|
|
O’nlar “orta yaşın belini kıran” tescilli güzeller! İkisi… “Avrupa Güzeli” tacı taktı… Diğeri modern bale ile başladı… Bugün… Türkiye’nin unutulmaz oryantallerinden biri olarak anılıyor… *** Kuşadası’nda buluşan bi’dönemin efsane güzelleri… Bir yandan… Yaş almanın tadını çıkarırken… Diğer yandan… Tanrı vergisi “güzelliğin” kalıcı hazzını yaşıyorlar… *** Kim bu “yaşlanmaya dur diyen” güzeller? Hatırlayalım, tek tek… *** En küçükleri Neşe Erberk… 58 yaşında… 40 yıl önce “Miss Europe 1984 – Avrupa Güzeli” seçildi… Robert Koleji bitirdi; Boğaziçi Üniversitesi'nden diploma aldı… “Manken olacağım!” dedi; başka bi’şi demedi… Dediğini de yaptı… Mankenlik, fotomodellik ajansı kurdu… Ayk Gurdikyan’la yaptığı evlilikten… Alin, Selin ve Lara adlı üçüz kızları var… Anne olunca… Anaokulu açmaya karar verdi… Çok yetenekliydi… Şimdi Türkiye’nin dört bir yanındaki 50 anaokulunun sahibesi… Biri de Kuşadası’nda… *** Ortanca güzelimiz, Burçin Orhon… An itibarıyla, 60 yaşında… İstanbul Üniversitesi İşletme Mühendisliği Fakültesi mezunu… “Yetmez…” dedi… İstanbul Devlet Konservatuvarı’nı da bitirdi… Dansa 3,5 yaşında başladı… Klasik bale’de efsane oldu… Ancak… Türkiye’yi asıl modern oryantal dansıyla büyüledi… Sahnelerde “fırtına” gibi eserken… Unutulmaz lakabı “Bambi” diye anılıyordu… 27 yıl önce… Büyük tiyatro ustası Nejat Uygur'un oğlu Süheyl Uygur’la… Hayatını birleştirdi… Üç kızı var… Yıllardır… “Burçin Orhon Dans Akademisi”nde öğrenci yetiştiriyor… O da Kuşadası sevdalısı… *** Yaşça en büyük güzelin adı… Nazlı Deniz Kuruoğlu, 60 yaşının tadını çıkarıyor… Şahane sarışın… 40 yıl önce “Avrupa Güzeli” tacını taktı… Eski adıyla… İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar bale bölümü mezunu… Menisküs ameliyatı sonrası… Kariyerini noktaladı… Önce okulunda öğretim üyeliği yaptı… Sonra… “Zamanı geldi…” deyip Kuşadası’ndaki Caferli Köyü’ne yerleşti… Şimdilerde… Resim yapıyor; ata biniyor… Motocross ve Offroad sporlarıyla ilgileniyor… Ayrıca… Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı… *** Güzel üçlü, Ada’da buluştular… Ne için? Kuşadası’ndaki kadın üreticilere destek olmak için… Çünkü… Neşe Erberk’in sahibi olduğu ana okullarında kullanılan… El emeği ürünleri… Kuşadalı kadınlar üretiyor… Nitekim… Üç “tescilli” güzel… Neşe Erberk’in anaokulunun eğitim yılı resepsiyonu için… Bir araya gelirken… Kısa adı “KUŞAKK” olan… “Kuşadası Kadın Girişim, Üretim ve İşletme Kooperatifi”nin… Göz nuru eserleri de… Neşe Erberk’in sahibi olduğu… Türkiye’deki tüm anaokullarına gönderildi… *** İşbirliğinin “yaratıcı meleği” ise… “KUŞAKK”ın kurucu üyelerinden Nazlı Deniz Kuruoğlu… Eh… Böylesi bir buluşmaya… “Jenerasyon” kardeşi olarak… Ada’yı memleket edinen… Burçin Orhon da katılınca… O buluşma şölen haline gelmez mi? *** Bitiriyoruz… Herkes bilir ama hatırlatmakta yine yarar var… Çalışmak için yaşamayanlar… Değer üretmekle uğraşmaz… Gereken kadar üretip, kalan zamanı kendisine ayırır… Kendisine “fazla zaman” ayıranlar ise… Çok fazla düşünmeye başlar… Düşüne düşüne yaşamak ise… Allah korusun, ömrü bitirir… İyisi mi… Kaç yaşında olursak olalım; çalışalım… Hem çevremize yararlı olalım hem de sağlığımızı koruyalım… Ben demiyorum; Tıp Dünyası böyle diyor… Kuşadası’ndaki üç güzel kadın… 60’lı yaşları bi’ucundan yakaladılar ama… Köşelerine çekilmeye hiç niyetleri yok… Ne güzel! Nokta… Hamiş: Yeni Asır’dan Kazım Yörükce’nin, “insana dokunan” haberinden esinlenerek… Sonsöz: “Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak gerekir… / Necip Fazıl Kısakürek – Şair, romancı, oyun yazarı ve İslamcı ideolog…” 