Üç amiral ve bir filantrop
Nedim ATİLLA

Türk Deniz Kuvvetleri’nin kuruluş tarihi ilk Türk amirali kabul edilen Çaka Bey'in İzmir'de oluşturduğu donanmanın da kuruluş tarihi olan 1081'dir.

Çaka Bey, 1081’de Bizans'ın elindeki İzmir’i ele geçirdi. 40 parçalık bir donanma oluşturdu ki bu ilk Türk donanmasıdır. Ardından isimleri antik İyonya’dan beri değişmeyen Klazomenai, Phokaia gibi yerleşimlerini Türkleştirdi. 1089’da Midilli’nin Anadolu’ya bakan yüzünü savaşmadan aldı. Midilli’den sonra Sakız Adası’nı da ele geçirmesi Bizans’ın merkezinde paniğe yol açtı. Bölgeye Bizans donanması geldi. Önce Kastamonites komutasındaki Bizans kuvvetleriyle Sakız’da, ardından Dalassenos’un yönettiği Bizans donanmasını Koyun Adalarında girdiği deniz savaşlarını Türkmen savaşçılarla kazandı. 1090 ve sonrasında ise Rodos ve Samos (Sisam) adalarında hâkimiyet kurdu.

Denir ki Çakabey’in asıl amacı İstanbul’u fethetmekti. Ve yine tarihçiler üzerinde uzlaşmamış olsa da Anadolu Selçuklu Sultanı ve damadı I. Kılıç Arslan tarafından tuzakla öldürülmüştür. Bu işte Bizans parmağı bulunur.

Batı Anadolu kıyıları ve Ege Adalarında yaklaşık 20 yıl Türk hakimiyeti yaratan Çakabey tarihimizin değerli şahsiyetlerinden biridir.

***

Mezze Morto Hüseyin Paşa, Garp ocaklarında yetişen ve hayatının büyük çoğunluğu denizlerde geçirmiş ve 17. yüzyılın sonlarında Osmanlı denizciliğinin önde gelen isimlerinden biri olmuştur.

Mezze Morto Hüseyin’in kökeni hakkında kaynaklarda yer alan bilgiler farklılık gösteriyor. Kuzey Afrika kökenli ve “mühtedi” olduğundan söz ediliyor. Korsan iken, İspanyollarla yapılan kanlı bir savaşta çok ağır şekilde yaralanınca, ölmüş olduğu düşünülmüş fakat daha sonra iyileştiği için kendisine “yarı ölü” manasına gelen “mezzo-morto (muerto á medias)” lâkabı verilmiştir.

Mezze Morto Hüseyin, 1674 itibariyle denizlerde korsanlıkla şöhrete ulaştıktan sonra “Cezayir Dayısı ve Beylerbeyi” olmuştur. Cezayir’deki görevlerinden sonra Osmanlı donanmasında Tuna kaptanlığı, mîrî kalyonlar kaptanlığı gibi görevler almış, sonra da Kaptan-ı derya olarak atanmıştır.

Mezze Morto Hüseyin Paşa denizcilikteki ustalığı ile dikkat çekmiştir. Kaptan-ı Deryalığı süresince Venediklileri birçok defa yenilgiye uğratması unutulamaz. 1701 tarihli Bahriye Kanunnâmesi ile Osmanlı bahriyesinde önemli değişikliklere imza atmıştır.

***

Ve Cezayirli Gazi Hasan Paşa… III. Mustafa , I. Abdülhamid ve III. Selim dönemlerinde 17 yıl Kaptan-ı deryalık ve üç buçuk ay kadar da sadrazamlık görevlerinde bulunmuş Hasan Paşa, devrinin bütün kritik gelişmelerine rol oynamış bir kimlik.

Köle olarak doğup Sadrazamlığa kadar uzanan hayatı kesinlikle bir sinema filmi olmalıdır. Gravürlerde ve onunla ilgili daha sonra yapılan resimlerde dikkat çeken mevzu yanında hep bir aslanın yer almasıdır. Nitekim bu konuda “Bir aslanı kendisine iliştirmişti. Tersane’de bağsız gezer ve yanında yatırarak eğlenirdi” yazar dönemin vakanüvistleri.

***

Kaç tane filantrop tanıyorsunuz? modern anlamda filantropi; bir kişinin zamanını, yeteneğini, uzmanlığını veya varlıklarını, kamu yararını gözeterek gönüllü olarak sunması demektir. İnsansever, insanların iyiliği için çalışanlara da Filantrop denir.

Benim tanıdığım az sayıdaki filantroplar arasında Oğuz Aydemir’in yeri ayrıdır.

Sadece insan ve yurt sevgisi ile bu yazının başından itibaren tanıtmaya çalıştığım “Çeşme Deniz Tarihinin Üç Efsane Amirali” sergisini gerçekten büyük emek ve para harcayarak oluşturdu.

Oğuz Bey tam üç yıl çalıştı bu sergi için, dile kolay.

Şöyle diyor Oğuz Bey: Çeşme Deniz Tarihinin Üç Efsane Amirali sergisi sadece Anadolu kıyılarında meydana gelmiş olan tarihi olayların hikayesi değildir. Aynı zamanda Anadolu topraklarına giriş yapmamızdan kısa süre sonra denizlere açılmamızın, Akdeniz’e hâkim olmamızın kapısını aralayan kaptan-ı deryalarımızın, denizcilerimizin, deniz tarihimizdeki dönüm noktalarının eşsiz hikayesidir. Serginin amacı hem İzmir hem de Türk tarihi açısından tartışmasız bir öneme sahip ilk amiralimiz Çaka Bey’i ve onun liderliğinde elde edilen tarihimizdeki ilk deniz zaferimizi anmaktır. Türk Donanması için hayati öneme sahip düzenlemeleri hazırlayarak donanmamızın geleceğini daha sağlam zemine taşıyan Mezzo Morto Hüseyin Paşa’yı hatırlatmak ve Aydınlanma Çağı’nın en önemli olaylarından Çeşme’de meydana gelen 1770 Osmanlı-Rus Deniz Savaşını inceleyerek Cezayirli Hasan Paşa’nın donanmayı ayağa kaldırmak için verdiği eğitim ve kurumsallaşma çabalarının bilinirliğini arttırmak, nihayetinde tüm bu tarihi olay ve kahramanları genç kuşaklara aktarmaktır.

***

Bu yazı biraz gecikmeli bir teşekkür yazısıdır. Sergi Kültürpark’taki İzmir Müze Müdürlüğüne bağlı birimi olan Tarih ve Sanat Müzesinde 30 Eylül’e kadar açık.

Oğuz Aydemir bu sergi ile teşekkürlerin en büyüğünü hak ediyor.

Bu sergi için müzeye giderseniz dünya gözü ile bir Homeros Heykeli de görmüş olursunuz. Türk deniz tarihinin birden fazla kesitini tüm yönleriyle ziyaretçilere sunan sergiyi kaçırmayın derim.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/uc-amiral-ve-bir-filantrop/17416