Türk’ün tarihi ne zaman başlar?
Mehmet KARABEL

Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de...

“Nükte ve Fıkralarla Atatürk” kitabının yazarı…

Gazeteci Niyazi Ahmet Banoğlu’nu…

Saygıyla analım…

***

Atatürk, İstanbul Büyükada’da…

Anadolu Kulübü’nün bahçesini gören taraçada sofra hazırlanmış…

O akşamki sohbetin konusu şu:

“Türk’ün tarihi ne zaman başladı?”

Herkes keyifli…

Ancak, henüz konuyla ilgili konuşmak isteyen yok…

***

Bu sırada sofraya…

Davetsiz bir misafir yaklaşıyor…

Vücudunu masaya doğru eğiyor…

Oturanların başları üstünden elini uzatarak…

Gazi’yle tokalaşmaya çalışıyor ancak…

Kolu bir türlü yetişemiyor…

O beklenmeyen misafir…

Tarihçi, yazar ve şair Ahmet Refik (Altınay) Bey’den başkası değil…

Atatürk, “Bir yer bulup, oturunuz” diyor…

***

Ahmet Refik Bey, sandalyeleri sağa/sola iterek…

Kendine bir yer açıyor…

Az sonra…

Elindeki kadehle Atatürk’e doğru uzanıyor:

“Şerefe…”

Sonra, kısa aralıklarla…

Elinde kadehle…

Atatürk’e “kadeh tokuşturma” teklifleri başlıyor…

Gazi’nin kaşları çatılıyor…

Dördüncü kez kendisine uzatılan kadehe bakıyor ve…

Ahmet Refik Bey’e soruyor:

“Türk milletinin tarihi ne zaman başlar?”

 

Ünlü tarihçi şaşırıyor…

Sorunun neden kendisine sorulduğunu anlayamıyor…

Sessizlik, asır gibi geliyor kendisine…

O sırada…

Gazi, 10-12 yaşlarında bir kız çocuğunu yanına çağırıyor ve şöyle diyor:

“Bu efendiye sorunuz bakayım; Türk’ün tarihi ne vakit başlıyor?”

Cevap vermeye meydan kalmadan…

Tekrar kıza sordu:

“Bilmiyor, sen söyleyebilir misin?”

Kız cevap veriyor:

“Paşam, öğretmenim Türk’ün tarihinin çok eski olduğunu söyledi…”

Gazi, “Aferin…” diyerek, kız çocuğunu kutluyor ve ekliyor:

“Fakat bu beylere göre beş asır önce bir çadır halkı ile başlamış…”

Ve, hemen doğrudan Ahmet Refik Bey’e dönerek şöyle diyor:

“Ahmet Refik Beyefendi kendinizi müdafaa ediniz…”

Cevap yok… Derin bir sessizlik…

Gazi, sözlerine devam ediyor:

“Mesele ciddidir… Kendinizi müdafaa ediniz…”

Yine sessizlik… Hava elektrikli…

Masadakiler nefes almaktan çekiniyor…

Tekrar Atatürk’ün sesi çınlıyor masada:

“O halde şu sandalyeye çıkınız ve ve tarih bilmediğinizi itiraf ediniz…”

Ahmet Refik Bey, sandalyeye çıkar ve…

Yanlış esaslara bağlanmış olduğunu itiraf eder…

***

Atatürk, günü böyle tamamlıyor ama…

Birkaç gün sonra Ahmet Refik Bey’in gönlünü almayı unutmuyor...

Nokta…

Hamiş:

O gün Atatürk’ün masasındakilerin hiç biri…

Şunları söyleyemedi:

Türk tarihi 4000 yıldan daha uzun bir zaman dilimini kapsıyor…

Türkler, ilk olarak Orta Asya’da M.Ö. 2000’lerde yaşadılar...

Daha sonra bir kısmı Orta Asya’dan ayrıldı ve…

Geniş bir coğrafyaya yayıldı…

Türkler, Asya ve Avrupa’da…

Birbirlerinden bağımsız birçok devlet ve imparatorluk kurdu…

Sonsöz: “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir… Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/turk-un-tarihi-ne-zaman-baslar/16236