Öncü sınıf
Tayfun MARO

Sistemleşen her şey sistemin ifadesini bulduğu kapitalizmdir.İktisadi, sosyal ve siyasal alana baktığımda gördüğüm tam olarak budur.

Ülkenin ikibinli yıllarında liberal dönemin zirvesi görüldü. Türkiye’ye “24 Ocak Kararları”nı dikte ettirenler, ılımlı İslam ile liberalizmi sentezleyen AKP’ye iktidar yolunu açtılar.

Ve açılımlar dönemi başladı. AKP İslamcılık, CHP Alevilik, HDP Kürtçülük, MHP Türkçülük ile hemhal siyasetin merkezine yerleşti.

Ancak sanayi burjuvazisinin AKP ile yolları, ikinci iktidar döneminde ayrıldı. Bu yol ayrımını izleyen yıllarda, önce İstanbul AKP’den geri alındı, daha sonra da 6’lı Masa ile muhalefette örgütlenme sağlandı.

Seçimlerde, Doğu Bloku’na yönelen iktidar grubu ile Batı Bloku’na yakın duran muhalefet arasındaki mücadeleden bir iktidar çıkacak.

Batı kapitalizmi ile Doğu kapitalizmi çekişiyor. Bakalım, kimin elinde kalacağız?

Sistemden beslenenler sistemle hesaplaşamaz. Gerisi züğürt tesellisi.

Mesela, işçi sınıfının örgütlü mücadelesi bir sol efsanedir. Bana kalırsa, emekçi örgütler, emekçilerin sisteme uyum sağlamasından öte bir işleve sahip değildir.

Sendika, ücret sendikacılığı yaparak işçileri memnun eder.Patronun vermeyi kabul ettiği maksimum ücretin pazarlığını yaparak denge sağlar. Sınıf sendikacılığı kocaman bir yalandır.

Örgütsüz işçi sınıfını düşünebiliyor musunuz? Bir nedenle ayağa kalktı, ortada ne patron kalır ne fabrika…

İşçi örgütleri, emekçileri rehabilite ederek sistemle uyumlu hale getirmekle yükümlüdür.Sınıf mücadelesi sadece efsanedir.

Yürüyen gerçek; Dengeden çıkan kapitalist sistemden yeni Dünya düzenine doğru gidişin rotası burjuvazi tarafından oluşturuluyor. Öncü sınıf, burjuvazi.

Seksenli yıllara gelinceye kadar burjuvazi kendisi için sınıf olmak konusunda sıkıntı yaşıyordu. Cumhuriyet devriminin getirdiği yeni rejim, Türkiye burjuvazisinin oluşumunda başarılı olamadı.

Ancak, seksen darbesini izleyen yıllarda, neo liberal dönemin inşasında başarılı oldular. Fakat vasatın ihya edildiği bu dönem ülkenin hiç hayrına olmadı.

Şimdi, kamucu iktisadi politikalar bir kere daha öne çıkarılıyor. Bunu solculuk olarak anlayan şaşkın Atatürkçüler bir tarafa, biliyoruz ki ağır krizin getirdiklerine karşı devlet aygıtı devreye sokuluyor. Ağır kriz dönemlerinde kapitalistlerin başvurdukları bir yol.

Sonuç olarak, öncü sınıf burjuvazi, gerisi teferruat…



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/oncu-sinif/18152