Adı 'Mutlu' kendisi 'talihsiz!'
Mehmet KARABEL

Türk Sineması’nın…

Tartışmasız…

En erotik yıldızlarından biriydi…

Ömrü yetseydi…

Gelecek hafta Salı günü…

75 yaşını geride bırakacaktı…

Acımasız kader…

O’nu da…

Hayatının baharında…

Arkasında iki güzel evlat bırakarak bu dünyadan aldı götürdü!

***

Öyle hızlı, öyle baş döndüren kısacık bir hayat yaşadı ki…

Sevildi, alkışlandı…

Ama ne yazık ki…

Bahtsız (talihsiz) bir yıldız olarak tarihe geçti ki…

***

Daha 18 yaşına girdiği gün, “Türkiye Güzeli” seçildi…

Buğulu bakan…

Zeytin karası gözleriyle ünlüydü…

Bir bakan, dönüp bir daha bakıyordu…

Bir mıknatıs gibi çekiciydi…

O sıralarda…

Türk Sineması’nın…

Türkan Şoray kadar “yürek hoplatan bakışlara sahip” yıldızıydı…

***

Türkiye Güzeli tacı takan…

Herkesin bakışlarının üstünde düğümlendiği bir kızı…

Yeşilçam’ın yapımcıları başkalarına bırakır mı?

Önce…

Afişte iyi durmaz diye…

Gerçek adı “Emine”nin önündeki “E” harfini attılar…

Oldu “Mine”

Nüfustaki soyadı, “Özatmaca” idi…

O’nu da…

“Mine”ye pek yakışır diye…

“Mutlu” yapıverdiler…

O saatten sonra…

Türkiye O’nu hep “Mine Mutlu” olarak bildi, tanıdı, sevdi…

Ama…

Hiç soyadı gibi “mutlu” olamadı…

***

19 yaşında…

“Ben Bir Kanun Kaçağıyım” filminde oynadı…

Bakışlarıyla…

Seksapeliyle…

Resmen dağıttı piyasayı…

***

O, artık Türk Sineması’nın gözbebeği olmuştu…

Bir film setinden diğerine koşuyordu…

Afişlerdeki “üzüm buğusu” bakışları bile…

Seyirciyi sinema salonuna çekmeye yetiyordu…

***

İlk başlarda yan rollerde oynasa da…

Daha sonra başrol oyunculuğuna terfi etti…

Ağırlıklı komedi filmlerinde…

Ayhan Işık, Sadri Alışık, Zeki Müren ve Bülent Ersoy ile…

En “kalıplı” rolleri paylaştı…

Mesela…

Cüneyt Arkın’la oynadığı “Ala Geyik”te efsane bir oyun çıkardı…

1974’te çevirdiği “Köyden İndim Şehire” filminde…

Kemal Sunal, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Halit Akçatepe, Meral Zeren, Perran Kutman, Tekin Akmansoy ve Leman Çıdamlı ile oynadı…

Aslında her şey çok güzel gidiyordu…

***

Belki de…

Yeşilçam’ın en hüzünlü hayat öykülerinden biri…

İşte, o günlerde başladı…

***

Takvimler 70’li yılların ortasına geldiğinde…

Türkiye’de sosyal yaşam…

Giderek “değişim” yaşamaya başladı…

Hafiften de olsa erotik fotoğraflar artık…

Gazete ve dergilerde yer alıyordu…

Televizyonun her eve girmesiyle birlikte…

Sinema salonları boşalmaya başlamıştı…

Yapımcılar ister istemez “erotik içerikli” filmlere yöneldiler…

“Mine”, cesur bir kızdı…

Ama…

Hayatının hatasını yaptı…

Türk Sineması’nın tek çıkış yolu olarak gördüğü…

Erotik filmlerde oynamaya başladı…

Oysa, bir çok meslektaşı gibi şarkıcılığı seçebilirdi…

Ama, yapmadı…

Belki de yapamadı…

***

“malum” filmler peş peşe geldi…

Bugün 50’li yaşları sürenler iyi hatırlar…

“Beş Tavuk Bir Horoz”

“Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak” gibi filmlerde…

Kendine kahrede kahrede boy gösterdi…

Bir anda erotik komedilerin yıldızı olmuştu…

Mesela…

“Tatlı Tatlı” filmi, o dönemde…

O günlerin pek çok gözde oyuncusunun da…

Denemek zorunda kaldığı “o biçim” filmlerin…

Belki de en düzeylilerinden biriydi…

Olan olmuştu bi’kere…

O güzeller güzeli aktrist…

Ne yazık ki…

Hafızalara o görüntülerle kazındı…

Hayat çok acımasızdı…

***

Aslında diğer meslektaşlarına göre biraz daha şanslıydı…

Çünkü bu furyada sadece iki yıl yer aldı…

Ne var ki; bu kısacık süre bile…

“Mine Mutlu”nun…

Seyircinin aklına erotik filmlerle gelmesini engelleyemedi…

***

Ayakta kalabilmek için çalışması gerekiyordu…

Sinemayı bıraktı, şarkıcı oldu…

Güzelliği kadar sesiyle de adından söz ettirdi…

Ancak…

Şöhretine rağmen “mutsuzdu”, yalnızdı…

Sadece iki yıl için de olsa…

Çevirdiği erotik filmlerin bıraktığı izi silmek imkansızdı…

Adı, ister istemez “seks yıldızı”na çıkmıştı bi’kere…

Dertleşebileceği tek kişi yardımcısıydı…

Birkaç yıl sonra…

İşadamı Ünal Çulha ile evlendi…

Çağkan ve Büşra isimli çocukları oldu…

İki kardeş de annelerinin yolunda gitti; oyuncu oldu…

***

Mine Mutlu son olarak…

Bülent Ersoy ile birlikte “Beddua” filminde…

Kamera karşısına geçti…

Bu filmdeki başrolünden sonra…

Sinema defterini bir daha açılmamak üzere kapattı…

Sadece…

1982’de…

Namık Kemal’in eserinden senaryolaştırılan…

“İntibah” adlı televizyon dizisinde…

Selçuk Özer ve Hülya Avşar ile birlikte oynadı…

***

Sonra?

Sonrasında ise kendini ışıltılı dünyanın gerisine attı…

Işıklar açıldı, perde kapandı…

Yeşilçam’ın “üzüm buğusu gözlü” şanssız kraliçesi…

Meme kanserine yakalandığını…

İşte, o günlerde öğrendi…

Sonuna kadar mücadele etti ama, dayanamadı teslim oldu…

O illet hastalık yüzünden hayata veda ettiğinde ise…

42 yaşını doldurmamıştı bile…

Takvimler ise, 18 Eylül 1990’ı gösteriyordu…

Aradan…

Neredeyse 33 yıl geçti…

O kadar çok ünlü yıldızla aynı filmde oynamasına karşın…

Ne yazık ki…

Hala…

O erotik filmleriyle hatırlanıyor…

Ne acı, değil mi?

Nokta…

Sonsöz:”Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle… Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla… / Hz. Mevlana…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/adi-mutlu-kendisi-talihsiz-/19133