Sarıkız'ın bile karnı doymuyor
Muhittin AKBEL

Siyasetçinin dilindedir, şu sözcükler:

“Hiç kimse yatağa aç yatmayacak!”

Bunu iktidar partisi mensupları da söylüyor, muhalefet de…

İşin gerçeği öyle mi ya?

Artan hayat pahalılığı, işsizlik, maaşların enflasyona ezilmesi gibi sebepler yüzünden pek çok insanımızın yatağa aç giriyor.

Gerçi bazı belediyeler, sosyal belediyecilik anlayışı kapsamında hiç de azımsanmayacak ölçülerde fakir fukaraya yardım yapıyor.

Fakat açlığın önüne yine de geçilemiyor.

Bu devirde açlık!

İnanılır gibi değil!

***

Peki sadece insanlar mı aç yatıyor?

Size tuhaf gelecek belki ama hayvanlar da aç yatıyor, bu ülkede…

Diğer bir deyişle…

Sarıkızın bile karnı doymuyor!

Hayvanlarının yemini kısan kısana…

Onlar da iyi beslenemiyor artık.

Nasıl mı?

Anlatayım efendim.

***

Süt üreticisi İsmail bey itiraf etti:

“Hayvanlarımı doyurmuyorum.”

Dikkat ederseniz, “Doyuramıyorum” değil, “doyurmuyorum” diyor.

Bile bile, hayvanının yemini azalttığını söylüyor.

Bu sözleri açmasını istedim.

Dinleyelim İsmail Bey’i:

“Eskiden bir litre sütle, 3 kilo yem aldığımı bilirim.

Şimdi bir kilo bile alamıyorum.

Oysa benim hayvana mutlaka ve mutlaka, süt yemi yedirmem lazım.

Yoksa bana lütfettiği sütün miktarı azalır.”

***

Devam etti:

Şu anda sütün litresi 4,5 lira, hatta 5 lira olmalı.

20 kuruş desteklemeyle birlikte 3 lira 20 kuruş.

Süt ürünleri, süt fiyatlarıyla orantılı değil.

Bugün süte 50 kuruş zam yapılacağı açıklansa, daha zamlı tarife uygulamaya geçmeden, süt ürünleri firmaları zamlarını yapar!”

***

İsmail bey, bu açıklamaların ardından konuyu yem fiyatlarına getirdi:

“50 kiloluk süt yemi, 170 lira.

40 kiloluk mısır flake, 135 lira.

 40 kiloluk arpa ezmesi, 120 lira.

Pamuk küspesi, 160 lira.

Günde 9 kilo civarı süt yemi verdiğimiz hayvandan 30 litre süt alıyordum.

Ben yem miktarını 3-4 kiloya kadar düşürdüm.

Süt verimi 30 litreden 15 litreye geriledi.

Olsun, hiç dert değil!

Hayvanım 20 litre süt verse de razıyım, yeter ki yaşasın!

Yeter ki hayvanım ölmesin, hastalanmasın,

***

İsmail beyin anlattıklarına göre…

Bir inek iyi beslenmediğinde, şeker hastası olabiliyormuş.

2-3 haftada bir deri, bir kemik kalabiliyormuş.

Mısırını, arpasını, yoncasını, samanını yemezse, bir hayvanın sonu ölüm de olabilirmiş.

Hayvanını iyi besleyemeyen üretici, elden ayaktan düşmeden, kesime gönderiyormuş.

***

40 yıllık üretici İsmail bey, hayvancılık sektörünün halini net biçimde ortaya koydu.

Tarım Bakanı, bu gerçekleri bilmiyor olabilir mi?

İl Tarım Müdürü, Ege’deki bu durumdan haberdar olmayabilir mi?

Mümkün değil tabii ki.

Süt üretiminden para kazanamayan üretici, hayvanını elinden çıkarıyor.

Bu gidişat, böyle devam ederse…

Birkaç yıl sonra, marketten alacağımız sütün fiyatını katlanmış olarak göreceğiz.

Kasaptan aldığımız et yarım kilo bile değil, 250 grama düşecek.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/sarikiz-in-bile-karni-doymuyor/16478