İzmir kokudan nasıl kurtulur?
Mehmet KARABEL

Kafadan koparalım olayı!

İzmir taaa ezelden beri şey(!) gibi kokmasa…

Bu kentin insanları…

Bir asır önce bu günkü Güzelyalı’ya “Kokaryalı” adı koyar mıydı?

Vatandaşın o tarihte bile…

Burnunun direği kırılacak gibi oluyormuş ki…

Sıkılmadan…

“Yav, başka şehirden gelenler dalga geçer!” demeden…

O iğrenç kokuyu…

Ebediyen unutmasınlar diye bölgeye “Kokaryalı” adını yakıştırmışlar!

Bu da işin “ironik” yanı…

İzmir sadece bugün kokmuyor…

Dün de kokuyordu…

Önceki yıllarda da kokuyordu ve…

Yukarıda örneğini takdim ettiğim gibi…

Bir asır önce de kokuyormuş(!)

Peki…

Neden kokuyormuş?

Hikayesi pek şeker:

Şu anda Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin olduğu yerde…

Poligon Deresi’nin oluşturduğu bataklık varmış…

Bi’de atlı tramvayların depo ve ahırları…

Özellikle yaz aylarında…

Koskoca semtin son derece “kötü” koktuğu…

Üstüne üstlük sıtma hastalığının da önüne geçilemediği için…

Buranın adı, “Kokaryalı” olmuş…

Sonra akıllı biri çıkmış, belediye meclisinde demiş ki:

“Yav, biz n’apıyoruz? Hiç bi’semte pis koktuğu için Kokaryalı adı verilir mi? Ha’di bundan sonra buranın adı, Güzelyalı olsun bari!”

Oybirliğiyle kabul edilmiş…

Yani…

İzmir’deki iğrenç kokunun mazisi çok eskilere dayanıyor…

***

Bi’minik hatırlatma…

45 yıl önce yaz aylarında…

Belediye otobüsü ile Bornova’dan İzmir’e gelirken…

Vatandaş burnunu mendille kapatırdı…

Neden?

Rahatsız eden kokuyu içine çekmemek için!

O tarihlerde iğrenç koku…

Meles Çayı’nın Körfez’e döküldüğü…

Salhane ve Şaraphane çevresinde yoğunlaşıyordu…

Aradan yıllar geçti; koku “tüm kenti” sardı…

***

Diyeceksiniz ki…

Birinci Kordon’dan denize girilirmiş; doğru…

Güzelyalı’da “deniz banyoları” varmış; o da doğru…

İnciraltı, İzmir’in göbeğindeki en görkemli plajmış…

O da doğru; tanığım…

Peki; güzel İzmir nasıl “Kokar Kent” oldu?

Atalarımızın emanetine hıyanet mi ettik?

Maalesef!

***

İzmir’deki “kötü koku” nereden baksan…

Kafadan 100 küsur yıldır etkin…

Belki o günlerde…

O “iğrenç kokuya katlanmak” daha kolaydı…

Belki de bizim meşhur imbat alıp götürüyordu kokuyu…

Şimdi ise…

Mide kaldıran o koku iyice yerleşti kente…

Gitmek bilmiyor…

Sanki, o meşhur şarkıdaki gibi, çaresizlikten…

“Alışmak sevmekten daha zor geliyor…” desek / diyebilsek…

Kurtulabilecek miyiz, kenti saran “koku belası”ndan?

***

Durmadan kabahatli aranıyor!

Bulunca o kusurluyu, n’olacak ki?

Bu sorunun “harbi cevabı” geliyor, şimdi…

***

Ege Üniversitesi’nin kıdemli profesörlerinden…

Avrupa Ekoloji Federasyonu Üyesi Ümit Erdem

İzmirli’yi rahatsız eden konunun üç nedenini şöyle sıraladı:

Bir zamanlar Poligon Deresi’nden kaynaklanan koku gibi… Metan Gazı ve suyla gelen birikimler çürüyor ve ortaya halk arasında “çürük yumurta gibi…” dediğimiz koku çıkıyor ve önüne geçilemiyor…

Sürekli hale gelen iki numaralı koku ise, “Sirgeli Kokusu”… Bu, şu demek: Sirgeli Kavşağı (Bornova – Karşıyaka yol ayrımı) oluşturulurken, Atatürk Stadı’ndan gelen sulak alanın, denizle buluşan ağzı yok edildi… Bu konumda, Meles dahil, Körfez’e ulaşan 11 derenin getirdikleri Körfez ağzında çürürken ortaya çıkan metan gazı kokusu bizi boğuyor…

Üçüncü önemli neden, “yanlış sanayi”… Örneğin, Aliağa bölgesindeki termik santrallerin baca gazları ve küllerinin neden olduğu dayanılmaz koku hakim rüzgarımızın kuzey batı rüzgarı olması nedeniyle pis koku evimizin her tarafını sarıyor…

Prof. Dr. Ümit Erdem Hoca’ya göre…

Kokunun kaynağı dereler, belediyeler tarafından denetlenmezse…

Konutların imar düzeni derelere göre yapılmazsa…

Kendini iyice hissettiren “İklim Krizi” yüzünden…

İzmir’in nefret kokusu giderek daha da çekilmez hale gelecek…

***

Şu halimize bakın…

İyi ki…

Yanımızda zorunlu Korona maskesi var…

Yoksa burun deliklerimizi “mandal” ile kapatmak zorunda kalacağız…

Çok taze son bir iddiayı seslendirerek…

Kendimizi “o koku” ile baş başa bırakalım:

“Belediyeler geçmiş zamanda İzmir’deki derelerin zeminlerine beton döktüler ve kireçlediler… Sonuçta, toprakla su buluşamaz hale geldi… Bu yüzden dereler çok kirli ve kötü kokuyor…”

Nokta…

Sonsöz: “Sorunlardan kaçmak değil, üzerine gitmek gerekir! / Anonim…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/izmir-kokudan-nasil-kurtulur/16328