Bir portre Recai Acar...
Rifat ÖZER

Kimi insanlar vardır, adını duyduğunuzda sıkıcı gelir, gerer, yüzleri ekşitir… Kimisi de vardır ki, rahatlarsınız, ferahlarsınız, tebessüm edersiniz, gülümsersiniz... Bu Recai Acar’dır işte!

Recai Acar, yaşamın taa… içindendi, politikanın da lezzetiydi. Tıpkı neşe ve espri kaynağı İbrahim Yılmaz’lar, aktivist Oktay Konyar’lar, öğreten gazeteci Nihat Dağdelen’ler gibi…

***

Recai Acar’ın ballığı, Akyazı’nın Balballı Köyünde 6 Mayıs 1948 yılında doğmasından gelmeli! Bu çevre, onu sarıp sarmalayarak yaşamınca kendisini ‘bal tatlısı bir insan’ yapmış olmalı!

İlkokulu köyünde bitirdikten sonra 1960 yılında Karşıyaka’ya geldi... Orta öğretimini burada tamamlayarak Karşıyaka Lisesinden mezun oldu… 1972 yılında, gündüz çalışıp, gece okuyarak Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesinden de mezun oldu...

1973 yılında Üniversiteden sınıf arkadaşı Hacer Hanımla evlendi. Bu beraberlikten Zeynep Aslı ve Mustafa Tolga adlarında iki çocukları ve çok sevdikleri torunları Batuhan oldu…

Recai, Karşıyakalılık ruhuna büyük önem ve katkı verendi… Karşıyaka’dan da fazla Karşıyakalıydı. Bu yüzden Karşıyaka ile ilintili çok sayıda sivil toplum kuruluşlarına katıldı, yardım ve yöneticilik yaptı…

Bunlar arasında; Atatürkçü Düşünce Derneği, Türk Hava Kurumu, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri, İzmir Karşıyaka Laik Eğitim Vakfı(İklev), Karşıyaka Lisesinden Yetişenler ve 1912 Karşıyakalılar Derneği, Ege Sivil Toplum Birliği(Estop), İzmir’i Sevenler Platformu, İzmir İktisatçılar Derneği(İzimder) ve daha da çokları sayılabilir…

Siyaset yapmadan da duramazdı…

Üniversitede öğrencilik yıllarında gençlik hareketlerinin içinde yer aldı. 1984-1985 yıllarındaki Sodep-Halkçı Parti birleşmesinde de aktif rol onadı…

Rafine üslubu, bilinçli tarzı ve barışçı duruşu ile, olduğu yere ışık verendi. Reel enerjisi ile de, CHP’ye çok şeyler kattı… Hele de 2001-2003 yıllarındaki İl Başkan Yardımcılığı sırasında, yerinde durmadan çalıştı…

Böyle bir gün de Karşıyaka Çarşısında İbrahim Yılmaz’la karşılaştı... İbrahim Bey durdurdu, konuşmak istedi. Bunun üzerine Recai : “ İbrahim abi, sonra konuşuruz, şimdi ikili temaslarım var” diyerek aceleyle uzaklaştı. Bunun üzerine de Recai’ye “ ikili temaslar” adını taktı!

Zaten hemen herkesin bir lakabı vardı…

Bana “Uzun Avukat”, derdi. Kimilerine ; “Alman Sosyal Demokrat”, “Boyalı Saç”, “Mektupçu” vs. lakaplar takar, hep o adlarla anardı!

***

Eşi Hacer Acar, 2000-2004 yılları arasında, CHP Karşıyaka Kadın Kollarında başarılı bir başkanlık yapmıştı... Sonra da 2004-2014 yılları arasında iki dönem İzmir İl Genel Meclisi Üyeliğine seçildi. Recai Bey, eşinin hep yanında durdu ve destekçisi oldu…

Zaten her zaman toplumun içindeydi… Düğünlerde, derneklerde, cenazelerde bulunur, elinden geldiğince yardım ve destekçi olurdu. Belki siyasette yeterince değil ama, cenaze töreninde bunun semeresini, ailesi ve yakınları gururla görüp yaşamıştı…

Recai Acar, geride büyük bir acı, sevgi ve boşluk bırakarak… 18 Nisan 2024 tarihinde aramızdan ayrıldı. Bu beklenmedik ayrılık, toplum içinde adeta bir şok yarattı… Kimse de inanamadı!

Ancak, insanların kalplerinde derin iz bırakarak gitti Recai… Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı ve dayanma gücü diliyorum. Ruhu şad olsun sevgili arkadaşımızın... Ne yazık, ölüm kimseyi görmezden gelmiyor ki!

Ama gerçek ölüm, yaşarken insanın içinde ölendir. Recai Acar’ın kaybı ise bir son değil, içimizde yaşayandır… Ve hep yaşayacaktır!

İyi pazarlar…



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/bir-portre-recai-acar-/19723