Cumhuriyeti’nin...

Politika arenasındaki...

Sözü dinlenir...

Liderlerinden biri olarak anılacak...

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da...

Ellerinden geldiğince...

Hem İstanbul’u ve Ankara’yı parlatacaklar...

Hem de...

CHP aşkına ve dahi engin deneyimlerinin ışığında...

Özgür Özel’in önünü açmak için çaba gösterecekler...

***

Tabii ki...

Cumhurbaşkanı ile buluşmak doğru hamleydi...

Zaten...

“Genel Başkanlık”tan...

“Liderliğe” yol açan parlak ışık...

O anlamlı buluşma ile...

Tarihe geçti...

Bu siyaseten “10 numara / beş yıldız” ataktır...

***

İmamoğlu ve Yavaş...

“Zaman Tüneli”nden geçip...

Şu soruyu...

Kendilerine sormaları gerekir:

“Özgür Özel’in kararlı seçim politikası hayata geçmeseydi, 1 Nisan sabahı CHP, Türkiye’nin birinci partisi olur muydu?”

Bi’anlamlı soru daha...

İYİ Parti’nin o günlerdeki Reisi Meral Akşener...

Özgür Özel’in...

“Ha’di, yerel seçim için işbirliği yapalım...”

Teklifine...

İYİ Parti’nin Çatısı gizli oylamada “Hayır” demeseydi...

CHP...

O tarihi seçimde AK Parti’yi geride bırakıp...

Tek başına...

Türkiye’nin “birinci parti”si olabilir miydi?

İyi ki...

İYİ Parti, o teklifin üstüne atlamamış(!)...

***

Meslek büyüğümüz Uğur Dündar...

Geçen hafta...

İnstegram’dan “uzun lafın kısası” başlığıyla bir paylaşım yaptı...

Aynen şöyle:

“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmasaydı CHP’de değişim de olmazdı! Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır... Hiç bir siyasi mühendislik çalışması bu üçlüyü ayıramayacaktır...”

Böyle olmasını dileyen yüz binler var...

Yine de geride kalan yerel seçimin tek (*)“maestro”su...

Tartışmasız Özgür Özel’dir...

Her kent ile “birebir” uğraştı...

Belediye Başkan adaylarını %100’e yakın doğru seçti...

An itibarıyla...

İzmir’in 30 ilçesinin 28’ini CHP’li başkanlar yönetiyor...

Bu yıllardır yaşanmamış bir rekordur...

Bitmedi!

İzmir’deki ilçe belediye başkanının “sekizi” kadın...

Eee, daha ne olsun?

***

Zaten böyle olmasaydı...

“1 Nisan” sabahı Türkiye haritasının yarısından fazlası...

“Gelincik Tarlası”ndan farksız hale gelmezdi / gelemezdi...

Yanlış mı?

***

Aslında...

Geçen yıl çok akıllıca bi’şi yaptı...

Hatırlayacaksınız...

Sekiz / dokuz ay önce...

İmamoğlu ve ekibi...

Kılıçdaroğlu’na karşı(!) “sır gibi” videolu toplantı yaptı...

İstanbul’un Reisi...

CHP’de “değişim” harekatı başlatacaktı...

O proje...

Nasıl olduysa artık(!)

Sosyal medyaya sızıverdi...

Ve, yine o buluşma...

CHP tarihindeki “en anlamsız”

Online “değişim” toplantısının 

buluşma olarak tarihe geçti...

Çünkü...

Hepsi ifşa oldu...

Peki, kimin sesi, cismi hiç görünmedi o toplantıda?

Bildiniz!

“Özgür Özel”...

***

Bitiriyoruz...

20’inci dönem İzmir Milletvekili Avukat Metin Öney’in...

Şahane yorumuyla...

Hayatının büyük bölümüne Siyaseti koyan...

Metin Öney büyüğümüz diyor ki:

“Kurultay salonunda...

Delegenin yarıdan bir fazla oyunu alan Genel Başkan olur...

Ancak bu sonuç onu “lider” yapmaz...

Aslında...

Daha sonra göstereceği performans...

O’nun lider olup olmayacağının işaretidir...

Yıllardır görüyoruz işte...

Başarısız genel başkanlar gitmeyince...

Halk, çaresiz partiyi gönderiyor...

Ne yazık ki...

İstifa kültürü Türkiye’de gelişmedi...

Genel başkanlar her şeyi bildiklerini zannederler...

Oysa...

İyi bir genel başkan, her şeyi bilen değil...

O siyasi partinin...

“Bileni bilen” bir numarasıdır!

Yaşı, biraz yüksek olanlar hatırlayacaktır...

Unutulmayan siyasi liderler...

Hep bedel ödeyenlerdir...

Mesela...

Merhum Alparslan Türkeş, 12 Eylül’de 5 yıl tutuklu kaldı...

Doğu Perinçek, toplam 16 yıl cezaevinde kaldı...

Rahmetli Necmettin Erbakan, iki yıl dört ayını hapishane geçirdi...

Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit, Zincirbozan’a gönderildi...

Tüm bu yaşananların gölgesinde...

İlle de “Ben siyaset yapacağım; kararlıyım...” diyenler...

İngiliz edebiyatçı George Orwell’in...

Şu özlü sözünü asla unutmamalıdır:

“Her şey göründüğü gibi olsaydı; eline aldığın deniz suyu mavi olurdu...”

Nokta...

(*) Göl maya tuttu: “Bir bakışta bize imkânsız gibi görünen, öyle göründüğü için bizi o işe teşebbüs etmekten alıkoyan durumlar (engeller) her şeye rağmen aşılmaya çalışılmalıdır... Göl maya tutmayacak önyargısıyla atıl kalırsak, yani göle maya çalmaktan vazgeçersek göl asla maya tutmaz...”

(*)“maestro”: Orkestra Şefi...

Sonsöz: “Hazırlanmadan güzel konuşanlar, aslında hayatları boyunca hazır olanlardır... / Anonim...”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/her-genel-baskan-lider-olamiyor/19726