Boş iş, boş laf!
Nüvit TOKDEMİR

Bilen bilmeyen...

Anlayan anlamayan...

İşin içinde-dışında...

İzleyen izlemeyen...

Duyan duymayan...

Adını ananlar...

"Futbol" denilince ayağa kalkanlar!

Yorum yapar bu ülkede...

Bilgiç kesilir...

Birer "futbol uleması" olurlar!

Durum böyle olunca...

Futbolun "çok bilmişleri" varken...

"iş yapıcılar" yoktur!

Varsa da...

Geride kalır; görülmez, elle tutulur olmazlar!

E o zaman da işler-güçler günübirlik; geçici uygulamalarla yürür gider!

"Bir gün öyle bir gün böyle" derler ya hani!

Gidişattan memnun olan da, olmayan da her biri bir yerlerde bağıra çığıra işin içinde olmak kaydıyla aynı yolda yürür giderler!

O birlikte yürüyenleri hepimiz biliyoruz...

Bağıranlar, yakınanlar; ağlaşıp-sızlananlar...

Yani kulüp temsilcisi başkan ve yönetimler; teknik adamlar, futbolcular...

Ve tabi ki...

Federasyon yönetimleri...

Olmazsa olmaz parçası Merkez Hakem Komitesi ve diğer kurullar...

Futbolun her sorununun parçası olan bu bileşenler...

Sürekli birbirlerinden yakınır; birbirlerini eleştirir, tartışır...

Sorun çözücü olmak yerine yaratıcı olurlar!

Bakın son 20 yılın ortaya çıkan sorunlarına ve çözümlerine...

Futbolda bir arpa boyu ilerlemek yerine, sorunların daha da büyüdüğünü ve çözümsüzlüğe doğru yol aldığını göreceksiniz!

Bu kadar sözü neden söylüyor...

Bu satırları niye karalıyoruz ki?

Biliyorsunuz, futbolda yine beklenen oldu ve MHK'da bir değişim daha yaşandı...

Son 20 yılda 11 başkan ve yönetimi gitmiş oldu; 12. başkan Lale Orta ve ekibi göreve başladı...

Her değişimde "hayırlı olsun" dileklerini iletenler sıraya girdi...

İyi de...

Bu değişimler futbolumuza ve hakem örgütümüze bir katkı sağlıyor mu?

Bir yapısal değişim adına kapı aralanıyor mu?

Ne garip!

İnanın hiç bir şey olmuyor!

İsimler değişiyor, sistem değişmiyor!

İşleyiş aynı!

Türkiye'de futbolun sorunlarını çözmek için çok uzun yol katetmek gerekiyor artık...

Kulüplerden başlayıp federasyona, kurullarına varıncaya kadar bir değişim için "iş bilenlere", ortak akıl ile yürümeye gereksinim var...

Federasyonun siyasetten uzak "tam özerkliğine" gereksinim var!

Futbolda hakem komitesini, hakemleri dedikodudan, eleştiriden, tartışmadan uzak tutmak için köklü değişimlerin zorunluluğu gün gibi ortada duruyorken...

Günübirlik çözümler üretmek...

"Konuşursan cezayı basacağım" türü uygulamaya koymak...

Sorunu ötelemek anlamı taşır!

O zaman da, daha çok Sabri Çelik gider, Lale Orta gelir!

Görev ömürleri de 3-4 ayı geçmez!

İşte o anlarda...

"Boş laf, boş iş" üreticileri; her işe "çene suyu çorba" diyenler bir kez daha ortaya çıkar; karıştırır ha karıştırırlar ortamı!

Bırakın siz de sanal takılmayı!

Sorunların çözümü için...

Gerçeğe dönün!...



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/bos-is-bos-laf/18157