İzmir’de fark ne kadar?
Engin ÖNEN

Bu aşamada seçim tahminleri ve anket sonuçları havada uçuşur. Particiler doğal olarak kendi adayları lehinde tahminde bulunurken, haddinden fazla artan araştırma şirketlerinin çoğu da, aynen yandaş medya gibi yandaş sonuçları yayınlarlar.

Son günlerde hem CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’ın hem de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İzmir’e ilişkin açıkladıkları sonuçlar çok dikkat çekici geldi bana.

Cemil Tugay yüzde 3-4 fark var demişti. İki gün sonra da Özgür Özel bu farkı biraz artırdı ve yüzde 5-5,5 dedi. Çok acemice açıklamalar. Anket sonucu açıklıyorlar ama hiçbir analize tabii tutma ihtiyacı duymamışlar.

Ayrıca kamuoyu ile paylaştıkları farkın bu düzeyde olduğunu açıklıyorlarsa, demek ki ellerindeki raporlarda durum daha vahim. Ben yine de Hamza Dağ’ın elindeki sonuçların bile kendi lehine bu kadar pozitif olduğunu sanmıyorum.

Eğer Cemil Tugay ile Hamza Dağ arasındaki fark bu kadar düşük ise, öyle varsayarsak, demek ki, Erdoğan Mahmut Özgener’i ikna edebilseydi, AKP hayal bile edemediği bir şekilde İzmir’i kazanırdı.

Varsayımları bırakıp, şimdi bazı rakamlar verip bunlar üzerinden hareketle konuşalım. İzmir’deki seçmenin büyük bölümü kentli orta sınıf ve endişeli modernler dediğimiz kesimlerden oluşur. CHP’nin bir süredir bu kentte birinci parti olması, bu endişenin ürünüdür ve Erdoğanizm karşıtlığıdır.

CHP’nin İzmir’de rekor oy aldığı ilçe ve mahalleler bu sosyolojik özelliklere sahip olup, önemli bir kesimi de eski merkez sağ seçmendir.

2023 Genel seçimlerinde CHP %41.5, AKP %25.5, İYİ Parti %11.5, Yeşil Sol %7.5, TİP %5.5, MHP %5.5 düzeyinde oy almışlar.

Genel seçim sonuçlarını örnek verdik, çünkü yerel seçim ittifaklar seçimi olmuştu. Şimdi bu tabloya göre Cumhur İttifakının oyu %31 düzeyinde olup, bunu çok belirgin olarak artırması pek mümkün değildir.

Eğer CHP seçmeni partisinin adayına oy verirse zaten sorun yok. Ama besbelli ki, CHP’li seçmenin bir kısmı kırgın. Ancak bunun sandığa çok yoğun yansıması sürpriz olur. Bazı küçük ilçelerde olabilir ama Büyükşehir ve merkez ilçelerde o denli etkili olmaz. Çünkü zaten partisinden memnun olduğu için değil, AKP ve Erdoğan karşıtı bir tercihe sahip seçmen CHP’nin yelkenlerini doldurmaktadır.

TİP aday çıkarmayarak CHP adayına destek mesajı vermişti. DEM’in adayı, “Tunç Soyer aday gösterilseydi biz aday çıkmazdık” dese de, DEM seçmeni bölünür. Bugünkü koşullarda DEM yerine ikinci tercihini kullanacak olan seçmenin AKP’ye yönelmesi çok sınırlı kalır.

Geriye İYİ Parti kalıyor. İzmir’de İYİ Parti seçmeninin merkez ilçelerdeki seçmeninin büyük bölümü modern muhafazakar seçmen özelliği taşımaktadır. İstanbul’da bu nedenle önemli bir bölümü İmamoğlu’na yönelen bu özellikteki seçmenin, İzmir’de de Cemil Tuğay’ı beğenmese de Hamza Dağ’a yönelmesi çok zordur. Bu ancak çeperdeki bazı kırsal ilçelerde ve sınırlı düzeyde gerçekleşebilir.

Bu denklem CHP’yi adayından ötürü değil ama duyarlılıklar bakımından otomatik olarak favori kılıyor. Hatta yukarıdaki rakamlara bakınca öyle %3-4 değil, daha belirgin bir farkla seçimi kazanması sürpriz olmaz.

Ancak bu yetkili iki ağızdan çıkan sonuç ile seçim kazanılırsa, bu kaybetmekle eşdeğer değerlendirilir. Ve doğal olarak CHP’nin İzmir’de kaybedeceği ilçe sayısı, yöneticileri bayağı zora sokar.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/izmir-de-fark-ne-kadar/19534