|
|
Melisa 14 yaşındaydı, öğretmen olacaktı… Nisa da 14’ündeydi; hayali doktorluktu… 13 yaşındaki Teslime’nin gönlünde hemşirelik mesleği yatıyordu… Damla henüz 11’indeydi; o da doktor olmak istiyordu… 11 yaşındaki İsmail, Vali olacaktı illaki… Ne yazık ki… Hayalleri gerçekleşemeyecek… Çünkü… Son nefeslerini okul yolunda verdiler! Afyonkarahisar’ın, İşcehisar İlçesi’ne bağlı… Çatağıl köyünde yaşıyorlardı… Ve her sabah… O dünya tatlısı çocuklar… Güle oynaya… İddialara göre kilidi “bozuk olduğu” için… Kapısı bile “iple bağlanarak” kapatılan minibüse doluşmuşlardı… Sözde okul servisiydi… Hareket halindeyken bile kapısını kapatmak mümkün değildi… Ve… Her şey bir anda oldu… Sözüm ona öğrenci servisi, çığlıklar arasında… Ormanlık alana uçtu ve kağıt gibi ikiye bölündü… Çocuklar etrafa saçıldı… Yakında çalışan köylüler hemen yardıma koştu ama… Talihsiz yavrulardan beşinin kalbi artık atmıyordu… Ambulans yetiştiğinde... Çocukların dördünün durumu ağırdı… Hala nefes alıyorlardı… Şu sırada onlardan biri yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor! *** Acının tam göbeği, ertesi gün… Beş tabut… Çocukların doğduğu köydeki okulun bahçesinde… Yan yana konuldu… Kulaklarda hala… Kazada hayatlarını kaybeden Nisa ile İsmail’in akrabası… Keziban Eser’in şu sözleri çınlıyordu: “Üç, dört gün önce minibüs buradan geçti… Öğrenciler içinde doluyken arabanın kapısı açıldı… Eşim bağırdı, (Bir gün çocukları öldüreceksin!) dedi… Bizi hiç dinlemedi, uyardık…” *** Merak ediyorsunuz, di’mi? Öğrencilerle birlikte Azrail’i taşıyan o minibüsün şoförüne ne oldu? Yarası bile yok; tutuklandı… *** Geleceğin fidanları bu çocukları… Taş çatlasın, üç gün sonra hangimiz hatırlayacağız? Yoksa… Buna da mı “kader” deyip, geçeceğiz? O okul minibüsü… En son ne zaman teknik denetimden geçti? Sahibi ne diyor? Şoförün tüm muayeneleri tamam mı? Aracın teknik bir sıkıntısı (!) varsa… Nasıl oluyor da “öğrenci taşıma” işi yapabiliyor? Emin olun… Bu sorular cevapsız kalacak… Her zaman olduğu gibi… *** Bu güzel ülkenin… Her gün ortalama 200 vatandaşı… Korona yüzünden dünyaya veda ediyor… 200 ölüm olayın haberi bile… Giderek küçülmeye başladı… Neredeyse gazetelerde tek sütun… TV’lerde ise… Gece saatlerinde… Bol ihanetli, vurdulu kırdılı yerli dizilerin arasında çerez oluyor! Gören görüyor… Görmeyen ise… Merak edip, aklını bile takmıyor! Maskeler çene altında devam! Nereye kadar? Hep yasta mı geçecek yarınlar? Nokta… Sonsöz: “Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin, karşındakilerin anlayabileceği kadardır! / Hz. Mevlana…”.jpg)
.jpg)