En yakışıklı ‘kötü’ adam!
Mehmet KARABEL

Babası subay olduğu için…

Bebekken başladı Türkiye’yi dolaşmaya…

Ankara Sanat Enstitüsü’nden mezun oldu…

Sarışın’dı, renkli gözlüydü ve…

Yakışıklıydı…

Ama baby face (bebek yüzlü) değildi…

Sert ifade taşıyan görüntüye sahipti…

Yeşilçam jönlerinin dolu dolu yetiştiği bir dönemde ortaya çıktı…

Çok yetenekliydi…

O’nu keşfedenlerin yüzünü kara çıkarmadı…

Amerikalı efsane aktör James Dean’e benzeyen yapısı…

O’na…

Yeşilçam’da bütün kapıları açtı…

***

1960’lı yılların ortasında…

20’li yaşların başında…

Yeşilçam yepyeni bir jön kazanmıştı…

Asi yapısı…

O günün Türkiyesi’nde hayran kitlesini katlıyordu!

“Yasak Sokaklar”

“Çılgın Gençlik”

“Ağlayan Kadın”… filmleri unutulmazlar arasına girdi…

“Bir Dağ Masalı” filminde nişanlısı Lale'yi aldatan yakışıklı Ekrem ve…

“Seni Sevmek Kaderim”deki “Entrikacı Bülent” tiplemesi…

Ayakta alkışlanacak rollerdi…

***

Beyazperde’de öyle ilgi gördü ki…

Oynadığı filmler vizyona girdiğinde…

Önce genç kızlar sinemaya koşuyordu…

Tam zirveye kazasız belasız tırmanmıştı ki…

Hayatının hatasını yaptı…

Kendisi gibi…

Yeşilçam’da muhteşem bir dönem yaşayan…

Meslektaşı Salih Güney’i…

Bir kavga sırasında dört yerinden bıçakladı…

Doktorlar…

Yakışıklı aktör Güney’i…

Adeta Azrail’in elinden aldılar…

***

Salih Güney…

Yıllar önceki olayı şöyle anlatıyor:

 

“Meyhanede bi’kafa attım yere yıkıldı... Sonra bir bıçak buldu; sallamaya başladı... Biri koluma, biri koltuk altıma diğeri de ciğerime geldi… Bileklerini yakaladım… Merdivenlerden yuvarlandık... Bıçağı bir daha salladı dördüncü darbe enseme geldi… O esnada bileğini yakalamasaydım kesin ölmüştüm…”

***

Bu hikayenin kahramanı…

100 yaşını geride bırakan Türk Sineması’nın…

Unutulmaz aktörlerinden…

Kuzey Vargın’dan başkası değildi…

***

Cezaevinde 18 ay yattı…

Salih Güney, davacı olmadı…

Şanslıydı…

O günün parasıyla…

Beş bin liralık kefaleti Müzeyyen Senar'ın kızı Feraye ödemişti…

Ardından 1974’te genel af çıktı…

Tamamen özgür kaldı…

Aynı yıl Feraye ile evlendi…

Birlikte New York’ta yaşamaya karar verdiler…

***

Bu güzel ülkeyi, mesleği bırakıp…

Amerika’de yaşamak kolay değildi…

İlk bulduğu iş…

Gökdelenlerin camlarını temizlemekti…

Yüksek korkusu yüzünden yürütemedi…

Ancak çok azimliydi…

Bir sürü işe girdi; çıktı…

Kazandığı parayla benzin istasyonu açtı…

Sonra bi’ istasyon daha…

Ardından bi’tane daha derken…

10 yılda dört benzin istasyonu sahibi oldu…

Türkiye’ye döndü…

Yeniden sinema oyunculuğuna başladı…

Feraye Hanım’dan ayrıldı…

Mücella adında bir bayanla yeni bir evliliğe adım attı…

Amerika macerası işte böyle sona ermişti…

***

Mesleği sinema oyunculuğu olduğundan mıdır, bilinmez…

Yaşı…

Merdivenin hangi basamağında olursa olsun…

Film gibi bir hayat yaşadı Kuzey Vargın…

***

150 filmde başrol çekti…

Ömrünü adamıştı adeta Yeşilçam’a…

Haksızlığa tahammül edemeyen…

Sinirli bir mizacı vardı…

Unutulmaz filmlerinden biri olan…

1967 yapımı “Zilli Nazife”de…

Fatma Girik’le başrolü paylaşıyordu…

Senaryo’da bir değişiklik yapılmıştı…

Ortalığı ayağa kaldırdı…

O sırada…

Fatma Girik’le büyük aşk yaşayan…

Filmin ünlü yönetmeni Memduh Ün’le kavga etti…

Bununla da kalmadı, seti terk etti…

Özel hayatına dikkat etmediği için adı çıkmıştı…

Şöyle bir felsefesi vardı; çevirdiği filmlerle ilgili:

“Birinci adamlık zor… İkinci adam olduğun zaman seninle uğraşan azalıyor… Kötü adam oynamaya başlayınca işlerim çoğaldı…”

***

Kısa bir süre şarkıcılık bile yaptı…

Ömrü boyunca dört kez nikah masasına oturdu…

Gönlünden geçen teklifleri…

Artık Yeşilçam’dan alamıyordu…

O tarihlerde Mücella Hanım çıktı karşısına…

Evlendi; kızı oldu… Adını Tuğçe koydu…

***

Yeşilçam’da yolun sonu görünmüştü…

90’lı ve 2000’li yıllarda…

Dizilerde boy göstermeye başladı…

Kötü adam rolleri öylesine üstüne muhteşem oturmuştu ki…

Başka rol kapma mücadelesine bile girişmedi…

Televizyonun efsane dizilerinden…

“Kurtlar Vadisi Pusu”da canlandırdığı…

Adil Eşrefoğlu karakteriyle…

İhtiyarlar Heyeti Başkanı rolünü üstlendi…

Kamera karşısında adeta devleşti…

“Adil Bey” karakteri hokka gibi üstüne oturmuştu…

***

Yaşlanıyordu…

Hastalıklar birer ikişer yakasına yapışmaya başlamıştı…

Aktörlüğün hakkını verdiği…

Son TV dizisi “Ezel” oldu…

Yıl, 2011’de…

“Necip” karakterine can verdi…

Son çalışması oldu…

***

Yıllarca içtiği sigara ve alkolün bedelini ise…

Ömrünün son yıllarında ödedi…

Çoklu organ yetmezliği yakasına yapışmıştı…

Beş yıl (2017) önce bugün gibi…

Yine bir “13 Ağustos” akşamı…

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde…

Hayata gözlerini yumdu…

O sırada henüz…

75 yaşındaydı…

Kader işte…

Aslında…

Türk Sineması’nda nüfustaki adını değiştirmeyen…

Afişlerde hep “Kuzey Vargın” olarak kalan…

O asabi “en yakışıklı kötü adam” ne ilginç rastlantıdır ki…

Yine bir “Ağustos” ayının 20’sinde dünyaya gelmişti…

Usta aktör…

İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’nda yatıyor…

Nokta…

Hamiş: “Aslan gibi aslandı… Bileğini bükecek yürekli bir insan yok desem yanlış olmaz… Yüreği de bileği de çok sağlam, çok güzel bir insandı… Çok dobraydı… / Nuri Alço – Oyuncu…” 

Sonsöz: “Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun… Kusuru örtmeyi marifet edin kendine; işte o zaman kusursuz olursun… / Hz. Mevlana…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/en-yakisikli-kotu-adam/17501